Dear Future Husband - Taejin

18↬ Hâlâ seviyorsun beni

Umarım beğenirsiniz 💙🐳

Hoseok

Etrafı güzelce toplayıp çeki düzen vermiştim. Taehyung ise artık ağlamaktan bitkin düşüp uyuyakalmıştı yatakta. Onu bu hâlde görmek mahvetmişti beni. Durumun ne kadar ciddi olduğunu yeni fark etmiş olmam üzmüştü beni. İlk defa bu kadar çaresiz görüyordum onu. Aklına koyduğunu yapan, hırslı ve özgüvenli bir adam ne hâle gelmişti? Onu izlerken yaklaşıp oturdum koltuğa. Islak yanakları kurumuş, nemli uzun kirpikleri ise ağladığını kanıtlayan türdendi. İyice uykuya dalmış olmalı ki bayılmış gibi gözüküyordu. Saatlerce ağlamıştı, sadece ağlamıştı, yemeyip içmeyip Jin'i sayıklamıştı. Ne ara bu kadar sevmişti ki onu? Unutması zor olacaktı anlaşılan.

Elimden bir şey de gelmiyordu ki. Gidip Jin'le konuşsam işe yarar mıydı acaba? Yok yaa...Taehyung bile ikna edememişti ben nasıl ikna edecektim? Ayrılığı aklına koymuştu demek ki. Ona da kızamıyordum ki Taehyung'un yaptığı hafife alınacak bir şey değildi. Düşünüyordum, Jin'in yerine kendimi koyuyordum da...zordu yaa, çok zordu. Bunu Taehyung'un yüzüne söyleyerek yarasını deşmek istemezdim ama sanırım ayrılmaları en doğru karardı çünkü birlikte oldukları sürece mutlu olacaklarını düşünmüyordum, belki de sadece yanılıyordum.

Yalan üzerine kurulmuş her ilişki bitmeye mahkumdu. Çocuk oyuncağı değildi ki birini sevmek, birine güvenmek, onunla yuva kurmak...Bunlar ciddi şeylerdi en ufak pürüz bile mahvedebilirdi her şeyi. Bir kere güvenin kırılınca eskisi gibi gelmiyordu o kişi, eskisi gibi doğru hissettirmiyordu bazı şeyler. Soğuyordu kalbin, buz gibi oluyordu. Hâlâ sevsen de bitirmek en doğrusu oluyordu bazen.

Saate bakıp ayaklandım, o uyanana kadar dışarıdaki işlerimi halletsem iyi olacaktı. Jimin nereye gitmişti acaba? Hiçbir şey de dememişti. Neyse deyip ayaklandım, sonra konuşurdum onunla.

...

Jimin

Buraya gelmeyeli uzun zaman olmuştu. Ellerimi cebime atıp etrafı inceleyerek girdim içeri. Çoğu şey değişmiş görünüyordu, eskisi gibi değildi. Neyse asıl işime odaklanmalıydım. Şimdi o çocuğu nerden bulacaktım?

Kapıdan çıkanları görünce gözlerimi kısıp onun yüzünü seçmeye çalıştım, tam karşımda başı eğik bir şekilde bana doğru yaklaşan saçları uzun çocuk o olmalıydı. Onu bulmanın sevinciyle hızlıca atıldım "Hey!" kaldırdı başını, gözlüğümü çıkarıp dikildim tam karşısına "Demek Real King'teydin" beni gördüğüne şaşırmıştı, kaldırdığı kaşları şaşkınlığı gidince çatıldı "Sen nerden çıktın?" gözlüğümü bağrıma takarken sordum "Konuşabilir miyiz...Jungkook?"

"Hayır" gözlerini devirip yanımdan geçtiğinde hemen arkasından ilerledim "Karşında büyüğün var saygılı ol biraz, ergenliğini bir kenara bırak da konuşalım-" sertçe dönüp üzerime doğru yürüdü "Yaa Jimin misin nesin beni rahat bırak! Seninle konuşacak bir şeyim yok"

Yüzüne yumruğumu indirmemek için zor tutmuştum kendimi. Bu kendini beğenmiş ergene laf anlatılmazdı. Ayıplarcasına salladım başımı iki yana "Hyung diyeceksin hyung!"

"Nerden hyungum oluyormuşsun acaba?" aldırmayıp gidecekken geçtim karşısına "Ben çok ciddiyim...konuşmamız gerek Jungkook"

Kollarını bağlayıp itici bir bakış attı "Ne söyleyeceğini tahmin edebiliyorum boşuna hiç nefesini harcama, o Taehyung'a da söyle uzak dursun artık bizden. Hyungumu kullanmasına bir daha asla izin vermeyeceğim"

"Kullandığını da nerden çıkardın? İkisi de birbirini seviyor bunu hâlâ anlamamış olman kör olduğunu gösteriyor"

Tekrardan üzerime doğru yürüyüp dibime kadar girdi "Bak Jimin! Sırf Taehyung arkadaşın diye masum bir adamın kalbiyle oynamaya hakkın yok!" sinirlenmiştim ben de, elimi omzuna çıkarıp pat patladım "Bak güzel çocuk, onların yaşadıklarına şahit olan bendim sen değil! Taehyung Jin'e sırf miras için yaklaşsaydı mirası hiçe sayıp da terk etmezdi villayı. Bana güvenmiyor olabilirsin anlarım ama gerçek bu, Hoseok'a da sorabilirsin. Taehyung Jin'i çok seviyor, evet bir hata yaptı bunu hepimiz kabul ediyoruz ama deli gibi pişman ve sadece Jinle eskisi gibi olmayı istiyor. Sen Jin'in yoluna taş koyarak onu korumuş olmuyorsun, sadece seven iki insanı ayırmış oluyorsun" omzunu geriye atıp elimi çekmemi sağladı, biraz düşündü. Ben ne söyleyeceğini merakla bekliyorken konuştu "Seviyor ya da sevmiyor hyungumun öyle yalancı bir herifle birlikte olmasını istemiyorum. Hyungumu üzer o bencil adam, benim hyungum saf ve temiz, onun gibi şerefsiz değil-"