Final

92 14 14
                                    

Süprizz... 😇

Batırmıştım. Birleşip çirkin bir W harfine dönen IN harflerine yeniden bakıp sesli bir iç geçirdim. Evet kesinlikle batırmıştım. Ama düzeltmek için uğraşmadım. BIRTHDAY için aynısını yapıp pişman olmuştum çünkü. Jihun'un özenle hazırladığı pasta tamamen mahvolmuştu. Üzerine HAPPY BİBTDAY JONGW yazan saçma sapan bir şeye dönüşmüştü. Dudaklarımı büzüp gözlerimi devirdim.

Hayır. Düzeltmek için uğraşmayacaktım. Bu yüzden elim tezgahın bir köşesine koyduğum küçük mumlara uzandı.

''Ne yapıyorsun?''

Arkamdan yükselen ses elimin kalbime ulaşmasına ve dudaklarımın sertçe birbirine bastırmama neden oldu. Dudaklarımın kapanması iyi olmuştu çünkü ağzımdan küçük bir küfür çıkmak üzereydi.

''Ne yapıyorsun?''

Belime dolanan kollarının ardından çenesini omuzuma dayadı. Yenilediği sorusuna göz devirdim. Ne yaptığımı görmüştü büyük ihtimalle. Sesi alaycı bir neşeye bürünmüştü.

''Burada olmamalıydın.''

Dudaklarımı büzüp söylendim. Burada olmamalıydı. Daha gelmesine çok var diye düşünüyordum çünkü. Ama esmer oğlan şimdi tam arkamda yüzünü göremesem de büyük ihtimalle iri iri açtığı gözleriyle tezgahtaki eserimi izliyordu. Onun için bir sürpriz olması gereken eserimi.

''İşim erken bitti.''

Kolları arasında dönüp yüzüne baktım. Dudakları usulca iki yana kıvrılmıştı. Elleri hala belimdeydi. Benimkiler de omuzuna yükseldi. Bedenimi onunkinden uzaklaştırmaya çalışacak en ufak bir harekette bulunmadım. Koyu irislerine iyice dalmışken yaklaşıp anlıma yumuşak bir öpücük bıraktı.

''Doğum günümü mü kutluyoruz?''

Omuz silktim.

''Sürpriz olacaktı. Sana yedek bir anahtar verdiğime pişman oldum şu an.''

Kıkırdadı. Bakışları tezgahta öylece duran pastaya kaydı. Ama koyuluklarının yeniden beni bulması uzun sürmedi.

''Doğum günümü geçen hafta kutlamamış mıydık?''

Kutlamıştık evet. Ama kutladığımız o doğum günü Chanyeol'un zil zurna sarhoş olup ortalığı birbirine katmaya başlaması ve ardından Baekhyun'un onu eve sürüklemesi yüzünden kısa sürmüştü.

''Seninle kutlayacağımız ilk doğum günün. İkimiz baş başa kutlayalım istedim. Doğum günün geçmiş olsa da. Baekhyun'dan kaçmak için izin bile almıştım ama sen her şeyi mahvettin.''

''Saçmalama. Bunun...'' Elini pastaya doğru gelişi güzel salladı. ''...sürpriz falan olmadığını düşünüyorsan yanılıyorsun.''

Duraksadı. Yüzünü olabildiğince ciddi bir ifadeyle pastaya çevirdi. Gözlerimi kısıp sanki bir bilim projesini inceliyormuş gibi uzun uzun pastayı süzen oğlanı izledim. Beni neyin beklediğini biliyordum. Bu yüzden bıkkın bir ifadeyle başımı hafifçe eğdim.

''Daha önce böyle bir pasta görmemiştim. Jongw kim bu arada?''

''Kes şunu.''

Omuzuna hafifçe vurmam gülmesine neden oldu.

''Bana pasta yapmışsın. Cidden. Hiçbir şey bunun üstüne çıkamaz.''

''Pastayı ben yapmadım. Jihun yaptı. Ben sadece mahvetme kısmıyla ilgilendim. İyi iş becerdim bence. Değil mi?''

''Yine mi o herif?''

''Jongin. Yemin ederim...''

Ellerini teslim olurcasına kaldırdı.

Chrysanthemum's LullabyHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin