Biraz uyuduktan sonra saate baktım.Saat dokuza çeyrek vardı.Kalkıp eşyalarımı topladım.Tam çıkacakken hemşire girdi:
-Ben de tam sizi taburcu etmek için gelicektim.Beni takip edin lütfen.
Sabah ki serumu ayarlayan hemşire olduğunu fark ettim.
Hemşireyi takip edip bir odaya girdim.Oyalanmak için taburcu işlemlerini yavaş yavaş yapıyordum.Nihayet işlemler bittiğinde hem hemşire hem ben rahatlamıştım.Yavaşça hastaneden çıktım.Başımı yandaki banka çevirdiğimde Mert'i görür gibi oldum ama beni fark eder etmez başını başka yöne çevirmişti.
Fazla umursamadım ve yan yana dizilmiş banklardan birine oturdum.Saat on olana kadar beklemeliydim.O zamana kadar elime telefon alıp bu gece kalabileceğim bir pansiyon konakladım.Yanımda nakit yoktu ama evdeki kumbaramda bolca vardı.
Telefonda gezinirken bundan sonra ne yapacağımı düşündüm.Yurt içinde mi kalıcaktım yurt dışında mı?Annemden köklü kopmak istediğim için yurt dışına gitmeyi tercih ettim.Almanya'ya giderdim.
Orada da Berlin'de kalırdım.Ev alıp para biriktirmem lazımdı.Kumbaralarımda ki paraları uçak biletine ve pansiyona harcasam Berlin'de bir hafta otelde kalabilecek kadar para kalıyordu.Kartımda ki parayla da direk bir ev alırdım.Bunları düşünürken zamanın epey geçtiğini fark ettim.
Eve doğru adımladım.Bir yandan da Almanya'da ne iş yaparım diye düşünüyorumdum.Gastronomi okuduğum için şef ya garson gibi yerlerde çalışabilirdim.Son yokuşu çıktıktan sonra anahtarımla yavaşça kapıyı açtım.İçeri girdim, kendimi hırsız gibi hissediyorumdum.
Merdivenleri tırmanıp ikinci kapıyı açtım nihayet eve girdim herkes uyuyordu büyük ihtimalle.Yavaşça kaldığımız odaya girdim.Gece lambası açık olduğu için zorluk çekmiyordum.Dolabımdan valizi çıkartırken arkamda sıcak bir nefes hissettim .
Arkamı döndüğümde ablam kardeşimin elini tutmuş bir halde bana bakıyordu.Hissetmişti demi gidiceğimi.Sessizce konuşmaya başladı:
-Kaç kendini kurtar, ama Ela'yı da götür.Ben dayanıyorum ama o dayanamıyor.Ablamı birden çekip sıkıca sarıldım sessiz hıçkırıklarını duyuyordum.
O anda içimin bir yerlerinde bir şey cızladı.Hemen konuştum:-Hayır kendimi değil üçümüzü kurtarmaya geldim.Bir valize alıcağın eşyaları hızlıca doldur.
Ablam şaşırmıştı sessizce gülümseyerek teşekkür etti.Hızlıca çıkardığım valize üçümüzün kıyafetlerini koydu.Ve bir küçük kırmızı torba koydu.Ona baktığımda biriktirdiği altınları gördüm.Ela'ya montunu giydirip evden çıktım. Telefonda taksi çağırıp dışarı çıktım.Taksi gelince ablamı bekledim.Ablamda gelince taksiye binip kalıcağımız pansiyonun ismini söyledim.
Bu sırada pansiyonun bizim eve yarım saat uzaklıkta olduğunu keşfettim.Pansiyona geldiğimizde taksiciye parasını ödeyip ayrıldıktan sonra pansiyonun kapısında bekleyen ablamların yanına gittim.Pansiyona girip direk anahtarımızı alıp parasını ödedim.Odamıza girdiğimizde kapıyı kilitledim.
Direk Ela'yı yatırıp ablamla bir köşeye geçtik.Hemen aklındaki soruları sormaya başladı:
-Hira bugün burdayız peki yarın ne olucak?
Ablama planımı anlatmaya başladım:
-Bir gece burada kalıcağız yarın da Berlin'e aldığım biletlerle Almanya'da yaşamaya başlıyacağız.Orada benim paramla ev alıp seninkiyle de eşya alırız.Ama yarın erken kalkıp para ve altını Almanya para birimine çevirmeliyiz.Neyse orda ikimizde işte çalışmaya başlıycağız.
Derin bir soluk alıp devam ettim:
- Orda bir yandan para biriktiriceğiz bir yandan Ela'yı okula göndericeğiz bunları yaparken de evi geçindirmeye çalıcağız.Ablam anlattıklarımı kafasında tartıp ölçtü.Ve cevap verdi:
- Güzel düşünmüşsün peki öyle olsun.Hadi gidip yatalım yarın yorulacağız.
Ablamla yatağa geçtiğimiz de Mert'e mesaj attım.
H:Geçen gün olanlar için özür dilerim.Ben rehberimde tek kayıtlı olan kişiyi aradım oda sendin.Sana da çok mahcup oldum.Kusura bakma.
Mert anında cevap verdi:
M:Özür dileme.
Özür dilenecek bir şey yapmadın çünkü .Beni aradın bende merak ettiğim için hemen geldim.Bu arada yakın zamanda buluşabilir miyiz?Sana sormak istediklerim var.H:Mert ben artık Türkiye'de yaşamıya devam etmeyeceğim.Annemden kurtulmak için Almanya'da yaşamaya başlıycağım.
M:Ciddi misin bunu şimdi mi söylüyorsun?
H:Sabahtan beri çok yoğunum.Bir de hastaneden yeni taburcu oldum.
M:Neden hastanedeydin ki?
H: Vücuttaki tuz oranı azalmış bu yüzden bayılmışım.
M:İşte bu yüzden ağlamamalı insan.Peki yarın uçağın saat kaçta?Son bir kez görmeye geleyim?
H:12.30 da.
M: Hangi havalimanı?
H:*** Havalimanı
M: Yarın ordayım.Neyse git uyu yarın yorulucakmışsın.Uykunu iyi al ve ağlama.
M:Binlerce kez iyi geceler sana?
Bu mesajı okuduktan sonra devamını bildiğim sözü devam ettirdim:
H: Binlerce kez beter olsun gece senin ışığın yoksa.
Bu mesajı da yazıp utanıp hemen telefonu kapattım.Beni mi merak etmişti şimdi?Ay çıldırıcağım şimdi.En değerli arkadaşım olucak böyle giderse.Beni görmeye geliceği düşüncesiyle boş boş sırıtır gibi gülümseyip uyumaya başladım.
_____________________________Waow!
Bölüm bitti bende bittim.
Bir ara silindi tekrardan yazdım.
Evet çiftimizin arası şuanlık gayet iyi ama ileride öyle olmayabilir.En uzun bölüm oldu.(651) kelime.Sevgiler 🍷🍷🍷
Ay tanelerim 🌓🌔🤍
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir Kız Çocuğu 🍫(Yarı texting)
ChickLitBir kız çoçuğunun en fazla neye ihtiyacı olurdu? *Makyaj *Oyuncak *Tarak *Takı Hayır,bunlardan hiç biri değildi.En fazla anne sevgisine muhtaçtı.Annesi ona bir gün bağırmasa o gün bayramdır.İnsanlar için çok zor olan o mutluluk bu kız çocuğu için an...