2, tell everything

1.9K 171 117
                                    

yorum yapmayi ve oy vermeyi unutmayin💖
.

Yaşananlardan sonra Jimin kızları ve beni Jungkook'un arabasına bindirip bara en yakın ev olan Yoongi'nin evine getirmişti.

Yoongi ve Jungkook en son Taehyung'u Jihoon'un üzerinden almaya çalışıyordu ve şimdi de telefonlarımızı açmıyorlardı. Belki de bar yönetimi veya oradaki müşteriler polis çağırmıştı ve şuan karakoldaydılar. Hiçbir şey bilmiyorduk, yapamıyorduk, sadece oturup beklemek dördümüzü de sinir etmişti. Üstelik elbisemin açık dekoltesi de rahatsızlığıma rahatsızlık katıyordu.

Yaklaşık yarım saatlik bir bekleyişin ardından Jungkook ayağa kalktı, "bir şeyler yapmam lazım. Tekrar bara dönerim ya da ne bileyim, yakın karakolları dolaşırım. Jen, annen bize yardım edebilir mi?" annem başarılı bir avukattı ve Taehyung'u daha önce karakoldan çıkarmıştı ama onu asla onaylamıyor ve arkadaşım olmasına da karşı çıkıyordu. Nedenini çok iyi biliyordum ve ben de uzak durabildiğim kadar duruyordum işte.

"Bilemiyorum Jungkook, Taehyung'dan pek hoşlanmıyor." Jungkook kalktığı koltuğa geri otururken Chaeyoung ayaklandı bu sefer. "Ben amcamla konuşurum, yeter ki şunları bulalım artı-" sözünü bitiremeden kapıdan bir anahtar sesi geldi öyle sert açıldı ki çeliğin duvara sert çarpışını bile duyduk.

Oturduğumuz salonun kapısından önce Jimin sonra Yoongi girdi, Taehyung'sa sadece koridorun ucundan göründü ve arka odalardan birsine geçti. Yoongi ile Jimin'in de yüzünde ufak tefek kızarıklıklar vardı. "ergen kuzenim bile daha az trip yapıyor, sikik." Yoongi sinirli sinirli söylenirken Jimin boş olan tekli koltuğa yerleşip gözlerini yumdu. "Lan neredesiniz amına koyayım siz? Telefon açmak yok, haber etmek yok, yarım saat oldu." Jungkook'un sinirli konuşmasından sonra Yoongi anında ona döndü, sinirli duruyordu. "Ananın amına girdik Jungkook, tamam mı kardeşim? Lan bilmiyor musun sen bunun ahlağını? Köpek etti bizi, zor bindirdik arabaya." sonra kendisini hemen yanıma bıraktı ve tek eliyle başını ovmaya başladı.

Chaeyoung ve Lalisa çocukların yüzündeki yaralar hakkında soru sorup onları darlarken ben kendi düşüncelerimde boğulmuş gibiydim. Jihoon'un tam olarak kim olduğunu ve bu bahis olayının neyle alakalı olduğunu öğrenmeyi istiyordum.

"Anlatacak mısınız? Kim bu Jihoon, nedir bu bahis olayı?" Chaeyoung kafası karışmış bir şekilde odadaki herkesle tek tek göz teması kurarak konuştu. "Aynen, anlatalım sonra Taehyung birer posta da bizi dövsün." dedi Jungkook ve arkasına yaslandı tekrar. "Size bir şey anlatmak zorunda değiliz. Alakanız da yok zaten, dışında kalın mevzunun." Yoongi bıkkın bıkkın konuşurken sinirle ona döndüm.

"Bana anlatmak zorundasın, orada bana da laf attı. Taehyung'la kapanmayan bir mevzuları olduğu belli, ya beni kullanmaya kalkışırsa? aranızda ne geçti bilmeliyim." Beni kullanmasına asla izin vermezdim zaten ama ağızlarından laf almak için tek kozum da buydu. Üçü hızlı bir göz teması kurduktan sonra Yoongi bana döndü. "İyi, anlatacağım ama şu piçin yanında konusunu açmayın gerekmedikçe."
'şu piç' Taehyung oluyordu sanırsam.

Onaylayan mırıltılar çıkarıp bu kısmı hızlıca geçtim. Neler döndüğünü cidden merak ediyordum.

"Hatırlarsanız bir hafta kadar önce Japonya'ya gitmiştik. Size tatile gideceğiz dedik ama aslında Kore'yi temsilen yasadışı bir araba buluşmasına gittik." pek şaşırmadım, bu araba yarışları konusu pek sık olmasa da açılıyordu masada.

"Tabi biz yeniyiz, pek bilgimiz yok. Araba buluşmalarında yarış olduğunu biliyorduk, ama arabalar üzerine bahis yapıldığından birhaberdik." anlattıkça stresleniyordu sanki.
"Bu Jihoon denen piç yarı Koreli yarı Japon, baba tarafı Japonyada tanınmış büyük bir Yakuza* topluluğunun ortağı, kendini bir bok sanan veledin teki." ayağa kalkıp odada dolanmaya başladı.

shooting starsHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin