3.Bölüm ''Panayır''

975 57 19
                                    

Bölümü yazarken sıcaktan eridim. Yok olmadan bitirdiğim için mutlu olarak iyi okumalar.

 Yok olmadan bitirdiğim için mutlu olarak iyi okumalar

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

3.Bölüm ''Panayır''

Bayrama iki hafta kalması sebebiyle nişanı bayramdan sonra yapmayı kararlaştırmalarının ardından kalkmıştı damat tarafı.

Cihangir eve gelir gelmez ceketini odanın bir tarafına savurup yatağa uzanmıştı üstü başıyla. Kolunun birini başının altına koydu. Yüzüğünün olduğu eli karnının üzerine koymuş yatıyordu. Son üç dört saattir kendinde değil gibiydi.

Günlerce etkisinde kaldığı rüya gerçek olmuştu sanki. Kız çocuğunun bütün yüzünü kaplayan çillerin aynısını kanlı canlı birisinde görmek feleğini şaşırtmıştı.

En çok istediği şey küçük bir ailesi olmasıydı.

Ahu'nun garip hareketleri geldi aklına. Yalnız kalıp konuşmaları gerekiyordu. Alyans olan elini havaya kaldırıp inceledi.

İçindeki mutluluk olduğu yere sığamıyormuş gibi hissettiriyordu.

''Ahu.'' Diye fısıldadı. Başka hiçbir şey düşünmeden sadece gözlerinin önüne gelen Ahu ile uyuya kaldı.

*

Ahu odasında camın kenarında oturmuş her zaman gökyüzünü seyrettiği yerde şimdi bir alyansına bir de Cihangir'in okşadığı parmağına bakıyordu.

Kimsenin fark etmediği, fark etse bile önemsiz bulup sormadığı yarasını Cihangir okşamıştı.

Önemsenmek. Hiç tatmadığı bir duyguydu. O kadar hoşuna gitmiş, o kadar iyi hissettirmişti ki alışmaktan bile korktu kız.

Tebessümü aklına gelenlerle yavaş yavaş soldu. Zeliha geldi aklına köyde ikisinin aşkı o kadar konuşulmuştu ki, bugün herkesin imasını yaptığı 'Zeliha'ya inat Ahu'yu istiyor.' cümlesi kafasında yankılanıyordu.

Cihangir'le adı araya Zeliha girmeden anılmamıştı.

İçindeki bütün mutluluk yok olunca gökyüzünü izlemeye başladı yeniden. Umut etmek istiyordu ama kendini buna alıştırırsa bir daha toparlayamazdı.

*

''Cihangir.''

''Efendim anne.''

Yelda sıkıntıyla soludu. Dün komşuların dediklerini söylemişti Feriha ona. Olanları oğluna anlattı.

''Gidip konuş kızla, üzülmüş Feriha söyledi.''

Cihangir duyduklarıyla kafasında Ahu'nun tavırları yerli yerine oturmuştu. Kız o yüzden öyleydi demek ki.

''Tamam ben bugün gidip konuşacaktım zaten. Damdan düşer gibi sözlendik.''

''Hıı çok rahatsızsın halinden zaten. Ayran budalası gibi bütün gece kıza bakıp sırıttın.''

BEYAZ GİYMEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin