Bu bölümü"Pinhani-Beni sen inandır"dinleyerek okumanızı öneririm.
İyi eğlenceler.
☄
Dün ki olaylardan sonra denize girmek bayağı iyi gelmişti.Bence gerçekten deniz dertlerinizi biraz da olsa alıp götürüyordu.En azından kafanızı dağıtıyordu.
Her konuda çok düşünen bir insandım.En ufak olayda bir sürü ihtimal düşünürdüm.Kendi düşüncelerimle olduğum yerde kendimi yiyip bitirirdim.Sonrasında hepsinin boş olduğunu anlayıp çözüm odaklı düşünmeye başlardım.
Bu olayda bunlardan biriydi.Bana armağan ettiği videoyu gördükten sonra kendi kendime sinirlenmiş,düşüncelerle kendimi yemiştim ama en sonunda da çözüm odaklı düşünmeye başlamıştım.Kararlıydım,daha fazla rahatsızlık verirse göz yummayacaktım.
Düşüncelerimi kesen whattsapp bildirim sesiyle telefonumu elime aldım ve uygulamaya tıklayıp mesajlara bakınmaya başladım.Menajerim yazmıştı.
Menajer:Günaydın,Lavinya Hanım bugünki İstanbulda ki konseriniz için hazırlanmanız gerekiyor sizi dışarda arabanızla bekliyorum.
12.05
Görüldü✅✅Mesaja görüldü attım ve hazırlanmaya başladım.Üstüme rahat bir şeyler giyip telefonumu ve çantamı aldıktan sonra evimin kapısını kilitleyip asansöre doğru yürümeye başladım.Asansör kısa bir süre sonra varmam gereken yerde durduğunda ben de zaman kaybetmeden hızlı adımlarla asansörden çıkıp menajerime doğru yürümeye başladım.
"Günaydın Lavinya Hanım"diye mırıldandı ne samimiyet ne de samimiyetsizlik barındıran bir sesle."Günaydın" diye mırıldandım ve arka koltuğa oturmak için kapının kulpunu kendime doğru çekip kendimi rahat koltuğa bıraktım.Arabanın harekete geçmesiyle dışarıyı izlemeye başladım.
Bugün hava güzeldi ne çok sıcak ne de çok soğuktu yazın habercisi olan çiçekler yerde güzel bir manzara oluşturuyordu.Kuşlar cıvıldıyor insanlar işlerine gidiyordu.Hayat böyleydi herkesin kendine ait bir kaderi,yaşantısı,sevdikleri vardı.En sonunda tanıdık binada durduğumuzda arabadan indim.Hazırlanacağım yere gelmiştik.Konser akşamdı ama benim o zamana kadar bayağı bir işim vardı.
Hangi şarkıları söyleyeceğime karar vermem,sesimi açmam,hazırlanmam ve şarkılarımı hata yapmamak adına tekrar etmem gerekiyordu.Bunları kafamda sıralarken bile yorulmuştum.Çok üşengeç bir insandım ama mesleğimde üşengeçliğe yer yoktu.
Daha fazla zaman kaybetmemek adına adımlarımı daha da hızlandırdım ve bana ayrılmış olan odaya girdim.
Tüm işlerimi hallettikten sonra rahat bir nefes alıp pencereden dışarıya bakmaya başladım.Hava kararmaya başlamıştı güneş battıyordu konser zamanı git gide yaklaşıyordu bunun bilinciyle ayağa kalkıp üstümdeki elbiseyi ve makyajımı kontrol ettim her şey tamamdı.Tek kalan şey benim sahneye çıkıp şarkı söylememdi.
Sahnedeydim.Çoğu şarkımı söylemiştim.Tek kalan benim de armağan edeceğim o şarkıydı üstümdeki yorgunluğu boşverip son şarkı için mikrafona yaklaştım ve gülümseyerek konuşmaya başladım.
"Bu konserin son şarkısını benim başarımı göremeden hayatta gözlerini yuman annem ve babama armağan ediyorum."
Sözlerimden sonra herkes sessizliğe büründü ve şarkıyı beklemeye başladılar.Sözlerimin ağırlığıyla son kez yutkundum ve şarkımı söylemeye başladım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Şarkılar Sana Ait
Teen FictionGeçmişin acılarını şarkılarına döken bir kadın ve ona şarkılarını armağan eden bir adam... ~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~ "Üzgünüm,sevgili Ay ve yıldızlar ama onun gözleri sizin ışığınızdan daha parlak."