Her şey güzel ve sade ilerliyordu.Aynı istediğim gibi... Ama o kadar da istediğim gibi değilmiş.Bakalım köşkte bizi neler bekliyor.
Arabamıza bindik sonra köşkümüze gidiyorduk.Yolda Açelya sakız çiğniyordu
bu ses sonunda neredeyse çıldıracaktım.Yüksek sesle ''YETER! Sakız çiğnemeyi bırak.'' dedim ama kulaklık takıyormuş,duymadı. ''Anne Açelya'ya bir şey söyle sonra açelya kulaklığını çıkarıp ''Bir şey mi dediniz?'' dedi. Herkes Açelyaya baktı ''Ne? Kötü bir şey mi dedim?'' Açelya meğersem ne kadar gıcık birisiymiş haberim yok.Bir anda ormanın ortasındayken arabadan sesler çıktı sanki aşağı iner gibi bir his oldu babam morali bozuk bir şekilde ''Arabanın lastiği patladı.'' dedi ve hep bir ağızdan ''Nee!'' dedik.Telefonlarımız çalışmıyordu ve
arabanın da benzini bitmişti,yolda kaldık.Arabalara otostop çekiyorduk
ama sonunda bir araba durdu.Pembe bir arabaydı.İçindede bir kadın vardı.Kadın konuşmaya başladı ''Yolda mı kaldınız?'' Hayır,piknik yapıyorduk ve sizi görünce el sallayalım dedik. "Evet" "Hm,buyurun gelin.Sizi gideceğiniz yere kadar bırakayım." "Çok teşekkür ederiz.Arabanız harika keşke benim olsa pespembe." ''Pembeyi galiba çok seviyorsun adın ne senin?" "Açelya" "Sizin?" "Annemin adı ;Melek babamın ; Mehmet ablamın da ;Güneş bir de Fatma ablam." ''Memnun oldum ben de Eslin, gidiceğiniz yer neresi?'' ''Buradan 4 km uzakta'' Tamam,siz bana tarif edersiniz yolu.Ben de zaten dümdüz 5 km gidicektim.Orada evim var.'' ''Bizim de...''
4 Km sonra köşke ulaşırlar...
''Çok teşekkür ederiz.'' Arabadan indikten sonra Fatma abla der ki ''Arabası oyuncak araba gibi bizim zamanımızda böyle şeyler yoktu.'' ''Ayy, Fatma abla çok demodesin. "Açelya demode nedir yahu?" "Yani çok sadesin eski modasın aynı ablam güneş" ''Sensin o'' ''Süslü" "Demode" "Süslü" "Demode" "Süslü" "A-aa yeter çocuklar!'' ''Anne bu ev ne ya? Bu bizim mi ya of ya." "Bak yine başladı, küçükken de böyle 'ya' derdi arada bir gidiyor ya'laması hele şükür" ''Of ya Anne demek ki bana ya dememe zamanındaydı hiç ya demezdi" "Anne bu ev çok korkunç ya bu evde kalmayalım ya. N'olur ya" "Ya deme ya,bak benim ağzımı da alıştırdın of ya" ''Anne ya çok komiksin." "Açelya biraz haklı bu ev pek de bizim ev gibi değil,korkunç sanki." ''Sanki mi? Bu ev çok korkunç azı çoğu olur mu? Korkunç işte ya!'' Evin kapısına geldik,babam anahtarla açacaktı, açtı ve çan sesi geldi Açelya ile sarıldık.Açelya dedi ki "Çok korkunç yaaa!!" ''Bu sefer sana katılıyorum ya!" Eve girdik,adım seslerimiz kulağıma geliyordu ve heykeller vardı.Burası amcamdan kalmış bize.Amcam bu evi birinden satın almış neredeyse 50 yılık bir ev.Saatten gelen çan sesi ve fazlasıyla evi kaplamış bir toz tabakası vardı.Annem içinden bir 'Of' çekti.Galiba bu tozların nasıl temizleneceği hakkında bir fikri yoktu babamda belli etmese de biraz korkuyordu.Beni rahatsız eden şey de ev nasıl siyah olmuştu? Sessizce bunu kendi kendime konuşuyordum.Babam da dedi ki ''Bu ev zaten siyahmış.Siyaha boyamışlar ama merak etmeyin.Salon kötü gözüküyor ama diğer odalar mükemmel klima dahi her şey var. Ben burayı temizlemek için birilerini