I'm Done Being Your Best Friend (Çeviri)

49. YIL SONU PARTİSİ

Keyifli okumalar 😊

Oy+20❤️

~~~

Aralık ayının sonuydu. Beland Krallığı halkı her yıl son gününde bir yıl sonu partisi düzenlerdi. Soylular arasında bile, yıl sonu partisinin her birine nasıl göründüğü farklıydı.

Bazı aileler sadece birbirleriyle vakit geçirirken, diğerleri soyluları düzenledikleri büyük bir ziyafete davet ederdi.

İlki bizim ailemiz, ikincisi Daisy'nin ailesiydi.

Geçenlerde George'un evlilik teklifini reddeden Daisy, bana yıl sonu partisi için davetiye göndermedi. Beklendiği gibi oldu, şaşırtıcı bir şey yoktu.

Onun yerine başka bir davet aldım. Gönderen Chloe E. Grint'ti.

Bu yıl sonu partisine katılabilecek insanları düşündüm. Chloe ve ona yakın tüm aristokratların orada olacağını söylemeye gerek yoktu. Ve güçlü ailelerin bile gelme ihtimali vardı...

Earl Moore'un yıl sonu partisine geçen yılki kadar insan katılacak mı? İnsanların orada bulunup bulunmamasına bağlı olarak, aristokratlar arasındaki yerlerini bileceklerdi.

Tartışmalar zaten iki kez gündeme getirildi, yani geçen yıldan farklı olmaz mıydı? Sanırım bunu yıl sonu partisi bittikten sonra çözecektim...

Logan da gelecek mi? Bu düşünce bir an aklıma geldi. Sosyalleşmese de yüzünü görebilseydim çok mutlu olurdum.

Ona sorayım mı? Masama oturdum ve bir mektup yazmak için kalem ve mürekkep çıkardım.

Mektubu yazarken içeriğini mırıldandım.

Mektupta sadece normal bir selamlama belirtirdim ve ardından gelişigüzel bir şekilde yıl sonu partisinden bahsederdim.

Kısa bir süre sonra Logan'dan bir yanıt aldım.

Gözüme çarpan ilk şey sofistike el yazısıydı. Logan'ın el yazısını ilk kez görüyordum. Sofistike ve keskindi, bu sayede onun kişiliğini bir şekilde hissedebiliyordum.

Çok konuşkan olmadığı gibi, cevabının uzunluğu da kısaydı. Vakit bulursa geleceğini söyledi.

“Leydim, neye bakıyorsunuz?”

Sabah saçımı tarayan Nancy sordu.

Neden hala kısa mektuba baktığımı merak etmiş olmalı.

Gülümseyerek cevap verdim.

"Sadece... Aklımda bir şey var."

"Ne demek oluyor? Bir süredir o mektubu elinde tutuyorsun.”

Onu düşünerek, Nancy'nin arkadan izlediğini bilmeden mektubu uzun süre elimde tuttum.

Usulca gülümsedim, mektubu katladım ve zarfa geri koydum.

***

Yıl sonu partisi gününde.

Nancy ve Efendi Bolt ile Grint Dükalığı'na gittim.

Dük Grint'in konutunun dışı her zamanki gibiydi.

Daisy'nin durumu daha farklıydı, konağın önüne dekoratif ağaçlar dikiliydi. Bununla da kalmayıp, konağa girildiğinde mumlar, kurdeleler, çiçekler olurdu… Konağa koydukları dekorasyon çılgıncaydı.

Öte yandan, Dük Grint'in malikanesinin kesinlikle daha sakin bir havası vardı.

"Leydi Nelson! Sen buradasın!"

Davetiyeyi girişte duran hizmetliye gösterdim ve içeri girdiğimde Chloe kollarını açarak bana yaklaştı. Bugün yıl sonu partisini düzenleyen ailenin bir üyesi olarak muhteşem giyinmişti.

Dudaklarından daha koyu olan kırmızı bir elbise giymişti. Öne çıkan noktalara gelince, küpeleri ve kolyesine büyük zümrütler işlenmişti, bu da onların koyu kırmızı arka plan üzerinde öne çıkmasını sağlıyordu. Normalde açık bıraktığı siyah saçları güzelce toplanmış ve gül tokaları ile süslenmişti.

"Çok güzelsin!"

Bir gram yalan içermeyen samimi sözler çıktı ağzımdan. Chloe ne kadar şaşırdığıma kıkırdadı.

"Leydi Nelson da güzel. Şimdi girelim mi?”

Onunla birlikte ziyafetin verildiği ana salona yürüdüm.

"Leydi Nelson!"

Ziyafet salonuna girdiğimizde yuvarlak masada oturan Heidi bize el salladı. Kızlarla oturuyordu. Onlar ise, Leydi Roberts ve Leydi Cruz idi.

Sanki uzun zamandır yüzlerini görmemiş gibi mutlu bir şekilde masaya yaklaştım.

Uzun zaman oldu, Leydi Coventry. Son balodan sonra ilk kez karşılaşıyoruz.”

Yanına oturdum ve gülümsedim.

"Doğrusu gerçekten öyle. Bu arada Leydi Nelson, bugün elbisenizin içinde çok güzel görünüyorsunuz."

Giydiğim elbise açık sarı ve beyaz tonlarının karışımıydı. Hacmi daha da vurgulamak için arka kısım iki kez çiçek süslemelerle bağlanmıştı. Ziyafet olduğu için farklı detayları olan bir elbise seçtim ve iyi bir seçim gibi görünüyordu.

Ufak bir gülümsemeyle teşekkürlerimi sunarken karşımdaki Leydi Cruz bana bakıp muzip bir şekilde gülümsedi.

O yüzün nesi var? Ani ifade değişikliğine şaşırdım.

"Leydi Nelson'ın yanındaki koltuğu boş bırakman gerekmiyor muydu?"

"Afedersiniz? Nedenmiş?"

Başka kim geliyor? Başımı eğdim.

"Dük Harrison. Hanımın yanına oturacak.”

Hayır ama Logan'ın gelip gelmeyeceği belli değildi. Ve neden yanımda oturması gerektiği varsayılıyor? Şaşkınlıkla ona baktım.

Ama Chloe gülümsedi ve sanki böyle düşünen tek kişi benmişim gibi sordu.

"Neden böyle tepki veriyorsun? Siz ikiniz yakınsınız, değil mi?”

"Bu doğru. Dük'ün özel olarak görüştüğü tek genç bayan Leydi Nelson değil mi?"

Söylemelerine bakılırsa, Logan'la çıkıyormuşum gibi geldi. Alay etmeleri üzerine başımı salladım.

"Yakınız ama nereye oturulacağına Dük kendisi karar verir."

"Aman!"

Tam o sırada dümdüz ileriye bakan Leydi Roberts aniden şaşkın bir ifade takındı.

Nedir? Bakışlarını takip ettim. Ve ziyafet salonunun girişinde tanıdık bir yüz belirdi.

Logan'dan başkası değildi.

Gerçekten Logan'ın gelmesini beklemiyordum. Logan'a, Leydi Roberts kadar şaşkın baktım.

Mükemmel giyinmiş, uşak tarafından Dük Grint'e yönlendirildi ve yanına oturdu. Her ne kadar onu uzaktan görmüş olsam da, onu böyle bir yerde görmek beni daha da iyi hissettirdi. Bu düşünceyle dudaklarımda bir gülümseme belirdi.

"Hmm, ikinizin arasında bir şey olmadığına emin misiniz?"

Diye sordu Chloe, dikkatle bana bakarak.

Chloe, Logan'ın gerçek kimliğini bilmediğimi söylediğimde bile Logan'ın benden hoşlanıp hoşlanmadığını merak etti. Bu nedenle, ilişkimizden şüphelenmesi mantıksız olmayacaktır.

Gerçekten öyle değil.

Utanmadan konuyu değiştirmeye çalıştım.

"Bu arada, Veliaht Prens gelmeyecek mi?"

"Bugün gelmiyor. Yarın ailem Yeni Yıl partisi verdiğinde uğramaya karar verdi.”

Konuşma hızla yön değiştirdi. Benimle eğlenmek için dalga geçen Leydi Cruz, tepkim iyi olmayınca başka bir konuyu gündeme getirdi.

~~~~