Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
◇
Her şey Lara'nın sevgilisinin ona psikolog olarak kardeşini önermesiyle başlar.
◇
Lara kafasını yattığı yerden,sevgilisi Jungksook'un baldırından kaldırdı.Ardından dolu olan gözlerini onunkilere dikti.
Jungksook bu durumdan kuşkulandığı için Lara'nın ellerini tutup dudaklarına götürdüğünde teker teker öpücükler sıraladı.
"Ne oldu benim güzelime?" Sevgilisinin bu haline endişelenmeden edemedi.
Tek elini kızın yüzüne götürdüğünde akıttığı gözyaşlarını sildi."Hadi güzelim, anlat. Neler oluyor?"
Lara burnunu çekti ardından kafasını genç adamın göğsüne sindirdi. "Biliyorsun bir psikoloğa gidiyorum ama düzelme kaydı yok hiçbir şekilde. Canım buna sıkıldı."
Başını anlamışçasına salladı ve Lara'nın güzelim saçlarını okşadı bir süre. Düşündü, sevgilisinin bu haline çare bulmak adına.
En sonunda aklına bir fikir gelmişti. "Güzelim, bildiğim bir psikolog var. Istersen onu da deneyebilirsin."
Lara sevgilisinin tercihine güvendiği için anında gözleri parıldadı ve dikleşti.
Sevgilisinin ellerini sıktı."Buna çok ihtiyacım var biliyorsun. Lütfen bana yardım et."
Genç adam gülümseyerek kızın harelerindeki heyecana ortak oldu.
Ona uzun zamandır konuşmadığı kardeşinden bahsetti. Kendisinin psikolog olduğunu ve hastalarından da çoğu zaman olumlu geri dönütler aldığını anlattı.
~••~
Lara adının seslenmesi ile ayaklandı ve kendisi için açılan kapıdan içeriye adımladı.
Birkaç yürüyüşte içeriye girdiğinde kapıyı üstüne kapatmak için atılacağı sırada karşısında gördüğü psikoloğun kafası masaya eğik şekilde öylece kağıtlarla ilgilendiğini fark etti.
Gülümseyerek kapıyı üzerine kapadığında tekrar önüne döndü.Bu sefer gözlerinin hedefi kendisi olmuştu.
Masanın başına gelip saygıyla eğildiğinde adını bilmediği adamın heyecanlı bakışlarına maruz kaldı.
"Lara'ydı, değil mi?"
Gözlerini kısarak teyit etmek istercesine sorduğunda kızın onaylayan bakışlarıyla karşılaştı ve gülüşünü bir kez daha genişletti.
Ofisinde özenle yerleştirdiği beyaz geniş koltuğa oturmasını söyledi ve ayağa kalkarak kendini tanıttı.
"Kardeşim sana benden bahsetmiştir. Ama yine de kendimi tanıtayım."
