4'Bölüm 🍊

21 5 225
                                    


Nil’den:

"Ben seni tanımıyorum, sen kiminle dans ettiğini bilmiyorsun. Bence gayet eşitiz!"

"Tanışınca dans da ederiz, sorun yok."

"Saçmalama artık ya! Başıma ne gelirse gelsin, asla seninle dans etmem, duyuyor musun?!"

"O derece eminsin yani?"

"Değilim. Çünkü... Biliyorum!"

"Öyle olsun."

"Hem ben sevgilim dururken niye senin gibi sinsi bir tilkiyle dans edeyim ki?"

"Senin..." dedi kaşlarını kaldırarak, beni işaret etti. "Sevgilin mi var?"

"Evet, var. Ne bu saçma şaşkınlık? Senin de vardır... Var mı?"

"Var. Durdu, birkaç saniye düşündü. 'Ya da yok, seni ne ilgilendirir? Anlamadım şu an.'"

"İlgilendirir. Çünkü... Allah sabır çiçeği yollayacağım kendisine. Yetmez, çelenk yollamak lazım kıza."

"Ha, ha, ha! O kadar komik değil ki biliyor musun? O zaman ben de seninkine ‘yandın sen oğlum’ hediyesi olarak kırmızı yangın tüpü yollayayım, ha? Beğenir mi?"

"Allah aşkına al, sevabına. Hem seninkini de söndürür!"

"Demek ateş ettiğimi kabul ediyorsun?" Ellerini saçlarına daldırdı, hafifçe yana taradı.

"Gerizekalı egoist!"

Tam o anda annemin sesi geldi: "Kızım, kahveler nerede kaldı?"

Bu gereksiz sohbetimiz şükür ki sona erdi. "Geliyoruz anne! Sen de kahveni iç, hadi git evimden!"

"Yatıya kalacak değilim."

"Ne olur kal, yalvarıyorum sana!"

"Biraz espri çalışsana sen ya!"

"Ya sabır!" Kahveleri dağıttım, annem gülerek Dirhan’a dönüp, "Gelin kahvelerini içelim, güzel kızım," dedi.

"Anne, lütfen... Bunu her seferinde söylemek zorunda mısın?"

"Pardon? Bu ‘bu’ derken? Bana kapıda ‘Dirhan’ diyen kimdi?"

Son golünü attı, annemle babam bakıştılar. Gururlu bir gülümsemeyle ayağa kalktı. Elini uzatıp, "Tartışalım tekrar. Dirhan Soydemir ben," dedi.

Mecburen elini sıktım. "Nil Aykar."

Kapıya ilerlerken anneme seslendi: "Her şey enfesti, Nergis’im."

Annem gülümsedi: "Canım, sen iste yeter. Hep yaparım sana."

Kapıdan çıkarken bana döndü. "Kahven fena değildi."

"Zık-... Yani, afiyet olsun!"

Devam:

"Yatağımın üzerindeki telefonu hışımla elime aldım. Gözlerime inanamadım. Sinan tam 34 kere aramış! Eyvah!"

Ben: Sevgilim? Biliyorum çok kızgınsın, ama telefonumu odamda unutmuşum. Yeni gördüm aramalarını. Üzgünüm.

Sinan: Kaç kere aradım seni, Nil? Farkında mısın?

Ben: Farkındayım, 34...

Sinan: O eleman kimdi?

"Eyvah! Şimdi yandım işte!" Ne yazacağımı bilemeden ekrana baktım.

Ben: Aşkım, valla tanımıyorum. Evde herkes tanıyor, bir ben tanımıyorum. Yemeğe davet etmişler kendini.

Sinan: O ne demek?

Ben: Bir anlasam!

Sinan: Bu işten hiç hoşlanmadım.

Ben: Bayıldığımı düşünüyor olamazsın, değil mi?

Sinan: Artık ne düşüneceğimi bilmiyorum, Nil.

Ben: O ne demek şimdi?

Sinan: Bilmiyorum.

Ben: Sinan, bundan nefret ettiğimi biliyorsun. Açık konuş.

Sinan: Onunla aranda ne var?

Ben: Ne?! Bunu bana soruyor musun şimdi gerçekten?

Sinan: Sizi mutfak penceresinden gördüm.

Ben: Kahve yapıyordum. Peşimden geldi. Ee? Ne yaptık ki? Ne gördün?

Sinan: Sadece o mu?

Ben: Saçmalıyorsun. Nerdesin? Geliyorum!

Sinan: Evdeyim.

---

Telefonu kapatıp hızlıca hazırlandım ve aşağı indim. Anneme seslendim: "Anne, çıkıyorum. Bir saate gelirim!"

"Tamam, geç kalma!" dedi, dizisine dalmış hâlde.

Sinan’ın evine vardığımda kapıyı çalmaya başladım:

"Sinan, aç şu kapıyı!"

Kapıyı araladı, içeri girdim. Oturduğu koltuğa bakıp ellerimi belime koydum: "Bu mesajlar ne demek oluyor?"

"Ayrılalım demek, Nil."

Yanına oturdum, elinden bardağı aldım. "Sevgilim, tamam, çok kızdın. Haklısın. Ama bir dakika... Telefonumu unuttum diye, saçma bir ziyaret yüzünden iki yılımızı mı çöpe atacaksın? Söyle bana... Bitsin mi her şey?"

"Hayır," dedi, sesi titreyerek.

Ona sarıldım ve fısıldadım: "Geçti, tamam mı? Yanındayım."

Bir süre sonra kolları bana sarıldı. Gözyaşı omzuma düştüğünde gözlerimi kapattım. "Ayrılmak istemiyorum," dedi.

"Biliyorum aşkım."

Alınlarımızı kenetledik, gözlerine baktım. Tam o anda kapının önünden tanıdık bir ses yankılandı:

"Selam gençler!"

4 Bölümün Sonu

---

"Selam, nasılız bugün?"

"Ayrıca, benden asla desteğini esirgemeyen Elif’e çok özel bir teşekkürüm var. İyi ki varsın, hep hayatımda ol. Seni çok seviyorum!"

"Nasıldı sizce?"

"Bu ikinci kez yazışım bu arada, o yüzden biraz geciktim. Özür dilerim!"

"Yorumlarınızı ve portakal rengi yıldız butonuna basmanızı bekliyorum. 🍊

Portakal Saçlı Kız Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin