(Güney'in anlatımıyla)
Kırık aynanın yanında yerde yatan Ömür'ün yanına oturdum hemen.
Kafasını dizimin üzerine kattım."Prensesim" dedim. Kuzey hemen yanıma oturdu.
"Ömür'üm kalk hadi" dedi elini Ömür'ün saçlarında gezdirirken.
"Ambulansı arayın" diye bağırdım.
"Anbulansı bırak biz götürelim" dedi Asuman.
"Tamam" Diyip kucağına aldı Kuzey.
Hızlıca arabaya bindik. Buraya en yakın hastane kendi hastanesiydi. Hemen oraya gittik. Arabayı ben sürdüm. Hastanenin içine girdik ve hemen Ömür'ü bir sedyeye yatırdık.
Doktorlar konturol edip serum taktı. Hepimiz acilde Ömür'ün başında bekliyorduk."Kuzey sakin ol artık Ömür iyi duydun işte" dedim. Kuzey Ömür'ün elini tutuyordu.
"Ömür niye kriz geçirdi? Odaya kapattık diye mi?" Kendini suçlu hissediyordu. Ama onunda suçu yoktu tek suçlu bendim.
"Bilmiyorum ama odaya kapattık diye kriz geçirmezdi"dedim.
"Biz Ömür'ün kapalı alan fobisini bildiğimiz halde onu bir odaya kappattık bütün gün. Ömür hiç bir zaman bütün gün evde duramazdı. Nefes alamazdı bütün gün evde dursa ama biz onu bütün gün küçük bir odaya kapattık iyi bile dayandı" dedi Asuman. Ömür gözünü açtı.
"Ömür'üm iyimisin?"dedi Kuzey elini Ömür'ün saçlarını okşarken. Ömür tek tek hepimize baktı.
"Değilim beni yanlız bırakın" dedi.
"Niye iyi değilsin? Saçmalama seni bu halde yanlız bırakamam" dedi Kuzey.
Hep böyleydi. Kuzey Ömür'ü hep benden çok seviyor gibi görünüyordu.
Ama bende onun kadar çok seviyordum Ömür'ü sadece çok fazla belli etmiyordum."Beni yanlız bırakın" diye bağırdı Ömür.
"Prensesim seni yanlız bırakamayız" dedim. Ömür yerinden kalkmaya çalıştı Kuzey tuttu.
"Çıkın gidin beni tek bırakın ne olursunuz" diye bağırdı ve ağlamaya başladı.
"Ömür ne oluyor anlat bize kardeşim lütfen sen ağlama" dedi Kuzey. Ömür sedyede otururken dizlerini kendine çekti ellerini saçlarının arasından geçirdi.
"Babam aradı beni" diye bildi ağlarken.
"Buraya gelmezsen seni evlatlıktan reddederim dedi. Buraya gelmek zorundasın dedi. Ben seni böyle yetiştirmedim dedi. Benim kızım böyle biri değildi dedi dedide dedi" diye bağrdı. Tırnaklarını kolarına geçirmeye başladı. Ömür sinirlenince veya üzülünce kendine zarar veriyordu. Etrafta ne varsa kırıp döküyordu. Kendine zarar vermesin diye ben bir elinden tuttum Kuzey diğer elinden.
"Ben hiç bir zaman iyi biri olamıyorum. Ben iyir bir evlat değilmişim" dedi ağlarken.
"Hayır bana bak sen çok iyi birisisin" dedi Kuzey.
"Prensesim baban kızgınlıkla ne söylediğini bile bilmiyodur ki" dedim.
"İnsanlar kızgınken gerçekten ne düşündüğünü söyler" dedi Ömür ve haklıydı. Ayda hemşireyi çağırmış hemşire geldi sakinleştirici yaptı.
On on beş dakika sonra tamamen sakinşeti. Bizde kollarını bıraktık.
"Biriniz beni havaalanına götürürmüsmüz?" dedi hepimize bakarak.
"Ömür bu halde" Kuzey'in cümlesini tamamlamasına izin vermedi.
"Ben gideceğim diyorum izin almıyorum" dedi Ömür.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kırık Hayaller
AdventureBir kız düşünün. Öz olmadığı halde öz abisi gibi olan 2 polis adam. Hem oyuncu hemde doktor olan bir kız. Her doktor gibi hep hayat kurtaran o doktor bir gün birini hayattan aldı. Hemde isteyerek. Sizce herkesin hayatını kurtaran o doktor neden o a...