Ateş yavaş adımlarla yürüdü ikisine taraf yanlarına geldiğinde annesinin gözlerinin içine bakıp
"Doğru mu?" Dedi sakin ama korkutucu bir tonda
"A-Ateş bak ne duydun bilmiyorum ama.."diye kekeledi korkuyla
"Ben duyman gereken her şeyi duydum. Sen şimdi bana en baştan tek tek anlatacaksın!" Diye bağırdı etraftakiler onlara bakıyordu.
Arzu hemen müdahale edip
"Ateş sakin ol lütfen" dedi koluna dokunarak
"Bir dakika Arzu, bana hesap vereceksin. Ne demek oyun oynamak?" Dedi annesinin gözlerine bakarak
"Ateş burda değil her kes bize bakıyor" dedi tekrar Arzu. Biraz geri çekilen Ateş ellerini saçlarına daldırdı ve sakinleşmeye başladı
"Yürü gidiyoruz" dedi annesine
"Nereye?"
"Konuşacağız" diye bağırdı tekrar. Defne hanım önden giderken Ateşte arkasından gitti Arzu ardından Ateşi çağırarak
"Ateş bak sakin ol" diyordu. Duran Ateş arkasını döndü ve ona baktı
"Beni burda bekle lütfen" dedi ve gitti.Eve vardıklarında Ateş salondaki koltuğa oturdu ve annesine bakıyordu
"Anlat!" Dedi sertçe. Defne hanımsa her ne kadar korksada duruşundan ödün vermeyip
"Ne anlatayım? Duymuşsun işte" dedi
"Ne oyunu oynadın? Meleğin bununla ne alakası var? Bizim kaçacağımızı nerden öğrendin? Anlat hepsini" dedi. Defne hanım oğlunun karşısına oturdu.
"Ne anlatayım? Bizi nasıl oyuna getirip kaçmayı planladığınızı mı?" Dedi
"Nerden öğrendin?" Dedi dişleri arasından
"Sizi duydum konuşurken"
"Sonra?"
"Sonra.. Meleğe gittim ve buraya niye geldiğini unutmamasını söyledim. Melek buraya çocuk doğurmaya gelmişti. Sizin saçma planlarınız yüzünden her şey mahvolacaktı" deyince Ateş ayağa kalktı evin içinde gezmeye başladı delirecekti.
"O gün sen onu mecbur ettin değil mi benimle birlikte olması için. Sen benim karıma aşık olduğumu bile bile o kızı yatağıma soktun!" Diye bağırdı. Defne hanımda ayağa kalktı
"Eğer aşıktınsa o zaman karına ihanet etmezdin"
"Sarhoştum!" Diye bağırdı Ateş
"Bilerek yaptın. Arzuya bilerek Meleğin benimle geldiğini söyledin. Sırf kavga ederim diye, sarhoş olacağımıda biliyordun. O salağıda ikna ettin zaten dünden razı, el birliği ile zorla kızı yatağıma soktun" deyip alkışlamaya başladı
"Bravo! Büyük başarı. Bak aslan gibi bir torunun var ama hayatını mahvettiğin birde oğlun" dedi
"Oraya kadar her şeyi ben planladım evet ama o odaya girdikten sonra olanlar sadece senin sorumluluğunda. Kimse seni zorlamadı. Madem çok aşıktın o zaman çıksaydın odadan" deyince şok olmuşcasına ona bakıyordu Ateş
"Sen gerçekten pişman değilsin" dedi
"Değilim. Ben doğru olanı yaptım. Melekle evlenmeyi kabul ettin. Arzuda kabul etti. Çocuk oyuncağı değil bu, o kız buraya geldiyse niye geldiğini unutmayacaksınız. Asıl oyunlar oynayan sizsiniz. Ben en başından olması gerekeni yaptım"
"Peki ya ben? Hiç mi şu halime bakıp keşke yapmasaydım demiyorsun? Her gün taşa dönen kalbimi görüp hiç mi pişman olmuyorsun? Ben içindeki nefreti etrafımdakilere, kendi oğlumun üstüne akıtırken hiç mi anlamıyorsun yaptığının hata olduğunu? Beni 5 yıldır bir kere gülerken gördün mü? Bir kere mutlu gördün mü beni? Ben onsuz ne haldeyim görmüyor musun? Ya anne değil misin sen?! Çocuğunun içindeki acıyı hissetmiyor musun? Önemli olan benim mutluluğum değil mi senin için? Niye beni hayatım boyunca mutsuzluğa attın anne? Niye bana bunu yapıyorsun? Çocukmuş olmasın lan çocuğum. Sen o oyunlarını oynamasaydın ben zaten karımla, kızımla mutlu olacaktım ben dünyanın en mutlu adamdı olacaktım anne. Ben hayalimdekinden bile daha mutlu olacaktım. Şu halime bak şimdi. Hiç bir şeyin yok benim Arzu yoksa hiç bir şeyim yok demek. Ama sende yoksun artık. Benim bundan sonra bir annemde yok. Benim senin gibi bir annem yok artık. Bir daha sakın karşıma çıkma. Yüzünü bile görmek istemiyorum" dedi ve çıktı salondan Defne hanım ağlayarak oğlunun arkasından gidiyordu
