''Her insanın, olaylara ve yaşadıklarına verdiği tepkiler değişkendir. O an ki ruh hali farklıdır ve ondan beklenmeyecek tepkiler verebilir. En öfkeli anında gülebilir, en durgun anında ise sinirlenebilir...''
°°
|Eve Dönüş|
Eve girene kadar, boşluğa bakıp sesi dahi çıkmadı Jungkook'un. Yanındaki sevdikleri onun için endişelenirken o yaşadığı herşeyi baştan sona sürekli film şeridi gibi geçiriyordu aklından. Olayların tüm gerçekliği bir balyoz gibi vurduğunda kaçamıyordu yaptıklarından. Pis hissediyordu kendini, ellerini, zihnini ve bedenini. Birini öldürmenin ağırlığını yüklemişti her zerresine. Bu yaşadığı büyük travmanın etkisi onu çok derinden etkiliyordu. Bir kolunda Taehyung, diğerinde Eun onu yavaş adımlarla Jimin'in odasına çıkarıyordu, kendi odası kullanılamayacak haldeydi.
Jimin'in odasına girdiklerinde fısıltı gibi çıkan sesiyle "Duş almak istiyorum" dediğinde adımları duran Taehyung "Seni yıkamamı ister misin bebeğim" diye sordu. Jungkook boş bakışlarını ilk ona, ardından teyzesine çevirdiğinde sadece omuz silkti. Eun Taehyung'a bir bakış atıp dikkatlice kolundan çıktı, hemen duşu ayarlamak için banyo tarafına geçtiğinde, Taehyung yavaşça onu yatağa oturttu. Önünde diz çöküp yüzüne baktığında "Şimdi üstünü çıkaralım, sonra sana güzel bir duş aldırayım tamam mı bebeğim" dedi.
Jungkook gözlerini kaçırıp ağzının içinden "Olur.." dediğin de Taehyung tam ayaklanıyordu ki "Ellerimi yıka en çok.." dedi Jungkook.
Taehyung bakışlarını onun yüzünden bir an olsun ayırmadı.
"Bir elin sargıda bebeğim, onun ıslanmasını istemeyiz ama tamam diğer elini güzelce yıkarım olur mu. Diğer elin iyileştiğin de onu da yıkarız. Hadi üstünü çıkaralım" diyip ayaklandı.
Banyo tarafından çıkan Eun "Ben temiz kıyafetlerini yatağın üzerine koyarım, birşey olursa seslenin olur mu" dediğinde Taehyung başını salladı.
Eun hüzünlü bakışlarını yeğeninin üzerinde dolaştırdıktan sonra iç çeke çeke odadan çıktı. Hemen Jungkook'un odasına girip ona kıyafet ayarladı, tekrardan Jimin'in odasına girip kıyafetleri yatağın ucuna bırakıp odadan çıktı. Adımlarını girişteki büyük salona doğru ilerletti.
Laila, Zoe ve Jimin salonda öylece oturduğunda Eun onların yanına geçip oturdu.
"Jungkook iyi mi?"
Laila'nın sorusuyla başını ona döndüren Eun asık yüzüyle "Bilmiyorum Laila. Hiç yeğenim gibi davranmıyor. O evde ne oldu neden çıktı nereye gitti ve ne yaptıysa onu mahvetmiş. Korkuyorum kötü birşey oldu diye soramıyorum sıkıştım iyice" dedi.
Jimin araya girdi. "Doktor ne zaman gelir, yani tekrardan kriz geçirebilir teyze".
Eun yorgun bakışlarıyla "Aradığım an gelecek, haber bekliyor benden, Zoe ne olur olmaz sen misafir odasını hazırla. Doktor birkaç gün burada da kalabilir." dediğinde Zoe hemen ayaklanıp yukarı çıktı hazırlık için.
Laila yerinde kıpırdanıp "Peki psikolog işini ne yapacağız. Yani Jungkook bariz iyi değil, en azından hemen destek almaya başlarsa iyi olur" dedi.
Eun offlayarak yüzünü sıvazladı. "Normalde Rose'yi çağırmam gerekiyor, hem yakınımız hemde alanında en iyisi. Ancak Jungkook onu kabul etmez mesele baya ciddi. Belki onun bir tanıdığı varsa onu yönlendirmesini isterim. İçimde büyük bir sıkıntı var ve korkuyorum" dediğinde dolan gözlerini daha fazla tutamadan ağlamaya başladı.
Laila ve Jimin oturduğu yerden ayaklanıp Eun'un iki yanına oturdular. Eun ellerini yüzüne kapatıp ağladığında Laila onu kendine çekip sıkı sıkıya sarıldı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dance School • Taekook
Fanfiction"Bizi bir kağıt parçasına sığdırdığı için affedemiyorum".. Angst değil√ Düzyazı √