Yıllar sonra ben geldimm nasılsınızz
00000000000000000000000000000000000000
(Jeongin)
"Ne demek çocuk ondan değil"
"Bende bilmiyorum, Hyunjin bana sadece çocuğun ondan olmadığını söyledi"
"Napıcaklarmış o zaman"
"Çocuğu aldırın dedim ama o doğmasını istediğini söyledi"
"Manyak" dedim ve oda sadece kafasını sallamak'la yetindi.
(Felix)
Gördüğüm şeyle gözlerim dolmuştu, hamileydim ama iğrenç biri yüzünden hamileydim, Hyunjin'e baktığım da onun benden bir farkı olmadığını gördüm, onun bu halini görünce ağlamaya başladım, bir kaç saniye öylece ağladık ardından ise Hyunjin konuştu.
"Odamıza gidelimmi" onu kafam'la onaylayınca beni sandalyeye koydu ve odaya götürdü, odaya gelince beni yatağa yatırdı ve oda yanıma yatıp kafasını boynuma gömdü, gelen bir dürtü ile konuştum.
"Hyunjin"
"Efendim bebeğim"
"Napıcaz"
"Neyi güzelim"
"Bebeği napıcaz aldırıcazmı yoksa kalsınmı"
"Kalsın"
"Ama-"
"Ben onu doğması istiyorum, iğrenç biri tarafından olsada ona babalık yapıcağıma söz veriyorum, hiç bir yavrumdan ayırmam onu, masum bir canı feda etmeyelim" gözlerim tekrar dolmuştu.
"Tamam" ağazımdan tek bu kelime çıkmıştı, daha fazla dayanamayacağımı anladığım zaman bende Hyunjin'e sarılıp ağlamaya başlamıştım, bir kaç dakika öylece ağlarken oda benim sırtımı yada saçımı okşuyordu, ardından ise yorgunluktan uykuya dalmıştım.
(Jisung)
Jeongin'le Changbin özel konuştuğundan bu yana suratları asıktı, Minho'da bir şey olduğunu anlayıp konuştu.
"Sorun ne Changbin, suratınız beden asık"
"Bir şey yok sadece biraz canımız sıkkın" dedi Changbin.
"Evet" ardından dedi Jeongin.
"Eve gitmek istermisiniz belki modunuz biraz yerine gelir" dedim, ikiside beni kafasıyla onayladı ve ayaklandılar, onları uğurladıktan sonra bizde bir karar alıp film gecesi yapmaya karar verdik, patlamış mısınr kola'lar cips'ler ve daha çok sey koyup kolturkalara oturduk, korku filmi açtık ve izlemeye başladık, bir süre sonra filimden sıkılıp izlememeye başladım, ardından aklıma gelen bir soru ile Minho'ya döndüm.
"Minho"
"Efendim güzelim"
"Minho sence Changbin'le Jeongin neden bir anda yüzleri asılmıştı, oysaki çok mutlulardı"
"Bilmiyorum güzelim ama önemli bir nedeni vardır" dedi ve telefonuna bir bildirim geldi, telefonu alıp yazışmaya başladı, ardından ise elindeki telefonu sert bir şekilde tekrar olduğu yere koydu,ona meraklı gözlerle bakarken konuştu.
"Salak Hyunjin'de hastalanmış" dedi, yalan söylediği belli oluyordu, bir şey demedim sadece kafamı salladım, onun bana yalan söylemesi canımı açıtmıştı, ama neden acıtmıştı bilmiyorum, kafamı sallayarak kendime gelmeye çalıştım, ardından ise tekrar filme odaklandım.
Yaklaşık 3 saattir öylece oturup filim izliyorduk, ama ben filmi değilde Minho'nun neden bana yalan söylediğini düşünüyordum, beni düşüncelerimden ayıran şey Minho'nun ayağıma yatmasıydı, elimi tutup kafasına götürünce ne istediğini anlamıştım, kafasını okşadığım sıra gözlerimin içine bakarak konuştu.
"Neden gözlerimi saklıyorum biliyormusun"
"Evet biliyorum"
"Neden"
"Kimsenin seni ruh eşinin kim olduğunu öğrenmesini istemiyorsun"
"Evet ama başka bir neden daha var"
"Neymiş o"
"Ruh eşimin onun ruh eşi oldugumu ögrenirse korkmasından ve kaçıp gitmesinden korkuyorum"
"Peki ya korkmassa tam tersi seni çok severse"
"Onu bilemiyorum işte"
"Minho"
"Evet"
"Bana göz rengini göstersene"
"..." biraz beklemişti ardından ise konuştu.
"Bana bir tane ayna getirsene" dedi ve dediğini yapıp bir tane ayna getirdim Minho benim göremeyeceğim şekilde araksını dönüp lensleri çıkardı ve bana döndü, onun gözleri, onun gözleri çok güzeldi.
"Minho gözlerin"
"Ne olmuş gözlerime" endişeli bir tonla konuşmuştu.
"Minho ğözlerin çok güzel" bana anlamaz gözlerin'le bakarken, kızardı onun bu haline kıkırdamıştım.
"Ne gülüyon"
"Çok tatlısın"
"Ne"
"Çok tatlısın"
"Ben böyle bir tepki beklemiyordum" dedi, bu dediği ile daha fazla gülmüştüm.
"Minho"
"Efendim güzelim"
"Susadım kalk bana su getir"
"Tamam bebeğim" dedi ve ayağa kalktı, suyu getirince içip masay koydum ve tekrar Minho'ya baktım, onun o mor olan güzel gözlerine baktım arından ise ona yaklaşıp sarıldım, bu yaptığıma şaşırıp bir süre öylece durunca oda bana sarıldı.
"Minho"
"Efendim güzelim"
"Teşekkürler"
"Ne için"
"Her şey için"
"Bende teşekkür ederim" dedi ve belimdeki kollarını daha da sıktı.
00000000000000000000000000000000000000
581 kelime
Bu hölümü biraz minnoş yapmak istedim nasıl olmuş hehehe bu arada ben 5 6 bölüme finali yapmayı düşünüyorum ama belki daha çok uzatabilirim sonra görüşürüzz
ŞİMDİ OKUDUĞUN
turn on the lihgts
Fantasyruh eşlerinin aynı gözrengine sahip olduğu bir dünya ve 4 komiser ve onlara takıntılı olan 4 seri katil. smut içerir