çağıracağım ve annenizin yorulmasına gerek kalmayacak. Evde kötü duran her şeyi kaldıracağız,boyayacağız.Merak etmeyin.Hiç de şüphe dumayın mükemmel olacak.O sırada biz odalarımızı seçecektik 15 tane oda vardı.Hepsi de birbirinde harikaydı.aLTINahve tonlarındaydı.duvarlar sanki altındı.buna karşın açelya dediki çok demode bende sinirlendim tabi bu ev bir harikaydı salon hariç salon dediğimize bakmayın hem giriş hem yemek odası hemde salon ayrıca salon dediğimiede bakmayın inanın o kadar genişki bağırsanız ses okadar az gelirki fatma abla her buraya gelişinde burayı asla temizlemez çünkü tozlar siyah eşyayı bile beyaz yapmış ee tabi fatma ablada haklı hatta biz şuada resim bile çiziyoruz.açelyayla
orada bir oda vardı kilitliydi babama ne olduğunu sordum babamda orada çok değerli ödüller varmış kimse girmiyormuş.kilitler kapıyı kaplıyordu kapı demirdi kilirler okadar sağlamdı ki odaya kilitleri açmadan girmek imkansızdı
evimizi temizlemek için gelmişlerdi okadar çoktukiler babama bu parayı nasıl ödeyeceğini bile soramadım ama sonra sordum "baba bu kadar kişiye bizim paramız yetermi yetiyor merak etme amcanın mirasından kalan parayı sadece ev için kullanacağız amcanın mirası öyleymiş bu yüzden hatta heykelleri satıcaz
amcanız ev dekarasyonunu bize bıraktı sadece kilitli odaya dokunmayacağız.
çocuklar sizde dokunmayın açelyayla aynı anda biz çocuk değiliz dedik.Ben kendi odama çıktım ev üç katlıydı 1. kat salon 2.kat odalar,mutfak ve lavabolar
3.kat ise tablolar ve neredeyse bizim soyumuzdaki tüm insanların resmi vardı üçüncü kat aynı zamanda gözlem odası çünkü orada bir oda var orası duvarların hepsi camdan oluşuyor yalnız biz dışarıyı görüyoruz ama dışarıdan görünmüyoruz o odada büyüteçler dürbünler fenerler ve daha birçok şey aynı zamanda kitaplar var.kitaplarda amcamın doğal ilaç yaptığı malzemeler var.amcam çok iyi bir doktordur.üniversitesini bitirdikten sonra doktorluğa başlamış sadece doktorluk yaptığı dönem 7 sene sürmüş sonra lavabatuar açmış ve ilaçlar denemiş tabikide bunlar doğal şeyler aynı sağlıklı çay gibi
amcam insanlara çok yardım etmiş ilk başta ücretliymiş sonradan ihtiyacı olanlara ücretsiz olmuş amcamı ben çok severim fakat 5 yıl önce ölmüş en
büyük mirası bize verdi ama bu parayı sadece eve kullanacağız.en fazla çok ihtiyacımız olduğundada kullanabilirmişiz.tabi bize bir miras daha var tam miktarını bilmiyorum ama çok fazla açelya ve bana tabi sonra bu ev bize kalıcakmış aslınd herşey çok karmaşık neyse bu evle ilgili bazı şeylerde var asansörler var hepsi farklı odalara açılıyor.ama ben bu evden bir tünele açıldığına eminim okuduğum bir kitapta yumuşak yani ıslak hissi veren topraklar daha önce kazılmış olabilirmiş hesaplamama göre gittiğimiz yol kadar bir tünel var fakat girişini bilmiyorum ama bulucağım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Pembe Düşler hikayesi
Teen Fictionher birimizin düşleri ve hayalleri vardır.İşte ben burda bunu anlatıyorum.Ama hayallerini gerçekleştirecekleri düşler... En güzel anlarımız en kısa dakikalara dahildir. -Matmazel- Çocukları benzetirim ağaçlar sus...