09.Şubat.2023

83 13 0
                                    

"Kalbim kırıktı,
Acılar ise çok taze..."

~~~

  Yeni bir sabaha daha uyanmıştık. Gözümü aralamıştım. Arabanın önünde yanan ateşi ve ateşin yanında bankta oturan akrabalarımı görmüştüm. Arabadan inmiştim. Onların yanına gittim ardından oradaki bir banka oturdum. Beni gören anneannem bana, "Günaydın kızım." dedi tatlı bir tebessümle. Bende ona karşılık vererek,
"Günaydın anneanne." diye mırıldandım, oturmaya devam ettik.

  Annemin teyzesinden gelen en ufak haber bile yoktu. Hâlâ enkaz altında olduğu söyleniyordu. Umarım ona bir şey olmazdı. Teyzemin kocası enkaz altından sağsalim bir şekilde çıkmıştı, fakat teyzem çıkmamıştı. Evlerinin yanında bir nehir vardı. Ev yan bir şekilde o nehire düşmüş, paramparça olmuştu. Gerçekten çok acıydı. Keşke teyzem de en kısa zamanda kocası gibi enkaz altından sağsalim bir şekilde çıkabilseydi. Biz hâlâ bekleyiş içindeydik. Ben onun sağsalim çıkacağına emindim. Bu eminlik hissi nereden geldi bilmiyorum ama içimden bir ses onun yaşayacağını söylüyordu. Belkide bu umut, bu bekleyişin nedeni onu çok sevdiğim içindir.

  Bir dayıma daha ulaşmıştık. Onlar depremin ilk gününden itibaren Hatay' dan İstanbul' a doğru yola çıkmışlardı. Sonra İstanbul' a gitmekten vazgeçip İzmit' e gitmişlerdi. Orada yaşayan bir yardımsever ise onlara evini açmış, evinde kalmalarına müsaade etmişti. Böylece dayımgil İzmit'te kalıyordu. Onlar da deprem felaketinden sağsalim kurtulmuştu.

  Dayım Hatay' da bir büyük depremin daha olacağını, orada kalmamızın çok tehlikeli ve Hatay' ın bu sefer tamamen yerlebir olacağını söylemişti. Bunun üzerine Hatay' dan gitmeye karar vermiştik. Ankara' daki amcamı aradık. Ankara' ya gitmeyi planlıyorduk. Amcam Ankara' ya gitmemiz için kar lastiği taktırmamızın gerektiğini söylemişti. Ankara Hatay' a göre daha soğuk bir şehirdi. Hava şartları daha farklıydı, iklim koşulları da öyleydi.

  Amcam Adana' da bir lastikçi ayarladığını, orada lastiğimizi değiştirebileceğimizi söylemişti. Adana da depremden etkilenmişti. Ama orada Hatay' dan daha az hissedildiği için daha az bina yıkılmıştı. Bu durumda Adana Hatay' dan daha iyi bir durumdaydı. Herkesten vedalaşarak yola çıktık. Herkes ağlıyordu. Biz de ağlıyorduk. Doğup büyüdüğümüz şehri terk edecektik ve bu çok üzücüydü. Benzini ise dayımın çalıştığı petrol şirketinden bulmuştuk. Artık yola çıkabilirdik...

ASRIN FELAKETİ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin