Y/n zamanlamasına lanetler okuyarak sırılsıklam bir şekilde sokakta oturup kahve alıcak ve dinlenicek boş bir kafe arıyordu evinin olduğu tarafa giden son metroyu kaçırmış eve kadar yürümek zorunda kalmıştı ve buda yetmezmiş gibi birde yağmura yaklanmıştı. Mükemmel şimdi koşmak zorundaydı. Gerçi kafe'ye gitse ne olurduki? Hemen koşup eve gitmeliydi yağmursan dolayı sırılsıklam bir haldeydi . Hasta olucaktı bu kesindi. Sonuçta çorabına kadar ıslak biri aralık ayının gece 1'deki soğunda sokakta koştursa öyle olurdu tabii En çok canını sıkan annesiydi kendisi sekreter olarak çalıştığın işten dolayı ailesinin yaşadığı eyaletten taşınmış, bütçesinin yettiği kadarıyla ofisine yakın bir yerde ev tutmuştu. Annesi her hafta hatta neredeyse her gün onu arar hal hatır sorardı eğer hasta ise telefonda kendisine y/n'in oraya gitmesine izin verdiği için kızardı. 26 yaşında olmana rağmen ona hala 14 yaşındaki bir ergenmiş gibi davranmasına aşırı sinir olurdu y/n. Bu düşünceyi aklından silip kapalı kamelyası olan bir parka gitti ve ne yapacağını düşünmeye başladı. Evi şuan y/n'e epey uzaktı ve evine kadarda böyle koşturamazdı. Koşturmazdı değil mi? Koşturması gerekliydi başka çare yoktu hızlı ve büyük bir adımla kamelyadan çıktı ve lanetler okuyarak evinin olduğu yere doğru koşmaya başaladı. ------------------------------------------------------- Şeytan kral tahtında oturmuş, kurbanlarının öldürülme sesini dinliyor, aynı anda ise özel bir kadeh'e dondurulmuş kurbanının kanını yudumluyordu. Zavallı mahlukat insanların çığlıklarına et kesilme sesi eklenince -onun adına- çok hoş bir melodi oluşturmuştu. Ardından bulunduğu odanın büyük kapıları bir anda aralandı. Dişi kölesi Lulu olduğunu sandığı kişi başka bir kölesi olan vladmir çıkınca kendisine alttan gelen sinirleri fark etmesi uzun zaman almadı. Lulu'yu yaklaşık 1 gün önce göreve göndermişti ve o lulu'nun o kapıdan girip görevini başarı ile tamamladığını söylemesini bekkiyordu. Ama işler pek istediği gibi gitmemişti ve tabi bu onu sinirlendirmişti.
"Lordum-"
"SANA BENİMLE KONUŞURKEN DİZ ÇÖKMENİ KAÇ KEZ SÖYLEYECEĞİM LANET BOK PARÇASI!"
Vladmir sinirle kendisine bakan efendisine baktı onu seviyordu babasıydı sonuçta fakat ona bu şekilde bağırdığı zaman ona bağırmamak için zor tutuyordu kendini. Yavaşça dizleri önüne çökerek konuşmaya başkadı.
"Lordum lulu geçen gittiği görevini başarı ile tamamlamış fakat kendisi pek iyi değil yaraları var ve dinlenmesi gerekli onun yerine size haber vermemi istedi"
Karşısında duran oğluna baktı ve ondan iğrendiğini gösteren bir yüz ifadesi ile
"Pekala söyleceğin bir şey yoksa yıkıl önümden şimdi"
Sesi bu sefer biraz daha sakin çıkmıştı ama hala altında gizlediği bir sinir,nefret ve iğrenme vardı.
"Nasıl isterseniz lordum"
Diyip kendinden en az 2-3 kat büyük olan kapıyı tekrar itip odadan dışarı çıktı ve sarayın bitmek bilmeyen koridorlarında yürmeye başladı.
