-8-

46 11 0
                                    

Deniz'den

Okula gittiğim de gördüğüm manzara karşısında  şoka girdim. Bahçede Leyla hoca  Emre'ye şınav çektiriyordu. Beni gördüklerinde Emre'nin yüz ifadesi değişti daha çok kızar gibi bakmaya başladı. Leyla hocaysa eliyle gel işareti yaptı yanına gittim. Sende arkadaşın gibi çek bakalım şınav 100 tane Emre sen kalk oğlum. Ben daha 100 ne diye algılayamazken Emre sırıtarak kalktı.Leyla hoca "ne bekliyorsun kızım hadisene " diye bağırmaya başlayınca, Emre'nin sırıtışı kahkayaya dönüştü.Emre gülmeye devam ederken hoca ona da bağırdı. Bir 50 tane de sen çek bakalım deyince Emre neredeyse ağlayacak duruma geldi. İtiraz etmeye çalışsada pek başarılı olamamıştı.

*****
Son dersin ortaların da hiç bir  yerimi hissetmemeye başladım. Belim tutulmuştu, otururken bile her yerim ağrıyordu.Ben hayatım boyunca spor yapmamış biri olarak bi günde bu kadar yüklenince sonucu böyle olmuştu. Eve gitmek için hareket edemeyecek kadar taksiye binmem için ana yola çıkmam gerekiyordu ve ben bunu gerçekten istemiyorum. Sonunda ağırıyan taraflarım ağır basıp Yağız abime mesaj atmaya karar verdim ama  telefonumu tekrardan kaptırma fikri hiç cazip gelmedi. Bunun için zilin çalmasını bekledim zik çalar çalmaz da yğız abimi aradım " ne var deniz" gerçekten çok kibar bir insandır benim abim "acayip çok yoruldum lütfen beni almaya gelir misin" dedim şaşıracağım şekilde"tamam geliyorum" dedi itiraz etmemişti. Bunun altında bir şey aramak yerine gelmesini beklemeye koyuldum sınıfta hiç kimse kalmamıştı. Normalde telefonumla oyalanır boş kalmazdım ama şimdi olağan üstü durum olduğu için telefonu oynamaya bile yoruluyordum. Telefonum çaldı ve ekranda beliren isim beklediğim gibi Yağız'dı. içimden lütfen gelememiş olmasın diye dua ederken açtım. 'Benim canım abim beni almaya gelmiş demi' dedim ümit ederek. 'benim üşengeç kuzenim arabayla sınıfa mı girmemi bekliyor' dedi tamam bir nebze haklı olabilirdi ama bence sınıfa girse çok iyi olurdu 'tamam tamam geliyorum' dedim ve üşengeç adımlarla yerimden kalkarak kolidor da gitmeye başladım biz erken çıktığımız için diğer sınıflarda ders vardı. ben kapının önüne geldiğimde arabayı görememle küçük bir panik yaşamış olsam da hemen atlattım çünkü araba karşımdaydı galiba artık görme yetkimi kayıp etmiştim. ya da bu şınav işi gerçekten fazla gelmişti. Arka koltuğa bindim ve hiçbir şey demeden gözlerimi kapattım allahım ölüm gibiydi.
- Bir sesle uyandım başım ağrıyordu ne oldu ha arabadaydık "sana diyorum Deniz uyansana abiciğim hem bak öldü numarası falansa hiç çekemem ha"  eve gelmiştik demek bende kısa bir hatırlama turundan sonra kalkmamaya karar verdim ölü taklidi zamanı " bak eğer öldüysen sana söylüyorum helvanın hepsini ben yiyeceğim ona göre " kendimi daha fazla tutamadım ve gülmeye başladım " ya ne diyorsun sen ben burada ölmüşüm sen hala helva peşindesin hiç yakışıyor mu" dedim sen demin ölü değil miydin deniz " diye abim sorunca pis pis sırıtmakla kaldım.
Yemeği zar zor yemiş ve kendimi yatağa zor atmıştım.Bir insan bu kadar mı acımasız olurdu ya , hayır madem ceza vereceksin bari şınav falan çektirmr insafsız kadın ya gerçekten bence emekli olma zamanı geldi... Ben içimdem saydirirken Yağız abimin odaya bile geldigini fark etmemiştim. Bana deliymişim gibi baktıktan sonra odadan çıktı. Yağızda gittikten sonra kendimi uykunun kollarına bıraktım.

Uzun bir süredir yazamıyorduk kusura bakmayın. Ama biz bu hikayeyi iki kişi yazıyoruz ve birimiz evde birimiz yurtta kaldığımız için gerçekten yazmak zor oluyor.Tatile girdiğimizden beri hiç görüşemedik sadece telefondan konuşabiliyoruz. Bölüm kısa oldu ama bir hafta içinde up uzun bir bölüm yazamaya çalışacağız.
Bu arada yorum yaparsanız çok iyi olacak böylece nasıl bir şey yaptığımızı başkasının gözünden görüceğiz ve ona göre yazmaya çalışacağız.
Bu arada vote vermeyi unutmayın .

SON KEZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin