"Benimle yaşamaya ne dersin Jungwon?"
Jungwon şuan çok dalga geçesim var ama erteliyorum şimdilik.
Bu fırsatı sakın kaçırma.
Jungwon neden bu kadar sevinmişti ki? İçi içine sığmıyordu. Jay'e sarılana dek ya onu kullandığımı düşünüp beni geri çevirirse ya da bana olan duyguların yitirdiği için bana yardım etmek istemezse diye düşünerek kendini panikletip durmuştu. Ama bunlar asla mümkün değildi. Jay Jungwon'u çok seviyordu. Jungwon'a verdiği değerin haddi hesabı yoktu. Elbette ona yardım edecekti.
Jungwon içindeki heyecanı parlayan gözlerine ve titrek sesine yansıtarak konuştu.
"Gerçekten mi?"
Jay Jungwon'un gözündeki bu parıltıyı çok özlemişti. Heyecanlığında, sevindiğinde gözlerinde yıldızlar parlardı Jungwon'un ve Jay bu görüntüye aşıktı.
Jay de aynı sevinçle gülümseyerek yanıtladı Jungwon'unu:
"Tabii. Ben uzun süredir aynı evde ikamet ediyorum ve şuana kadar adım polislere ulaşmadığı gibi güvenlik açısından da bir problem yaşamadım. Seni saklayabileceğim elimdeki en iyi yer evim. Yani tabi sen de istersen."
'BU TEKLİF REDDEDİLİR Mİ AMK.'
'JAYSİN SEN, BORU DEĞİL YANİ.'
Jungwon içindeki kaotik manyağı dışarı yansıtmamaya özen göstererek Jay'i cevapladı:
"Ya sana yük olmayacaksam açıkçası şuan tam ihtiyaç duyduğum şey bu. Hem kalacak yer hem güvenlik cidden problem benim için."
Jay mutluluktan ölüyordu. Kalbi depar atıyor, ciğerleri olağanüstü hızda solunum yapıyordu. Kanına karışan serotonini hissetti.
"Pekala, şuan zaten eve gidemeyeceğini varsayıyorum. İstersen şimdi çıkalım geçelim eve. Sana eşya falan da alacağız daha."
Jungwon'un kalbinin sesini dışarıdan çok rahat duyabiliyordu. Jay ile yaşayacaktı. Çocukluk aşkı olan Jay ile.
Ne şanslı bir piçsin.
"Şey evet iyi olur aslında. Ay çok heyecanlıyım cidden! Sana yük olmak istemiyorum ama beraber aynı evde yaşamayı da çok istiyorum. Üstelik ihtiyacım da var. Ay heyecanlandım yine çenem düştü.. Ama gerçekten çok teşekkür ederim Jay. Yani 3 sene sonra tekrar beni kabul etmene ne kadar mutlu oldum anlatamam. Çok minnettarım sana, çok teşekkürler her şey için. Elimden geldiğince sana destek olaca-"
Jay Jungwon'un mahçup ya da rahatsız hissetmesini kesinlikle istemiyordu. Kediye benzeyen çocuk yük olacağım, çok minnettarım diyordu ama Jay'e nasıl bir hediye verdiğinin farkında bile değildi.
"Hadi amaa ne minnettarlığı ne yükü ben seni kendi isteğimle evime davet ettim. Üstelik seninle aynı evde yaşamayı çok isterim. Bu benim için yük değil, bir ödül. Seninle aynı evi paylaşmaktan oldukça memnun olacağım."
Yavaş hocam naptınız
'HEYECANDAN ÖLECEĞİM ŞİMDİ'
Jungwon Jay'e en büyük gülümsemesini ve kocaman gamzesini bahşetti. Jay onu her türlü mutlu ve rahat hissettirmeyi başarıyordu.
'Tanrım onu hakedecek ne yaptım?'
(...)
Siyah Range Rover Velar aslında çok devasa olmayan ama pahalı olduğunu haykıran çok katlı villanın önünde durdu.
"Evet, son durak efendim."
Jungwon yüzündeki tebessümle teşekkür etti ve arabadan indiler.
"Woah evin cidden baya büyükmüş.."
"Artık evimiz." (Bu klişeyi yapmasaydım uyuyamazdım.)
Selamlar!
Bu bölümü yazmayı planlamıyordum aslında, baktım misafirler var ve yabani ben odamda gizleniyorum dedim ki bir geçiş bölümü tarzı kısa bir şey yayınlayayım ve ta daaUF BU JAYWON SAHNELERİNİ NASIL YAZICAM HİÇ BİLMİYORUM ÇOK STRES ALTINDAYIM.
Bu kitaba başlarken amaç asla jaywon değildi -ki hala değil- o yüzden ya daha yakın olsunlar öpüşsünler koklaşsınlar tarzı beklentiler olmasın lütfen. Konumuz şizofrenik belirtiler gösteren, intikam arzusu aşırı güçlü -spoiler :)- ve sinir problemleri yaşayan bir seri katil -yani Jungwon bebeğim-
Her neyse en az hikaye kadar konuşmuş oldum.
Zaman ayırdığınız için teşekkür ederim.
Beğendiyseniz lütfen oylayın ve yorum yapın!
Öptüm<3
ŞİMDİ OKUDUĞUN
all of them ' enhypen
Misterio / SuspensoJungwon hayal görüyor olduğuna inanmak istiyordu. Gördükleri gerçek olamazdı değil mi? Yine zihni ona oyun oynuyordu. Evet, kesinlikle; yine saçma aldatmacaların biriydi bu. Jungwon yavaşça elini ablasının kırmızı alnına dokundurdu. Eline bulaşan k...