Diye eve attı kendisini y/n koşmaması gereken yarım saatlik yolu koşmuştu Hemde 15 dakikaya. Eve geldiğinde kendisini direkt banyoya attı küveti su ile doldurduktan sonra içine girip bugün ne yaptığı ve yapması gerekenleri yapıp yapmadığını biraz düşündü. Sabahın saat 6'da kalkmış, duş alıp kendisine kahvaltı hazırlayıp bir saklama kapına koymuş ardından saat 7.30'ta evden çıkıp metro'ya binip ofise gitmiş ve saat 9'da ofisinde kahvaltısnı yapmıştı sonrası ise toplantılar, evraklar, fotokopiler gibi günlük şeylerle geçmişti. Sırdan bür günüdü ve yapması gerektiği ama yapmadığı bir işi olmadığı için mutlu olmuştu. Küvetten çıkıp üstüne bir şeyler giydikten sonra saate baktı saat 01.20 idi ailesi ile yaşmadığı için ona her dakika başı "yat uyu y/n" ,"uymalısın y/n yarın işin var!" Diyen birisi olmadığı için kafası rahattı. Yapacağı bir işi olup olmadığını kontrol ettikten sonra kendisine bir kupa kahve yaparak kendisini kanepeye bıraktı ve telefonunu eline aldı her zamanki gibi annesi ona işlerin nasıl olduğunu sormuştu tabi mesaj ona 2 saat önce gelmişti işleriyle uğraşmaktan ne kendine ne de ailesine zaman ayırabiliyordu. Mesajlarını kontrol ederken beklemediği birisinden gelen mesajla oturduğu yerden biraz doğruldu ve mesajı okumaya başladı mesaj atan kişi eski sevgilisi John'du aldatmıştı y/n'i hemde yakın bir arkadaşıyla. Mesajlarını okurken y/n aşırı yorgun olmasına rağmen öfke kusuyordu şu an ona sürekli attığı konuma yarın gelip gelemeyeceğini sormuştu ne istiyordu bu çocuk y/n'den gelen mesajları oludukça y/n daha daha sinirlendi bu çocuk resmen ona yürümüştü ve onu attığı konuma davet etmişti yürüyerek hemde. Fakat en son gelen mesaj ile biraz duraksadı
Yardımına ihtiyacım var y/n.
Hangi konuda?
Gelmelisin, lütfen yarıdım et Saat kaçta buluşuyoruz ?
01.00
Y/n be kadar istemesede bu teklifi kabul etmişti zaten işten izin almak için bir bahane arıyordu ,hemde belki orada ona iyi bir tokat atma fırsatı bulabilirdi kim bilir ? Saate baktı saat ne ara 3'e gelmeye başlamıştı? Bilmiyordu hem iş stresi hem pek etkin olmadığı sosyal çevresindeki stresinden dolayı dolayı son zamanlarda zaman kavramı kalmamıştı onun için. Gerçi streslenmeli miyidi? Gereksiz şeylere sinirini bozan bir kişiliği vardı ve bunun zararlarını hayatında dibine kadar görmüştü ve hala görüyordu. Hatta şu an o pisliğin evine gidip onu yakın arkadaşıyla aldattığı için önü öldürmek istiyordu. Hapisaneye düşmeyecek olsa eski sevgilisini hiç tereddüt etmeden öldürürdü binlerce kez bıçaklardı onu. Nefret ediyordu ondan. Nefret ettiği şeyleri ortadan kaldırmayı çok severdi y/n. bir anda "son zamanlarda hiç kendime zaman ayırmadım bugün neden sabahlamıyordum?" Diye geçirdi içinden bunu yapmak ona ağır patlardı ama bu geceyi kendisi için geçirye karar verdi sonuçta eski sevgilisini öldürme isteğini anca böyle bastırabilirdi . Önce patronunu arayıp bir günlüğüne izin istedi patronu anlayışlı bir insandı ö yüzden izin alamak onun için pek zor olmadı ardından mutfağa gidip kendisini yiyecek birkaç bir şey aldı yavaş adımlarda çalışma odasına çıktı ve odasında bulunan ufak bir armut mindere attı kendi ardından elinekileri minderin önündeki ufak sehpaya bıraktı ardından canını istediği bir filimi açtı ve izlemeye başladı.
Filmin henüz daha 40. Dakikasında iken gözleri kapanmaya başladı sabahlamaya çalışmanın ona ağır geleceğini biliyordu ama yinede sabahlamaya kalkışmıştı. Yerinden hiç kalkmadan bilgisayara doğru eğildi ve filmi kapattı ve arkasına yaslandı çok geçmedende kendisini uykunun ellerine bıraktı.
