Iqbal Masih dünyada çocuk işçiliğe karşı mücadelenin sembol ismi... 982 yılında Pakistan'ın küçük bir köyünde doğan ve babasız büyüyen İqbal abisinin evlenme zamanı geldiğinde, gerekli olan 600 rupiyi bulabilmek için annesi tarafından bir halı fabrikasında çalışmaya gönderildi. Daha doğrusu annesi halı fabrikasının sahibinden 600 rupi (12 dolar) alıp ıqbal'i sattı.
Dünyada en çok çocuk işçi çalıştıran ülkelerden biri olan Pakistan'da halı mafyası önce çaresiz aileyi sonu gelmeyen bir borç batağına sürüklüyor ve daha sonra her yıl artan faizler borcun ödenmesi engelliyordu. Henüz 4 yaşında olan İqbal ve daha pek çok çaresiz çocuk bu yüzden aşırı sıcak, dokudukları halının kalitesi düşmesin diye havasız bir odada kaçmasınlar diye bir halı tezgahına zincirlenerek günde 12 saatten fazla çalıştırılıyordu.
İqbal çevresinde 30 çocukla bu koşullarda 6 yıl yaşadı. dahası bu küçücük çocuklara bedenlerinin büyümesi geciksin diye sadece hayatta kalmalarına yetecek kadar yemek ve su veriliyordu. Çünkü en pahalı halıları dokumak için onların küçük parmakları gerekiyordu.
6 yıl boyunca Pakistan halı mafyasının tutsağı olan iqbal bir gün kasabada aktivist bir grubun toplantısı olduğunu duydu. Bu toplantıya gitmek üzere arkadaşlarına geri döneceğine dair söz vererek fabrikadan kaçtı. Derneğin lideriyle konuşup yardımını isteyen İqbal, kısa sürede onu köle tacir patronlarını elinden kurtaracak evrakları hazırladı. Evraklarını fabrika sahibine verdikten sonra arkadaşlarına "korkmayın. Her şeyi öğrendim benimle gelin. sizler özgürsünüz." Diyerek seslenen ihbar kendisi ile beraber arkadaşlarında özgürlüğüne kavuşturdu.
İqbal, aynı zamanda doğal bir Hatip ve liderdi. 5 yaşında bir çocuğun narinliğindeki o küçük bedeniyle kocaman adamların bile korktuğu koskoca halı mafyasına kafa tutmaya kararlıydı. Sadece Pakistan'da değil tüm dünyadaki her bir çocuk Özgür olmadıkça durmayacağını açık bir şekilde belirtti.
İsviçre ve Amerika'da birçok okulda konuşma yapan İqbal farkında olmadan başka çocukların da hayatını değiştiriyordu. Hayali çocuk tacirlerinden kurtulan küçüklerin sığınıp eğitim alabileceği bir okul ve yurt yaptırmaktı. "Avukat olmak istiyorum. Henüz kendini savunamayacak kadar küçük olan, seslerini çıkartmaya bile korkan dostlarımın haklarına savunmak istiyorum." diyordu.
Pakistan'ın önemli ekonomik güçlerinden biri olan halı mafyası küçük İqbal'den korkak olmuştu. O da bunun farkındaydı. "Şimdi işler değişti. Eskiden ben patronlarımdan korkuyordum. Şimdi onlar benden korkuyor." Diyordu "başladığım işi bitireceğim!" diyerek 1995'te tekrar pakistan'a döndü.
16 Nisan günü ailesini ziyarete gittiği köyünde kuzenleriyle bisikletle gezerken üzerine ataş açılarak öldürüldü. iqbal'in küçük bedenine sığdırdığı koca yüreği ile dalgalandırdığı bayrak yere düşmedi, düşmeyecek. Milyonlarca çocuğun yaşam hakkını gasp eden, onları sömürü çarklarının arasında ölüme yollayan kapitalizm hak ettiği yere, tarihin çöplüğüne gidecek.