"Ateş dur gitme oğlum lütfen bak ben ne yaptımsa senin için yaptım" diye koluna yapışsada Ateş kolunu hemen çekti
"Sen sırf annemsin diye cezan bundan ibaret benim yüzümü bir daha görmemek ama o küçük şeytan cezasını çekecek" dedi ve çıktı evden. Arabayı binip kendi evine doğru sürdü arabayı. Melek eve gelmişti Aslan için giyecek kıyafet almaya Aslanın odasında kıyafetleri küçük bir bavula koyarken odaya giren Ateşi farketmemişti. Arkasını döndüğünde gördüğü adamla korkan genç kadın
"Korkuttun beni. Ne zaman geldin sen?" Dedi fakat Ateş cevap vermedi ve Meleğe doğru yürüdü yavaşça. Onun üstüne gelmesiyle Melekte refleks olarak geri adım attı ama yatağa değdiği için durdu
"Ateş ne oluyor?" Dedi titreyen sesiyle tam Meleğin karşısında duran Ateş gözlerinin içine baktı ve Meleğin yanağına sert bir tokat attı. Beklemediği bu tokatın etkisiyle Melek Aslanın yatağına düştü eliyle yüzünü tutan genç kadın girdiği şoktan Ateşin üzerine eğilip saçını tutup yüzünü kendi yüzüne yaklaştırmasıyla çıktı.
"Sen o yarım aklında nasıl beni oyuna getirip yatağıma girersin lan!" Diye bağırdı.
"Ateş bırak lütfen ne diyorsun sen?" Dedi ağlayarak
"Kes! Annemle oyun oynayıp altıma yattığını biliyorum" deyince gözleri büyüdü Meleğin. Bunu Ateşe en başından söyleseydi böyle olmazdı ama geç kalmıştı.
"Hayır bak dinle beni anlatayım" deyince dahada sinirlenen Ateş bir tokat daha attı ve tekrar üstüne çıkıp boğazını sıkmaya başladı. Yüzünü yüzüne yaklaştırdı.
"Şu hayatta yapabildiğin tek şey altıma yatmaktı. Sahip olduğun her şeye bu sayede sahip oldun. Cahil, köylü bir yarım akıllıyken birden zenginliğin içinde yüzdün sırf benimle yattın diye. Busun işte sen elde ettiğin her şeyi sadece bedeniyle elde eden bir zavallı ama bitti. Alıyorum senden elde ettiklerini, seni sadece yatağımdan değil, bütün hayatımdan çıkarıyorum" dedi üstünden kalktı. Boğazını sıktığı için nefes alamayan Melek öksürük krizine girdi. Ateş bu sefer kolundan tuttu ve peşinden sürükledi. Arabaya bindirdi. Ağlama krizine giren Melek
"Nereye götürüyorsun beni? Oğlum beni bekliyor" dedi
"Senin bir oğlun yok artık. Eskiden neysen yine o olacaksın. Yani hiç bir şey" dedi
"Saçmalama Ateş oğlumu istiyorum lütfen beni ona götür" diye yalvarsada Ateş onu duymuyordu. Vardıklarında arabayı durdurdu.
"İn aşağı" dedi sertçe. Başını hayır anlamda salladı
"Beni oğluma götür"dedi inatla.
"Tamam" dedi Ateş ve indi arabadan Meleğin tarafına gelip açtı kapıyı kolundan tutup zorla çıkardı dışarı
"Ateş bırak yalvarırım bırak sadece oğlumu istiyorum lütfen yapma bunu bana" diye ağlıyordu. 2 katlı müstakil evin kapısına fırlattı Meleği onların sesine evdekiler dışarı çıktı. Annesi babası ve kardeşleri şaşkınca ne olduğunu anlamaya çalışıyordu.
"Ne oluyor burda?" Dedi babası şaşkınca ilk defa Ateşle karşılaşıyordular. Ateş daha önce ailenin hiç bir ferdiyle karşılaşmamıştı.
"Kızınız sizi özlemiş bende getirdim" dedi ve geri gitti. Düştüğü yerden ağaya kalkan Melek Ateşin peşinden gitti. Arabaya binen adanın kapısına yapışıp
"Ateş yapma ne olur" diye yalvarsada Ateş arabayı çalıştırıp uzaklaştı ordan. Melekse ağlayarak giden arabanın ardından bakıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gözümden Düşdüğün An
Ficción GeneralKarısını kaybetmemek için her şeyi yapmaya hazır çok güçlü ve çok zengin bir adam... Genç ve güzel bir kadın, 5 yıllık mutlu ve aşık evliliğinde tek burukluğu anne olamayacak olması... Ve layık olmadığı kaderine boyun eğmeye mahkum, aşık olması ya...