İyi Bayramlar!
Umarım iyisinizdir!
Bölüm 3500 kelime!
Uzun bir bölümle arayı kapatabiliriz umarım!
Canlarım biliyorsunuz ben bir yorum canavarıyım! O yüzden yorumlarınız bol bol olur inşallah!
Vote'da basmayı unutmayın!
İyi Okumalar!
Zait hastanenin bahçesinde volta atarken kara kara düşünüyordu. Böyle bir şeyi düşmanlarından sadece kulaksızın yapabileceğini biliyordu. Ama anlamadığı şey, kulaksız Deniz'le ilgilenmezdi. Şimdi ise, kulaksızın Deniz'e yaptığı şeyi düşündükçe kanı fokurduyordu.
Bahçedeki korumalar bile Zait'e yaklaşmaya korkuyordu. Zait elindeki büyük boncuklu tesbihini sallarken bakışları da yerdeydi.
Kardeşinin yanına bile gidememişti. Ne diyecekti gidip de? Hayatının içine ettim mi diyecekti. Yoksa gidip, benim düşmanlarım kardeşim olduğun için seni hedef almışlar, ilaç kullandırmışlar ve beyninde sorun var. Düzelemeyebilirsin mi deseydi.
Nasıl derdi bunu?
Deniz naifti. Fazla kırılgan bir çocuktu, öyle her şeyi içine atabilen bir çocuk değil. Kırıldığında hüngür hüngür ağlayabilen bir çocuktu. Aslında her zaman bu huyunu sevmişti ama şimdi korkuyordu. Kendisine uzak olan kardeşinin korku dolu gözlerinin nefretle bürünebilecek olması onu korkutuyordu.
"Böyle kara kara düşünerek ne yapıyorsun?" diye soran İtalyan'la Zait başını hızla kaldırdı. Bir de bu adam vardı diye içinden geçirdi.
"Deniz uyandı mı?" Adamın sorusunu görmezden gelip endişesini dile getirmişti.
"Uyandı, geri yatı. İlaçlar yüzünden yorgun sanırım." Niccolo'nun sesi o kadar soğuktu ki, mayıs ayında etrafı buz tutturabilecek derecedeydi.
Zait başını sallayıp dudaklarını kemirirken Niccolo kahverengi gözlerini buz grisi gözlere kilitledi.
"Bir isim söyle. Sadece bir isim. Sevgilime bunu yapabilecek kişinin ismini söyle." Derken sesi şeytanın fısıltısından farksızdı.
Zait gözlerini kapatıp açtıktan sonra. "Aklımda bir var ama ilk önce emin olmam lazım..." Niccolo'nun öfkeyle konuşacağını görünce hemen konuştu. "Burası senin ülken değil. Öyle istediğini gebertmezsin. Emin olmadan birine bir şey yaparsak, Deniz'e daha fazla zarar verirler." Demesiyle Niccolo'nun çenesi kasılmıştı.
"Anladım. Deniz'i bu duruma getiren senin tutumun." Demesiyle Zait duyduklarıyla öfkeyle tam karşılık verecekti ki, Niccolo devam etti. "Ama bilmediğin bir şey var, ceza zamanında uygulanmasa bir anlamı kalmaz. Emin olmak demek Deniz'i bile bile tehlikeye atmak demek. Ben düşmanlarımın kafasını her zaman bebekken ezdim. Büyümelerine asla izin vermedim, vermemde!" dedikten sonra hiç umursamadan bahçenin taşlı yoluna girmişti.
Zait duyduklarıyla yutkundu.
Niccolo haklıydı. Bu adam kardeşi için haklı konuşuyordu ama onun da bilmediği şey, düşmanları bu kadar fazlayken bir yeni düşmanı daha hedef gösteremezdi. Ters etki yapmayacağı nereden belliydi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aile Hikayesinin Piçi Oldum!
FantasyKapak Pinterest'ten alınmıştır. Kelebek Adam hikayesinin yan hikayesidir. Kelebek Adam'ı okumadıysanız da okuyabilirsiniz. "Bu benim hikayem. Şimdi ne demek diyebilirsin günlük ama kimseye anlatamadığımdan sana anlatacağım. Çünkü buradaki değişikl...