Eve geldiğinden beri durmadan ağlıyordu Songül. Çok kez sınanmışlardı Sadi ile ama Sadi ilk kez vazgeçiyordu ondan. Büyük kanepede oturmuş yaşlı gözlerini salonun her bir köşesinde gezdirirken birden kalktı oturduğu yerden.
Duvarda asılı duran çerçeveleri indirip arkalarına bir şeyler yazdıktan sonra odasına girip eşyalarını toplamaya başladı. Daha fazla bu evde kalamayacağını çok iyi biliyordu. Çünkü her nefes alışında Sadi'nin kokusunu alıyordu evin her köşesinden.
İçi yanarken Sadi'nin odasına yöneldi ağır adımlarla. Kendini adamın yatağına bırakıp bağıra bağıra ağlamaya başladı.
Mesut'un yanından ayrıldıktan sonra Songül'ün evinin önünde aldı Ahmet başsavcı soluğu. Gelmeden önce yolda yaptığı telefon konuşmaları ile planını devreye sokmaya başlamıştı. Önce kapıdaki polislerden kurtuldu sonra hızlıca apartmana yönelip dairenin kapısını çaldı.
Zil sesini duyması ile "Sadi" diyerek doğuruldu Songül yattığı yerden. Koşar adım hole yönelip büyük bir heyecanla açtı kapıyı. Ama karşısında gördüğü adam ile heyecanı yerini şaşkınlığa bırakmıştı.
"Ahmet başsavcım."
"İyi geceler Songül. Rahatsız etmiyorum ya."
"Estağfurullah savcım. Buyrun içeriye geçin." dedi Songül telaşlı bir tınıyla.
İçeriye geçip salona yöneldi Ahmet başsavcı. Kanepeye oturup kendine korku dolu gözlerle bakan kadına çevirdi bakışlarını.
"Gel Songül. Otur şöyle."
Adamın karşına geçip oturduğunda içine yerleşen sıkıntıyla huzursuz bir şekilde kıpırdandı Songül yerinde ama daha fazla dayanamayıp böldü sessizliği.
"Sadi iyi mi başsavcım?"
Kadının titreyen ses tonu ile daha da huzursuz hissetti Ahmet başsavcı kendini.Geliş sebebinin yanlış anlaşılması içinde bulunduğu durumu iyice zorlaştırmıştı.
"İyi.. iyi. Sadi için gelmedim ben buraya." diyebildi sakin bir ses tonuyla.
Duyduğu cümle ile rahatlayıp tuttuğu nefesi bıraktı Songül.
"Niye geldiniz peki?"
"Bir operasyon var. Senin katılmanı istiyorum."
Kaşlarını havalandırıp meraklı bir ifadeyle baktı Songül başsavcının yüzüne.
"Ne operasyonu?"
"Anlatacağım." dedikten sonra aklında olan planı sakin sakin anlatmaya başladı Ahmet başsavcı.
Uzun süren bir konuşmadan sonra operasyonla ilgili her detayı Songül'e anlatıp ayrıldı Ahmet başsavcı evden. Songül ise operasyonun ne ile alakalı olduğunu tam olarak bilmese de Nejat Kırdar'ın birliği içinde olduğu adamla ilgili bilgi edinecek olmasının heyacanını yaşıyordu.
Mesut ile buluşacakları yere geldiğinde tedirgin halini bastırmaya çalışıyordu Ahmet başsavcı. Kendisine doğru yaklaşan arabayı fark ettiğinde derin nefes alıp sakinleşmeye çalıştı.
Mesut, adamı Ceyhan ile birlikte arabadan inip kendilerini bekleyen adama yanaştı ağır adımlarla.
"Başsavcım " diyerek selamladı karşısındaki adamı alaycı bir ses tonuyla.
"Büyük gün geldi ha."
"Öyle"dedi Ahmet başsavcı başını sallayıp. "Ben Songül'ü ayarladım. Tuzluda eski bir ayakkabı fabrikasına baskına gittiğini sanıyor."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir küçük sadgül meselesi
RomanceTesadüf diye bir şey yoktur olması gereken olur. Songül ve Sadi'nin de hayatlarının kesişmesi tesadüf değildi olması gereken oldu. Sadi yeni hayatında Songül için her şeyini veremeye hazır. Peki Songül'ü bekleyen gerçek ne? Ve bu gerçeği kimden v...