Selam!
Nabersiniz! Ben çooook yorgunum! Bayram biter bitmez eve yatılı misafir geldi :( Köle ben!
Umarım iyisinizdir. Benim yerime de iyi olun lütfen.
Bölüm umarım hoşunuza gider. Vote ve yorum yapmayı unutmayın canlar!
Biliyorsunuz ama yine de söyleyeyim ben bol yorum severim. Böyle bol bol yorum.
İyi Okumalar!
"Manyaksın!" diyen Sadık abicime gülümseyip elimdeki buzu morluklara bastırırken burnuma dolan deniz kokusu hoşuma gidiyordu.
"Ben manyaksam sen nesin acaba?" diye sormamla Sadık abi öyle bir bakmıştı ki.
"Tamam sustum ya!"
Sadık abi elimdeki buzu çekip aldıktan sonra sol gözüne bastırırken bana tek gözüyle şüpheyle bakması içimi kaşındırmıştı.
"Bu sefer ne halt yedin lan?" diye sormasıyla masumca gülümsemeden edemedim.
"İlla ben mi bir şey yapıyorum. Valla günahımı alıyorsun!" derken elimi göğsüme koyduğumda Sadık abi başını 'he he' diye sallayıp.
"Dökül la dökül." Demesiyle ellerimi birleştirmeden edemedim.
Nasıl diyecektim, hastanede bir tane pok bana bir şey vermeye kalktı diye. Ama ondan başka da bu dünyada yardım alabileceğim biri yoktu. Gözlerim karşıdaki Kız kulesine gittiğinde zorla tebessüm ettim. Sadık abiyi Hastaneden kaçırdıktan sonra arabasına bindirip gazı bastırarak İstanbul'a gelmiştik. Şimdi ise sahil kenarındaki bir çaycının taburelerinde otururken, Sadık abinin morluklarına buz tutuyorduk.
Pantolonumun cebindeki kahverengi renkli camlı ilaç şişesini çıkarırken bana merakla bakan Sadık abiye döndüm.
"Anlatacaklarımdan sonra otur lütfen." Dedikten sonra elimdeki şişeyi ortamıza koyup. Sadık abi sessizce hal ve hareketlerimi izliyordu. "Bunun ilaç şişesi olduğunu biliyorum ama içindeki ilaç değil... hiç değilse ben böyle düşünüyorum." Dememle Sadık abinin gözüne tutuğu buz kucağına düşmüştü. Şu an anlatmazsam kimseye anlatamazdım. "Hemşire zaten serumumla ilgilenmişti ama bir doktor ya da sahtekâr gelip serumuma ilaç koyunca bu mükemmellik abidesi de dedi..."
"Zevzekleme Deniz! Şunu düzgünce anlat! Ne demek doktor görünümlü biri serumuna bir şey katı?" diye sorarken bir anda ayağa kalkmıştı. "Kalk hastaneye gidiyoruz!" diyerek kolumdan tutuğunda göz devirmeden edememiştim.
"Otur bir önce ya!" diyerek kolumu kendime çektiğimde Sadık abi inanamayarak bana bakıyordu.
"Lan zehirlemişler seni!" bağırmasıyla sahildeki insanların hepsi bize bakmıştı.
Masaya koyduğum şişeyi alıp Sadık abinin gözüne soktum. "Gördüğün üzere örnek alabildiğime göre, başarısız olmuşlar değil mi?" diye sormamla Sadık abi havada salladığım şişeyi alıp bakmaya başladı.
"Kanına karışmadı yani?" diye sormasıyla belki demek istesem de yeterince hastane görmüştüm. Eve gidip sıcak yatağımda yatmak istiyordum. Ama ilk önce Zait Beycimin laflarını yiyecektim. Adamı Enez'de bırakıp İstanbul'a gelmiştik ki, ben bir de adam her aradığında telefonu sessize almıştık.
Kendi mezarımı çoktan kazmış gibiydim ama ne yapabilirdim ki, adam her gördüğü insanının yüzünü parçalıyordu.
"Yok, karışmadı. Ama içinde ne olduğunu öğrenmeliyiz." Dememle Sadık abi elindeki şişeye bakıp geri oturdu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aile Hikayesinin Piçi Oldum!
FantasyKapak Pinterest'ten alınmıştır. Kelebek Adam hikayesinin yan hikayesidir. Kelebek Adam'ı okumadıysanız da okuyabilirsiniz. "Bu benim hikayem. Şimdi ne demek diyebilirsin günlük ama kimseye anlatamadığımdan sana anlatacağım. Çünkü buradaki değişikl...