Yeni bölümle merhabaa:**Öncelikle okullar bitti ve bunu bilmenize rağmen söylemek bile hoşuma gidiyorr.Evet bölüme gelirsek bu bölümde daha önce görmediğiniz bir Emreyi göreceksiniz.Aşık bir Emre,sizce iyi mi???-Sude ve Pınar
"Kaybetmekten mi korkuyorsun ; Kaybet.Düşmekten mi korkuyorsun ; Düş.Yaralanmaktan mı korkuyorsun ; Yaralan.Sonra iyileş.Yeniden kalk.Yeniden başla.Yeniden sev.Yeniden aşık ol.Bir daha mı düştün?Bir daha kalk.Er ya da geç beklediğin gelecek..."
Emrenin Ağzından:
Ayrılık zordur.Kimi çocuk babasının doğum gününde aldığı bisikleti büyüyünce boyu uzun geldiği için başkasına verir.Onca hatırasından,beraber düştüğü,kalktığı,yaralandığı,güldüğü,eğlendiği bisikletinden uzaklaşır.Kimi yazar yazmak için ilham aldığı eşyasını kaybeder,ilhamları tükenir,o bembeyaz sayfaları aniden kararır.Canı acır.Kimi insanda sevdiğinden ayrılır.Ah be,işte o çok acıtır...Ve malesef ki onun tarifi yoktur.
Benim canımda çok yanıyor.Bir insan bu kadar mı özler diye sormayın bana,özlemek az kalır benim için.Eski bir dostunuzu özlersiniz,en çok sevdiğiniz giysiniz size küçülünce onu özlersiniz,bunlar özlemin en saf ve temiz halidir.Sevdiğini özlemek ise apayrı bir konudur...Özlemin en pis ve acımasız hali.
Ama artık herşey bitti.Şu an sevdiğim kadın kollarımda,beraber İstanbul Boğazını izliyoruz.Dün annemle konuşup geldim buraya.Esrayı bütün gün takip etmiştim.Tam karşısına ne zaman çıkacağımı,nasıl çıkacağımı veya karşısına çıktığımda ne gibi tepkiler alacağımı bilmiyordum ama ben her şeyi göze alarak gelmiştim.Bu kadar ayrılık yeterdi.Onu içten seviyordum ve her duamda bunu söylüyordum.Nitekim dualarım kabul olmuş gibiydi,en olması gereken zamanda karşısına çıkmıştım ve o da beni hala ilk günkü gibi seviyordu,unutmamıştı...
Saçlarına kondurduğum öpücüklerle beraber kollarımda mayışmaya devam etti.Bir süre daha sessiz kaldık.Beraber güneşin doğuşunu izledik.Sonra hep ona hasretken yapmak istediğimi yaptım.Saçlarını kokladım.Kokusu...Ah,cennet dedikleri bu olmalıydı.Ben böyle bir şey görmemiştim.Bana aşık olunca insana bir haller olduğunu söyleyen arkadaşlarım olmuştu ama böylesinden bahsetmemişlerdi...Eskiden onun saçlarını koklarken böyle tepkiler vermezdim ama ayrı olduğumuz süre boyunce Esraya gerçekten deliler gibi aşık olduğumu anlamıştım.
Hayatımızda Murat ve Cengiz gibi etmenler yüzünden bir süreliğine yollarımız ayrılmıştı,evet.Mesafeler girmişti aramıza,kilometrelerce yer,onlarca insan,yüzlerce anı ,binlerce acı ve on binlerce özlem...Ama mesafeler aşka engel değil.Bizim aşkımıza da engel olamamıştı.Çünkü biz buna izin vermeyecek kadar seviyorduk birbirimizi,zaten Muratın ikimizide geçici bir şey olarak görmesi saçmaydı.Bu kadar zorluğa beraber göğüs germişken çekip gitmek,yakışmazdı.
Ben buraya gelmeden önce intikam sözü vermiştim ama şu an o bile umrumda değild.Tek istediğim Esramdı.Ben Muratla dalga geçerken onun gibi olmuştum.O kör kütük sarhoşken tek yaptığım yanındaki bar taburesine oturmaktı.Dirseklerimi tezgaha yaslar,elimde tuttuğum pahalı ve ağır içkimden yudumlarken onunla dalga geçerdim.Dakikalar , saatler , günler ve bazen haftalarca.Muratta bana kızardı ve ben onun bu tepkilerini anlamazdım,ama şimdi herşey bana oluyordu.Ve bende bazı şeylerin farkındaydım.Artık dünyamın tek merkezi Esraydı ve insanların oksijensiz yaşayamadığı gibi ben de Esramsız yaşayamaz olmuştum.
Ama kavuşmuştuk .Zorluklar karşısında eğilmediğimiz sürece de beraber olmaya devam edecektik.Belkide her sabah o benim boynuma kafasını gömerek kokumla mayışacak,ben onu kendime çekecek ve İstanbul da güneşin doğuşunu izleyecektik.Bu anın bitmesini istemiyordum.Sonsuza dek böyle kalsak ne de güzel olurdu...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Müstakbel Kocam
Novela Juvenil-Bu ilk hikayemiz biraz acemice gelebilir ama umarım hikayemizi beğenirsiniz:D- Aşk her insanın kapısını bir kez çalar bu hayatta.Birçok sevgilin olur ama kalp tek bir kişide ritim değiştirir. Murat...Onu ilk gördüğü andan itibâren hızlandı kalbi.Se...