3

147 6 4
                                    

Odama geldiğimde babamın dediği gibiydi yatağımın üstünde siyah bir elbise duruyordu. Aslında bunu tuhaf karşılamıştım çünkü kim zorla evlendiği birisine elbise alırdı ki? veya sadece zorla evlenen bendim.
Elbiseye baktığımda ne zamandır istediğim elbiseydi bunu nereden bilmişti?
Tesadüftür diyerek çok üstünde durmamıştım daha doğrusu durmak istemedim altından bir şey çıkmasından korkmuştum. Elbiseyi giymeye başladım hayalini kurduğum elbiseydi güzeldi ama bunu belli etmemem gerekiyordu.

Vakit kaybetmeden giyindim babam biraz daha geç kalırsam kızabilirdi. Sadece tek makyaj yapmam gerekiyordu ama uğraşmama değmezdi bu yüzden sadece rimel ve ruj sürdükten sonra işim bitmişti.

Kapının zilinin çaldığını duyduktan 10 dakika sonra annem yanıma gelmişti çok mutsuzdu bembeyaz olmuştu bana belli etmemeye çalışarak gülümsedi "güzel kızım benim o kadar zarif duruyorsun ki çok güzel olmuşsun." ardından ciddileşerek "Böyle olmaması gerektiğini biliyorum elimden hiçbir şey gelmiyor kendimi çok çaresiz hissediyorum."
Anneme sıkıca sarıldım "Çok güçlü olacağım bu hayattan kurtulup seni yanıma alacağım söz veriyorum." demiştim aramızda çok güçlü bir bağ vardı iyi ki şuan yanımdaydı.
Annem daha fazla üzülmemem gerektiğini söyleyerek aşağı çağırdı

Çok merak etmeme rağmen istifimi bozmayacaktım onu asla sevmeyecektim ve dediğim gibi okuyacaktım nolursa olsun önümde hiçbir engel olamazdı

Yaşadığım olaylar yüzünden tiksindim yüzümü buruşturup aşağı indim

Babam elbiseyi giydiğim için mutluydu çünkü sözünü ikiletmemiştim

Etrafa baktığımda benden yaşça büyük yakışıklı birisi bana doğru dik dik bakıyordu yanında annesi, babası ve birkaç kişi daha vardı. Kaşlarımı çattım çünkü öyle bakması rahatsız etmişti.
Tek mutlu olduğum şey Bernanın orda oluşuydu annem ve Berna bana güç veriyordu.

Babam mutfağa gitmem için kaş göz yaparken bu rezil ortamda durmak istemeyerek mutfağa gittim. Nasıl yapacağımı bilmediğim için hepsini orta şekerli yapmaya karar verdim.
Ben nasıl bir şeyin içindeyim diyordum kendimi sürekli sorgulamak rahatsız hissettiriyordu.
Kahveleri yaptıktan sonra oturma odasına gittim kahveleri dağıtırken herkesin gözü bendeydi babam gururlu bakışlarıyla bana bakıyordu. Annem ve Berna her şey yolunda, sakin ol gibi bakıyorlardı.
Kahveleri dağıttıktan sonra oturdum annesi beni baştan aşağı süzmüştü sakin olmam gerektiğini düşündüm.

Daha sonra kahveler içildi ve babası olduğunu tahmin ettiğim adam

"Allah'ım emri peygamberin kavliyle kızınızı oğlumuza istiyoruz."

Sanki ölüm fermanım şuan yazılacak gibiydi korku, endişe, kaygı vardı titriyordum ama güçlü kalmalıydım asla onların yanında güçsüz kalmamalıydım.
Annem babama sanki yapma der gibi bakıyordu ve babam biraz düşünmüş gibi yaparak

"Verdik gitti." Demişti

O adamın ailesi mutlu olmuşlardı. sevdiğim adamla evlenememek son derece üzmüştü beni.

Daha sonra ailesi "kızınızı yıllar önce beğenmiştik çok şükür bugüne kısmetmiş." dedi böbürlenerek

Neden kimse benim fikrimi sormuyordu neden eşya muamelesi görüyordum?

Benim öldüğüm gün bugündü.

Birkaç saat muhabbet ettiler ve sonra babam "Birbirinizi daha yakından tanıyın dışarı çıkmanıza izin veriyorum çıkın gezin." sanki yapmazsam öldürecek gibi bakıyordu mecburen onunla gitmek zorundaydım.

Adını hiç bilmediğim adam arabasına bindirdi nereye gittiğimizi bile bilmiyordum. Konuşmak istedim pek başarılı olamadım çünkü yüzünü bile görmek istemiyordum.

Arabada ölüm sessizliği vardı ve sonunda varmıştık. Bir sahil kenarına gelmiştik ve bir kafeye girdik.

İkimizde kahve söylemiştik birbirimize bakmaktan başka bir şey yapmıyorduk beni dikkatle inceliyordu.

Kahveler geldikten sonra içmeye başladık ve artık sormam gerektiğini düşündüm buna hakkım vardı her ne kadar da sevmesem bile.

"Adın ne?" dedim meraklı gözlerle "buna hakkım olduğunu düşünüyorum." diye ekledim.

Adam kaşlarını çatmış "İsmim Murat."
"Bana alışsan iyi edersin çünkü ben senin hayatınım."

Bu o kadar komik gelmişti ki kahkaha atmıştım etrafımızdakiler bize doğru bakarken daha da sinirlenmişti.

"Sana alışmak zorunda değilim seninle zorla evleniyorum, kendini çok büyük görmezsen sevinirim." dedim

"Bu halde benden kaçabileceğini düşünüyorsan çok yanılıyorsun artık sen benimsin unutma."

Tuhaf gözlerle ona baktım bu adam cidden manyaktı.

"Ben seni sevmiyorum ve hiçbir zaman olmayacağım istediğin kadar hayal kurabilirsin bu olmayacak." diye atıldım

Bu sefer o kahkaha atmıştı

"Hadi ya gerçekten mi?" demişti ve son derece rahattı bu rahatlığı ona babam vermişti.
"İstesen de istemesen de bu değişmez."
Bende bu adamla yersiz sohbetin iyi olmayacağını farkettim ve susmaya karar verdim.

1 saat olmuştu ve sadece kahvelerimizi içmiştik merak ettiğim bir şey vardı

"O elbiseyi neden yolladın?" diye sordum

1 saat boyunca sadece sustuğum için bu soruma şaşırmıştı.

"Öyle gerekti beğendim ve üstünde görmek istedim, sana da çok yakıştı." diyerek göz kırptı

"iğrençsin." tek diyebildiğim buydu. Murat tam ağzını açıp cevap verecekken telefonu çalmıştı.

Kurtarıcı Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin