https://open.spotify.com/track/73sFk409butQSGbexL2QXX?si=aa36650dd88c4daa
Okurken dinleyin çok iyi geliyor...
(...)
Aradan 2 saat geçti. İki düşman da sanki sorunları tartışmıyor, sadece dövüşüyor gibilerdi. Sanki Rus Çarlığı ona saldırırken, Avusturya-Macaristan da kendini savunuyordu.
Rus Çarlığı: AHH! BANA BAK! BARIŞIN SAĞLANMASI İÇİN SENİN BANA ÖZERK SLAVLARINI TESLİM ETMEN ŞART!
Avusturya-Macaristan, bunu yutacak gibi değildi. Bu anda artık sessiz bir kız değildi.
Avusturya-Macaristan: ASIL SEN BARIŞIN SAĞLANMASI İÇİN O İTİLAF DEVLETLERİNİ S!KTİR ETMEN GEREKİYOR! AYRICA BALKANLARDAN UZAK DUR! BÜYÜK BİR VOTKA ŞİŞESİNDEN VE APTAL BİR BOZ AYIDAN BİR FARKIN YOK!
Rus Çarlığı Avusturya-Macaristan'ın tepkisine hem şaşırmıştı, hem de sinirlenmişti.
Rus Çarlığı: N-ne... NE DEDİN SEN?!
Rus Çarlığı ayağa kalkınca, Avusturya-Macaristan da korkuyla ayağa kalkmıştı. Rus Çarlığı büyüktü ve onunla her ne kadar siyaset hakkında tartışmayı başarsa da, dövüş konusunda aynı şey söylenemez.
Rus Çarlığı, Avusturya-Macaristan'ın üstüne gelmeye başlayınca Avusturya-Macaristan geriye çekilmeye başladı. En sonunda Rus Çarlığı, Avusturya-Macaristan'ın iki el bileğini de tutup duvara çarptı.
Avusturya-Macaristan, bağıramayacak kadar korkmuştu. Rus Çarlığı ise boyu fazla uzun olduğu için eğildi ve Avusturya-Macaristan'a çok yaklaştı.
Rus Çarlığı: Ne dedin? Şimdi tekrar et...
Avusturya-Macaristan artık tartıştıkları zamanki gibi güçlü ve Alman İmparatorluğu gibi atılgan değildi. Titriyordu ve korkmuştu. Rus Çarlığı'na karşılık sadece utanç içinde kızararak başını eğdi.
Rus Çarlığı, onun bu hareketini beğenmemişti. Bir süre Avusturya-Macaristan'ı baştan sonra süzdü ve ona daha da yaklaştı.
Rus Çarlığı: İyi, bunu sen istedin...
Rus Çarlığı daha da yaklaştı ve Avusturya-Macaristan'ın dudaklarına yaklaşıp onu öpmeye başladı. Ayrıca uzun elleriyle kalçalarını ellemeye başlamıştı.
Avusturya-Macaristan ise çırpınmaya ve ağlamaya da başladı. Ama Rus Çarlığı duracak gibi gözükmüyordu. Onu ellemeye devam etti. Avusturya-Macaristan'ın gücü kalmadığı için çırpınmaya kesti ve karşılık vermek zorunda kaldı.
En sonunda Rus Çarlığı, nefes nefese Avusturya-Macaristan'dan uzaklaştı. Hala yakındı ve Avusturya-Macaristan'a bakıyordu. Rus Çarlığı hafifçe gülümseyerek Avusturya-Macaristan'a baktı.
Rus Çarlığı: Naber bebeğim?
Avusturya-Macaristan konuşamadı. Sadece Rus Çarlığı'na bakıyordu. Rus Çarlığı ise hafiften gülerek gülümsemesi daha da büyüdü. Ona daha da yaklaştı. Bir yandan da bir eli belinde, diğer eli ise kıyafetini geçip karnının üstünü okşuyordu. Ancak Avusturya-Macaristan, hem hızlı nefesler almaya başlamıştı hem de terlemeye başladı. Rus Çarlığı bunu farkedince gülümsemesi yüzünden yok oldu. Avusturya-Macaristan'ı aşağıdan yukarıya kadar inceledikten sonra yüzüne baktı. Rus Çarlığı'nın gülümsemesi sönünce Avusturya-Macaristan korkarak ağlamaya başladı. Çünkü ona her şeyi yapabilirdi ve o bundan korkuyordu.
Avusturya-Macaristan: L-lütfen bana bir ş-şey yapma... H-hık...
Rus Çarlığı şaşırıp önce dudaklarına, sonra da göz bandlarına keskince baktı.
Rus Çarlığı: Şu göz bandlarını çıkarma şansım var mı? Körsün ancak şu gözlerini çok merak ediyorum...
Avusturya-Macaristan çaresizce ona baktı. Göz bandlarını çıkarmak istemiyordu. Ancak Rus Çarlığından çok çok korkuyordu. Ne yapacağını bilemez haldeydi.
Rus Çarlığı: Bana cevap ver yoksa kendim çıkaracağım!
Avusturya-Macaristan sonunda dayanamadı.
Avusturya-Macaristan: OLMAZ! BANA ZORLA ZARAR VERİP BENİ ELLEYEBİLİRSİN ANCAK ONLARA DOKUNMANA ASLA İZİN VEREMEM!
Rus Çarlığı sinirlendi ve dişlerini sıkıp sinirini tutmaya çalıştı ancak başaramadı. Onun bir eli, Avusturya-Macaristan'ın karnındaydı ve parmaklarıyla orayı tırmalamaya başladı. Avusturya-Macaristan tam acıyla inleyecekken ona çok yaklaşıp dudaklarına vardı ve sertçe onu öpmeye başladı. Avusturya-Macaristan dayanamadı ve kendini bırakıp yavaşça duvara tutunup yere düşmeye başladı. Rus Çarlığı son anda onu bırakıp onu kucağına alıp ona baktı. Yüzünde acı ve kızarıklık vardı. Gözyaşları yavaşça göz bandında çıkıp yüzünden aşağı süzülüyordu.
Rus Çarlığı sırıttı ve bir eliyle göz bandına yöneldi. Eli yüzüne değdiğinde Avusturya-Macaristan, hemen bağırmaya ve ondan kurtulmaya çalıştı. Buna karşılık Rus Çarlığı da onu yere yatırıp üstüne çıktı ve göz bandını açmaya çalıştı. Avusturya-Macaristan ise çırpınıp ona karşı koymaya çalışıyordu. Bir yandan da daha fazla ağlıyordu.
Rus Çarlığı: YETER! BİR SALMADIN BE! ALT ÜSTÜ BİR ŞEYE BAKALIM DEDİK!
Avusturya-Macaristan ağzını kapattı ancak hala hıçkırıkları duyuluyordu. Rus Çarlığı ise, Avusturya-Macaristan'ın körlüğünden faydalanarak hızlıca bir eliyle iki göz bandından biri olan kırmızı bandı tutup yırtarcasına onu çıkarıp attı. Bir gözü görmesi yeterliydi. Ancak Avusturya-Macaristan, gözünü sımsıkı yummuştu. Rus Çarlığı daha da sinirlendi.
Rus Çarlığı: Aç şu gözünü yoksa fena şeyler olacak benden söylemesi...
Avusturya-Macaristan kafasını yana eğecekken Rus Çarlığı kafasını tuttu.
Rus Çarlığı: SANA ONU AÇ DEDİM! MERAKIMA ENGEL OLAMAM BEN!
Avusturya-Macaristan korkuyla gözlerini açtı. Gözü bembeyazdı.
Rus Çarlığı: Gözün... Vay canına...
Rus Çarlığı, büyülenerek gözlerine baktı. Ancak Avusturya-Macaristan hemen gözünü kapattı. Rus Çarlığı bu sefer bir şey yapmadan onu bıraktı. Avusturya-Macaristan kısa bir süre sonra hemen kalktı ve yerde çömelerek bandını aramaya başladı. Rus Çarlığı sadece kalktı ve onu izlemeye başladı. En sonunda göz bandını buldu ve endişeyle ellerini bandın üzerinde gezdirdi. Göz bandı yırtılmamıştı.
Rahatça gülümsedi ve sanki odada Rusya Çarlığı'nın olduğunu unutmuş gibi ayağa kalkıp hızlıca odadan çıktı.
Rusya Çarlığı ise sadece sırıtarak arkasından bakmakla yetindi.
