4.Bölüm: "Çiçek"

167 17 41
                                    

Bir çiçekle bahar olmaz ama her bahar bir çiçekle başlar
-Necmettin Erbakan

🌼


"Evet" değip gülümsedim ve Fıratın ayağına tüm gücümle bastım.Fırat bağırırken kıkırdadım ve evlilik cüzdanını aldım.

Fırat ile dans için salonun ortasına geçtik dans ederken Fırat bana üsten üsten sırıtarak baktı "Gülümse ya biraz,millet bizu aşuk sanay." Gülümsedim "Vallaha horon olmasa bu düğüne bile gelmezdim."

"İstanbullisun ama horon tepmeyi becerisin." Kaşlarım çatıldı "Ben Rizeliyim sadece İstanbul'da yaşıyorum karıştırma ikisini."

Sırıttı "Tam bir Karadeniz Geluni." Bende kıkırdamadan edemeyince anlını anlıma yasladı. Yutkundum "Peri?"

"Hı?"

"Sence kaç tane çocuğumuz olur?" dedi gülerek bende güldüm "Bilmem belki üç?"

"Uç iyi yeterlu."

****

Düğün bittiğinde bende bitmiştim çok güzel geçmişti. Salonun önünde durdum ve Önce babamın sonra Annemin elini öptüm Fırat'ta onların elini öptü "Kızım biz iki gün daha burdayız sonra geri dönüyoruz İstanbula." Gözlerim doldu Abime döndüm "Sen?"

Gülümsedi "Ben daha iki hafta burdayım Birtanem." Anneme ve Babama sarıldım sonra abime "Seni çok seviyorum Abi." Abim kollarını sıkılaştırdı "Bende seni çok seviyorum Birtanem."

Yengeme de sarılınca arabaya geçtik.

Çok zaman geçmeden konağa gelmiştik Firuz anne elimi eline aldı "Biz senu Gelun olarak değul kiz olarak alduk, hep mutlu olun." gülümsedim "Sağolun."

Eve dua edip girdik ve sonra Fırat elimi tuttu "Gel odamız yukarda."

Yukarı çıktık Odamız sadeydi bir yatak bir dolap bir de küçük lavabo. Yatağa oturdum ve altınlarımı çıkarmaya başladım mübarek kuyumcuya dönmüştüm.

Fırat bana bez bir çanta verince altınları ona doldurdum. "Benim bavulum nerde?"

"Onlari yengem yerleştirdu bir tek buni sağa vermemi söyledu." Değip silahımla polis kimliğimi verdi bana "Sağol." Değip baş ucumda ki çekmeceye koydum ikisini de.

Sonra pijamamı elime alıp lavaboya girdim ama gelinliği çıkartamıyordum lavabodan çıkıp yatakta yatan Fırata baktım "Bence üstünde kalabilur yakışi sağa."

Kaşlarımı çattım "Aç şunun arkasını."

"Bakma sakın!"

"Peri biz Allah katında da devletun önünde de evliyuz." Omuz silktim "Bu gerçek bir evlilik değil.Babam iyileşince boşanacağız."

Gelinliğimi açtığında hemen lavaboya geçtim ve üstümü değiştirdim sonra yatağa girip Fıratı yere attım "Aa! Napaysun?"

"Seninle aynı yatakta yatacağımızı düşünüyorsan yanılıyorsun yat yere dolapta yorgan falan vardı."

"Niye ben yere yatayrum ya?Niye sen değul?" Saçımı savurdum "Çünkü ben Periyim ve çok yoruldum." Ofladı ayaklandı ve dolaptan yorgan alıp yere serdi "Allah rahatlık versun Kocacum." Dedim gülerek ve ışığı kapattım.

****

"Uyyy uyanun da!" Diye odaya daldı Esma abla. Gözlerimi ovuşturdum ve sonra belimde ki kolları fark ettim "Fırat?" Esma abla gülümsedi "Hayde kahvaltı hazur."

Esma abla odadan çıkınca Fırata döndüm "Beş dakika daha nolur." Değip daha sıkı sarıldı bana. Ona tekme attığımda birden sıçradı "Ne oldi ya?"

PalamutHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin