1.BÖLÜM:Çınar ağacı

38 7 7
                                    

Küçükken ikizime taklitler yapmayı çok severdim ,şimdi ise televizyon önünde oyunculuğumu izlemek için bekleyen insanlar var .Evet bu bazen fazla gurur verici olabiliyor .
Gecenin bir yarısı elimde valizlerimle
Havaalanında ikizim Livas'ın beni almasını bekliyorum .Sonunda Türkiyedeyim ,kısa süreliğine annemi ziyarete İspanya'ya gitmiştim.
Türkiye'yi gerçekten özlemişim.

Dışarıya çıktım ve bir banka oturdum belli ki Livas geç kalacaktı,eskiz defterimi çıkardım, Karşımda ki büyük gür yaprakları olan Çınar ağacını çizmeye başladım.Ağaca tekrar baktığımda dibinde birinin oturduğunu görmüştüm, sırtını ağacın gövdesine yasladı.Telefonla konuşuyordu ve aynı zamanda ağlıyordu, saçları terden olsa gerek anlına yapışmıştı. Buradan acınası görünüyordu ağlamaktan gözleri kan çanağına dönmüştü.
Aslında yanına gitmek istiyordum ama bu güvenli gelmemişti .
Defterime onu da çizmeye başladım ,bu ne kadar doğruydu bilemem ama o gözüme hiç de yabancı gelmemişti
Bana tarif edilemez bir duygu hissettirdi
Defterimde ki resime geri döndüm, kıvırcık saçlarını çıziyordum ki omzumda bir el hissetmemle hızla arkama döndüm ,Livas
Derin bir iç çektim "sen miydin?"
Diye. sordum bıkkınlıkla "evet korkma"
Valizlerimi arabanın bagajina taşımıştı
Ardından arabaya bindik.
Bugün gerçekten yorulmuştum, kendimi çok kötü hissediyordum .
                                ***
Eve geldikten sonra ,hemen  odama çıktım.üstümdekilerden kurtulup duşa girdim,kızıl dalgalı saçlarım ıslanıp sırtıma yapışmıştı .kendimi kötü  hissettiğimde sıcak bir duş iyi gelirdi .
Duştan çıktıktan sonra beyaz bornozumu üstüme geçirip odamda ki yatağa uzandım. Livas ben duştayken valizimi ve çantamı odama getirmiş.
Başım da şiddetli bir ağrı hissedince  ,ağrı kesici hapı çantamdan aldım, ama bir şey eksikti ,defterim yoktu eskiz defterim çantamda değildi.
Odamdan çıkıp merdivenleri hızlıca indim ,Livas düşündüğüm gibi salonda Telefonuyla oyalanıyordu, aşağıya inmemle bakışları bana döndü .
Bende hemen yanına gidip oturdum
"Bir şey mi oldu ?" Dedi anlamaz gözlerle bana bakarak ."Eskiz defterimi gördün mü ?"diye sordum heyecanla
Korkuyorum lütfen görmüş olsun ,lütfen
"Görmedim ,niye ki?" NASIL GÖRMEMİŞTİ
"NE nasıl görmedin ?"
Neredeyse ağlayacaktım .o defterde bir sürü çizimim vardı .umarım onu düşündüğüm yerde unutmamışımdır. ya o çocuk görürse ,gerçi onu bir daha görmem imkansız gibi ,yani umarım öyledir.
Livas'ın sesiyle irkildim
"Defterini orada mı unuttun gerçekten?"
Dedi alaycı bir sesle
"Kes sesini,estúpido"

"AA terbiyesiz ,abiye salak denir mi ?"benimle bayya bayya dalga geçiyor
"Ne abisi be?"

"Ben senden bir dakika önce doğdum
Abin sayılırım "
Gerçekten salak bu çocuk

"Ben odama gidiyorum ,Livas rahatsız etme beni " "pislik"diye fısıldadım ardından .

Odama gidip üstümü giyindim ,pembe saten pijama takımımla yatağımın üzerinde ağlıyordum, yani gerçekten harika değil mi ? Evet keyfimin kahyası istediği için ağlıyorum.
Çok geçmeden kapım tıklandı
"Bebeğim gelebilir miyim ?"
Livas'ın sesiydi
"Olur tabi, neden olmasın ?"
Çok beklemeden kapıyı açıp ağladığımı gördü ,elinde turşu dolu bir tabak vardı
Bayılırım aa
Livas yanima oturup bana  sarıldı
"Neden ağlıyorsun? güzelliğim."
Diye sordu şefkat dolu sesiyle.
"Artık ağlamıyorum" elinde ki tabağı
aldım
"Rica ederim ya"dedi fazla imalı bir sesle ,Teşekkür mü etmem gerekiyordu ?
Ne
                        *
Sabah geç bir saatte uyanıp pijamalarımla aşağıya indim. Pijamalara
Bayıldığımı söylemem gerek bence,elimde olsa hep pijama giyebilirim.
Livas kahvaltıyı hazırlamıştı,omletim yeni yapılmıştı ,sıcak kahve fincanımdan dumanlar geliyordu .
O da karşımda fıstık ezmesi sürdüğü ekmeğini yiyordu .Livas'ın karşısına oturdum ,beni çok sevdiği için suratsızdı biraz sanki
"Günaydınlar Bora Bey " Livas Bora Kozal
Dalgalı turuncu saçlarını elimle karıştırdım, "günaydınn" yorgun bir sesle
Gece uyuyamamış mıydı ki ?

Kahvaltımı ettikten sonra hazırlanmak için odana çıktım, bu gün yetimhaneye
gidicem ,genelde boş zamanlarımda
Çocuklarla vakit geçirmeyi çok seviyorum .Çocuklar masumlar ,huzur dolular.
Bol paça siyah bir pantolon ,üstüne de toz pembe renginde bir kazak giydim ,havalar bu aralar çok soğuktu o yüzden yanıma kalın mont da aldım.
Siyah botlarımı giyip evden çıktım.
Yakınımda ki marketten onların seveceği
Herşeyi almaya çalıştım.
Gideceğim yer çok da uzak olmadığı için
Yürümeyi tercih etmiştim.
                       *
Diğer çocuklarla vakit geçirdikten sonra
Melek'in odasına gittim o genelde çok konuşmazdı ,ben hariç .Benimle vakit geçirmeyi çok severdi bende o yüzden onu sık sık ziyarete gelmeye çalışırdım.
Odanın kapısını korkmaması için yavaşça açtım, odada birisi daha vardı ve garip olan ise onunla da konuşuyordu
Tahminen benim yaşlarımdaydı ama arkası dönüktü ,
Odaya girip kapıyı kapattığımda sonunda fark edip ikisinin de bakışları bana döndü ,olamaz ,olamaz
Gözlerimi dikmiş ona bakıyordum
O çocuk ,Çınar ağacının altında ki
Kıvırcık saçlı çocuktu ...


__________________________________
Selamlar ben Rüya ,uzun süredir kurgu denemeleri yapıyorum ama henüz hala profesyonel bir kurgu yapabildiğimi düşünmüyorum.
Ama sizin yorumlarınızı da çok merak ediyorum .yorum yapıp oy verirseniz çok çok mutlu olurum şimdilik görüşmek üzere:)


  

TesadüfHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin