Tanıtım

35 3 0
                                    

Merhaba, hoş geldiniz ben Aslı yüreği buruk hayalleri geleceğinde derin çizgiler taşayan. İronu bir kişilik olarak da bilinsemde. Hayatın hep örselemeye çalıştığı fakat yıllarca omzum dik durmaya çalışan benim.


Annemle babam öldüğünde daha yedi yaşındaydım. Neler oldu bilmiyorum ama araba ile bir yere gidiyorduk. Babam direksiyon hakimiyetini kayıp etmiş sonrası malum derin bir uçurum hayatım geleceğim ailem annem babam sevgim her şey bir çırpıda boğulmuş şarampole yuvarlanan geçmişimin enkazında.


Oysa o kadar hayalim vardı. Yurt dışına gidecektim annemle hatta oradan makyaj malzemeleri alıp da deli gibi gezecektik. Babam yine dayanamayıp bir yere oturup dinlenmek yerine elektronik malzeme satan o dükkanlara gidecekti. Sonrada annem aradığında yanımıza gelip oradan eve gidecektik.


Pazar sabahı saat sekize geliyordu. Masa saatim bangır bangır bağırıyordu.


"Kalk artık Aslı hadi .. " bu çınlamayı hiç sevmiyordum fakat uykumu bir tek bu ses böle biliyordu. En ağır rüyayı bile görmeye başlasam tam ortasında mutlaka bangır bangır bağıran saatim beni son anda kabuslardan bile alı koyuyordu. Bir anda çalan alarm'ın verdiği şaşkınlık ile yatağımdan fırladım ve üstümdeki yorganı bile bir köşeye fırlatıp saati ani bir sporcu reflexi ile kapattıktan sonra yatağıma uzandım. Fakat tam kafamı yastıkla bütünleştiriyordum ki ikinci alarm bu sefer annem gelmişti.


"OO uykucu kalk artık hadi ? " diye söyleniyordu. Kafamı deve kuşu misali yastığa gömmüş annemin söylentisinden uzaklaşmak istiyordum. Fakat bu mümkün değildi. Tatile gideceğimizi unutmuştum ve şaşkınlıkla kafamı kaldırdım salya sümük olan yüzüm toparlanacak gibi gözükmüyordu.


"Anne, bu gün tatil. " dedim yüksek ses ile. Mızmızlanarak yatağıma geri döndüm. Yani ömrümün üçte birini uykuya ayırıyordum ben.


Annem yastığı kafamdan alarak; " Hayır efendim uyumuyorsun kalk bakalım unuttun mu bu gün tatile gidiyoruz " dedi . Ben de annemin çektiği yastığı tekrar elinden alıp yüzüme kapattım fakat annemin bir keçi inadı vardır ben ne yaptıysam hiç vazgeçmeden bekler. Ben yataktan kalkana kadar sürekli yastık savaşını andıran hareketlerimize devam ediyorduk. Annem biraz sonra sinirlenerek ;


"Aslı beş dakika sonra aşağıda ol yoksa birazdan bir damacana su ile geleceğim. " dedi.


"Hımm tamam dedim. " sessiz bir şekilde. Fakat annemin sesi odayı dolduruyordu. Ben ise annemin bunu yapmayacağını düşünerek uyumaya devam ediyordum fakat iç güdüm beni uyarmaya çoktan başlamış ve dürtmesini hissedebiliyordum.


"Kızım kalk delirdin mi sen anneni bilmiyor musun alır gelir bak damacanayı . " diye uyarı konuşmasını yaparken. Ben onu bile dinlemiyordum.


"Uff, git başımdan sezinlerim şu an sizinle uğraşamam . " dedim kırık bir ses ile.


"Tamam ama suyu kafana yiyince görürsün . " dedi iç sesim kırgın bir tavırla.


Uykuya dalmış o anda Alice harikalar diyarında gibi uçuyordum. Duyduğum ayak sesleri anneme ait olamadı değil mi ? Yok canım annem olamaz ya ! " dedim şaşkınlık ile karışık bir eda ile.


Sonra yatağımdan sıçradım hemen. Karşımda duran aynaya ufak bir dil çıkardıktan sonra. Annemin kapıda elinde damacana ile belirmesi ufak da olsa kahkaha atmama neden oldu.


O ne ya ? " dedim gülümseyerek bir yan dan gözlerim annemin elinde duran mavi şişeye odaklanıyordu.


" Anne harbiden sen ne yaptın ya damacana mı o valla damacana " dedim gülümseyerek. Yüzümde biraz beliren şaşkınlık ile . Annem yalandan bir gülümseye ile gözlerimin içine bakıyordu.


"Gel kızım sen kalk deyince kalkmıyorsun öyle mi ? " dedi gülümsemesini yerine ciddiyeti bırakarak. Annem kararlıydı bende kararlıydım ne olursa olsun o suyu kafamdan aşağıya boşaltmayacaktı.


Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jun 05, 2015 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Yalana Asla İzin VermeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin