Evet o gün bugün kimine göre en kötü kimine göre kaderdi denilen gün. Sabaha kadar oturduk tek başıma degildim o da yanımdaydı konuşmuyordu ama yanımdaydı hissettiriyordu o bana yeterdi. Sabah oluncaya kadar içimi döktüm ona o da bana bakıyordu hiç tepki göstermiyordu ama sadece dinliyordu. Anılarımızdan bahsettim ona. Gözlerim dolunca yüzü asıldı. Tabii daha önce pek alışık olduğum bir durum değildi artık olmayan birini özlemek. Üstümü giyindikten sonra arabayla ilk camii de selası okundu. Daha sonra dua ettik hep beraber.Kendimi her ne kadar tutamasam da ettim duamı. Onu yıkamışlardı ölüm nedeni saçma gelse de hepimize bu gerçeği değiştirmiyordu. Belki de intihardı ama ne olursa olsun nedeni kesinlikle bendim.Kendimi öyle suçlu hissediyordum ki evde tek kaldığım bi gün kendimi suçlamaya devam edecektim. Arabayla onh götürdüler mezarlığa bırakıp yunusla kazmaya başladık. Ailesi yoktu. Ne annesi ne babası ne abisi ne ablası birkaç arkadaşı dışında kimse gelmemişti en kötüsüde buydu onun için. Düşün öldüğünde bile kimse cenazene gelmeye tenezzül etmiyor. Onu bıraktık. Arkadaşları gidince başına oturdum ağlamadan durabilmiştim evet yunusla ben kaldık oturduk bol bol dua edip konuşmaya başladı yunus. İçindeki herşeyi anlattı ben durup sadece yere bakıyordum. Yunus ağlamasını tutamıyordu bile
Yunus: Neden gittin? Hani sözümüz vardı asla birbirimizin cenazesini görmeyecektik. İnan bu hayatta ilk sırrımı sana verdim ilk başıma birşey açtığımda sana geldim. Abi kardeş gibiydik. Sende mutlaka bana yardım ederdin. Peki şimdi ne olacak? Bana nasıl yardım edeceksin? Nasıl birlikte ayda bir iki kez yemeğe çıkartıp hesabı kim ödeyecek tartışması yapacağız. Bu kadar erken gidip arkandan baktırmak zorunda mıydın marim. Her işe birlikte girerdik ama ölüme asla bulaşmayacaktık bir daha intihar etmeyecektin sözün vardı. Beni yalnız bırakmayacaktın
Yunus daha fazla konuşamadı dili tutulmuş gibiydi tıpkı benim gibi söylenecek çok şeyim vardı ama söyleyecek hiçbir şeyim yoktu boşlukta kaybolmuş gibi oldum. Yunus üç dört saat daha durup gitmek zorunda kaldı. Ben hala başında oturuyordum. Ona konuşma bile yapamamamıştım. Telefonumu açtım ve son mesajını okudum
Mari'm💓
Peki geliyorum son kez geleceğim.Umarım doğru dürüst cevap alabilirim.
Bu mesaj intihar mesajı olabilir miydi.'son kez geleceğim' derken neyi anlatmak istedi hiç anlamadım telefonumu cebime tekrar koydum. Konuşma sırası bendeydi.
Kerem:
Böyle biteceğimiz hiç aklımdan geçmezdi. Eminim seninde öyledir ya da bilmiyorum aklım çok karmaşık. Benim yüzümden ölmüş olma ihtimalin çok yüksek keşke biliyor olsam şuan. Sen benim herşeyimdin ve öylede kalacaksın merak etme. Yerine kimseyi almayacağım. Kimse de senin yerini alamayacak zaten.
Aslında daha fazla konuştum ama kısa kesmek gerekirse diye fazla uzatmadan anlattım. Eve geldim ev bomboş sessiz ve yağmurluydu yağmur ben eve gelince başlamıştı ardından kapı çaldı.
P: Muhammed Kerem Aktürkoğlu?
Kerem: Benim buyrun
P: hem bunları size bırakıyorum hemde benimle karakola kadar gelip ifade vermelisiniz.
Kerem: İyi de nasıl yani
P: Bunun cinayet olma olasılığı çok yüksek bildiklerinizi anlatmanızı isteyeceğiz o kadar.
Kerem: Geleyim.
Çıktık evden polis arabasını takip ederek. vardım karakola. Bildiğimi anlattım ilişkimizi,hayatını ve arkadaşlarını herkesi anlattım çıktım ve eve geldim odaya girip üstümü değiştirecektim ki yatağımda oturuyordu.
Kerem: Lütfen bu bir beyin oyunu aklımdan çık delirmek istemiyorum.
Maria: Delirmeyeceksin
Kerem: Sen konuşuyorsun.
Maria: Hayır aslında pek sayılmaz.
Kerem: Anlamıyorum.
Maria: Kerem ben sadece beyninin bir kısmındayım. Konuşabilirim seni dinleyebilirim ama senden başka kimse göremez beni. Hayal ürünüyüm bir nevi
Kerem: Buna inanmak istemiyorum
Maria: Kerem
Kerem: Sen neysin? Nasıl buraya gelebilirsin ki
Maria: Kerem...
Evet uyuya kalmışım. Sabah tekrar kapım çaldı.
P: Muhammed Kerem Aktürkoğlu
Kerem: Evet benim
P: Bilmeniz gerekenler var büroya gelmelisiniz.
Kerem: Hemen geliyorum.
Gittik...
P: Kerem bey aslında Maria hanım yanlışlıkla veya ona benzer şekilde ölmedi. Kasten cinayettir bu
Kerem: anlamadım?
P: Maria hanımın telefon kaydında size attığı mesajdan sonra bir arama gerçekleştiriyor ve arabasına biniyor. Arabasının tekerlekleri patlak çıkıyor ve araba kapılarında "ait olduğunu yere gideceksin!" yazıyor. Yani anlayacağınız herşey o kişiyle telefon konuşması yapıyor ve son oluyor.
Kerem: kiminle?
P: Onu bulmaya çalışıyoruz.
Kerem: Ne konuştukları elinizde var mı?
P: Evet bilgisayarımda kayıtı var.
Kerem: Açarsanız lütfen.
P: Pekala açayım.
Maria: Alo? Alo kimsiniz Kerem sen misin arabaya gidiyordum tamda Alo?
Q: Hayat sandığın kadar eğlenceli değil mi ya da başkasının yaptığı tavırlardan mı bıktın?
Maria: Kimsiniz bu bir şaka mı?
Q: Hayır daha başlangıç ve soruma cevap isterim.
Maria: Evet evette bana kim olduğunun cevabını vermen gerekiyor senin de
Q: Öyleyse cehennemde mutluluklar
Maria: Ne amaa bir dakika duru-
Telefon kapandı bende önüme eğilmiş bakıyordumm Sürekli kendimi suçluyorum farkındayım ama yine doğru onu koruyamadım.
P: Heryerde sinyalleri takip ediyorlar. Elden kaçması mümkün değil.
Hala yere dalmıştım gözüm doldu ve izin isteyip odadan ayrıldım. Zordur ölen birinin sesini kokusunu özlemek derlerdi yaşamadan da anlayamazdım ya zaten. Ama o olması zorunluluk muydu...