Dondurucu bir soğuk vardı.Rüzgar gittikçe şiddetini arttırarak yerdeki kurumuş yaprakları ve kıvırcık saçlarımı uçuşturuyordu. Islak toprak kokusunu ciğerlerime çektim sabahları yürüyüş yapmayı severdim.Evimiz ormanın ıssız bir köşesindeki kocaman bir malikaneydi. Babam öldükten sonra bize yüklü miktarda para kalmıştı. Abim şirketin başına geçmişti.Ablam genel müdür olarak devam ediyordu.Annem peki o nerde miydi? Benden uzak kalacağı her yerde. Babamım ölümünden beni suçluyordu.Babam ameliyatta böbreğini bana vermişti.Doktorların yaptığı bir hata babamı hayattan koparmıştı.O ameliyatta bana böbreğini vericek kişinin babam olduğunu bilsem girmezdim.Keşke o gün ben ölseydim.Gerçi ben o günden sonra defalarca öldüm.
"Kamelya hadi sofra hazır yemeğini yiyip ilaçlarını iç."Ablamin sesiyle ne zaman geldiğimi bilmediğim evimizin bahçesinde derin düşüncelerimden sıyrıldım.
"Tamam abla geliyorum." Bir de beni çok düşünüyor gibi davranmaları..Ablam çok güzel bir kadındı annem ve ben kıvırcık saçlı ablam ise düz siyah saçlıydı zamanında yaptırdığı kalıcı fön sayesinde dümdüzdü saçları.
Evimize girdim ve masada karşılıklı oturup beni bekleyen abimle ablamın yanına gittim.Abim siyah kıvırcık saçlı yakışıklı bi adamdı.
"Gel abicim omlet de var sen seversin ye son zamanlarda yine kusuyormuşsun bak çok zayıflamışsın."Psikolojik olarak her şey midemi bulandırıyordu.
"Yemesem de olur zaten yine kusucam abi."
"Ne demek bu kamelya yeter artık amacın ne yine uyuşturucu killanıyosun her zaman seninle uğraşamayız düzgün bir insan ol ve kaldığın yerden doktorluğa devam et artık."Onlar da beni suçluyordu. 1 yıl önce üniversite 5. sınıf .snıf doktorluk okuyordum ama annemin yüzünden bozulan psikolojim herkesin garip bakışları ve uyuşturucu yüzünden oluşan göz altı torbalarım varken okulu dondurmak zorunda kaldım, haberlerdeki koskoca şahin ailesinin uyuşturucu bağımlısı kızı olarak dünyada bilindik namım da cabasıydı.
"Keşke o ameliyatta ölseydim abla keşke ölmek için deneyimlediğim onca intihardan birisi başarılı olsaydı da benden kurtulsaydınız."
"Kamelya ne demeye çalışıyorsun sana öl demedim o uyuşturucu illeti yüzünden bize de karşı gelmeye başladın seni anlamıyorum-"
"Yekta,Kamelya yeter artık kesin şunu!Yekta kalk şirkete geçiyoruz kamelya burdaki kahvaltılıklardan atıştır ve ilaçlarını al."
Abim ve ablam kapıyı çarpıp çıktılar. Bende bişeyler atıştırıp odama çıktım. Onlar hep böyleydi ben sinir hastasıydım. Anksiyete krizlerim,uyuşturucu krizlerim vardı.Aldığım ilaçların ağırlığı uyku düzenimi bozuyodu ve çoğu şeyi unutup karıştırıyodum.Ablam her zaman her olayı benden bilirdi sonra ablacım ben öyle demek istemezdim diyip özür dilerdi. Annemde arada eve gelip bana nefretini kusup giderdi. Anılar aklıma düştü küçük bi kızın ağlamaları doldurdu kulaklarımı.
"Anne."diyor 7 yaşında babasını arayan kamelya "Anne,babam nerde?"
"Öldü!"diye gürlüyor annesi "Senin yüzünden öldü!onu sen öldürdün!sen benden onu aldın sen yaşıyorsun diye öldü sorma artık öldü!" Bir anda ağlamaya başlayan annesine bakıyor kamelya anlamıyor,anlam veremiyor,nerdeydi babası oysa hep gelirdi ameliyattan sonra geliceğine söz vermişti babası sözünü tutardı her zaman.O öldürmüştü babasını hatırlamıyordu belki de kesin o yapmıştı ablası da nefretle bakıyordu ona zaten.Ağlayarak biricik arkadaşı Manolya'nın yanına gitti ona anlattı beraber ağladılar. Manolya da çok severdi Korhan amcasını, babalık yapmıştı ona Korhan amcası Manolyada kaybetmişti babasını,ama tek bir fark vardı Manolya hiç bir zaman Kamelyayı suçlamadı.Kamelya hep kendini suçladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ölüme adım adım
RandomBu kurgu (kan,vahşet,intihar,cinayet) içermektedir etkilenicek olan kimsenin okuması önerilemez‼️ "Noluyo burda?" Karşımdaki arkadaşımın cansız bedenine baktım. "Sen zeki kızsın anlarsın"Karşımdaki kadına boş gözlerle baktım. İlaç mı beynimi uyuştur...