1.BÖLÜM

20 3 0
                                    

Çocukken keşfedip hep gittiğim sahile gidiyordum. Orası benim için huzurdu. Ne zaman canım sıkılsa, mutsuz olsam, canım yansa oraya giderdim. Aynı bugün olduğu gibi.

15 dakika sonra gelmiştim sahile. Denizden birkaç adım uzakta kumların üzerine oturup denizi izlemeye başladım. Bir yandanda düşünüyordum. Sonra aklıma gelen bir anıyla yanımdaki boşluğa baktım.

17.05.2011

Uğur ile hergün geldiğimiz sahildeydik. Bu sahili çok severdik, çünkü evde çektiğimiz acılardan kurtulurduk.

Benim uzun ısrarım üzerine geçmişini anlatmaya başlamıştı Uğur.
"Ailem beni bebekken sokağa terk etmiş, 1-2 gün sonra bir polis bulmuş beni ve yurda götürmüş." derin bir nefes aldı. Anlatırken acı çekiyordu. Sanki o anı şuan yaşıyordu. "5 yaşına gelince bir aile beni evlat edindi ve onlarla yaşamaya başladım." deyip sustu.
"Bu kadar mı?" diye sordum.
"Bu kadar." dedi. Ama gözleri 'Bu kadar değil' diye haykırıyordu.
"Eksik anlattın gibi hissediyorum Uğur."
"Eksik anlattım zaten Arsu."
"Neden eksik anlattın Uğur?" diye sordum. Nedenini tahmin edebiliyordum.
"Geçmişim yüzünden tekrar terk edilmekten korkuyorum," dedi, gözlerinin dolduğunu fark ettim.
"Eğer tekrar terk edilirsem ve bu sefer beni terk eden kişi sen olursan ben yaşayamam Arsu," dedi, ağlarken.
"Sen benim kız kardeşimsin, senin gitmene dayanamam."
Ona sımsıkı sarıldım. "Ne olursa olsun seni asla terk etmem Uğur." dedim. O da bana sarıldı. "Söz ver Arsu." dedi, hıçkırıklarının arasında.
"Söz veriyorum, seni asla terk etmeyeceğim Uğur. Sende söz ver." dedim. Çünkü benimde bu söze ihtiyacım vardı.
"Bende söz veriyorum, seni asla terk etmeyeceğim Arsu."

GÜNÜMÜZ

Bu anı gözlerimin dolmasını sağlamıştı. Çünkü o günden sonra Uğurla buraya gelmeye devam etmiştik. Fakat sonra ondan bir daha haber alamadım. Nerde, ne yapıyor bilmiyorum. Ailesine gelirsek iyi insanlardı. Yada dışarıdaki insanlara karşı böylelerdi. Çünkü ben onlara her gittiğimde Uğur ailesine korku dolu gözlerle bakıyordu. Ona 'neden ailene korkuyla bakıyorsun?' diye sormaya fırsatım olmamıştı. Aklıma 'acaba ailesi ona kötü mü davranıyor?' sorusu düşmüştü. Ama o zamanlar 10 yaşındaydım ve kötü mü davranıyorlar? sorusu geliyordu sadece. Lakin yıllar sonra anlamıştım. Gözlerindeki o korkunun, kollarındaki morlukların sebebini...
Ama iş işten geçmişti. Onlar mahalleden gitmişti. Eğer gitmeselerdi ve ben daha erken anlasaydım sebebini belkide ona yardım edebilirdim.

"Arsu?" sesin geldiği tarafa baktığımda Ceren’i gördüm. Geldi ve yanıma oturdu. "Birşey mi oldu?" diye sordum. Kötü görünüyordu. "Onu çok özlüyorum," dedi, sesinde acı vardı. Kimden bahsettiğini biliyordum. Uğur'dan bahsediyordu.
Uğur ve Ceren küçüklüğümüzden beri birbirlerine aşıklardı. Fakat Uğur geçmişi yüzünden Ceren'den uzak duruyordu. Çünkü geçmişi yüzünden Ceren’i kaybetmekten korkuyordu. Ceren ise Uğur bu davranışı yüzünden onu sevmediğini düşüyordu.
"Sence geri dönecek mi?" diye sordu. Ve bana öyle bir bakıyordu ki sanki 'nolur döneceğini söyle' der gibi bakıyordu. Derin bir nefes aldıp dolmuş gözlerimi denize diktim. "Bilmiyorum Ceren," dedim. İçimdeki acıyı ondan gizlemedim. "Ama yaşamasını umut ediyorum." dediğimde Ceren kaşlarını çattı. "Ne demek istiyorsun Arsu?" sesinde şaşkınlık ve merak vardı. Cevap vermek yerine susmayı tercih ettim. Zaten verecek bir cevabım yoktu. Konu Uğur olunca pek konuşmazdım. Çünkü ne yaşadığını tam bilmeden Ceren’i üzmek istemiyordum. Ceren daha fazla üstelemedi. Onun anlayışlı olup fazla üstelememesini seviyorum. Uğur'dan sonra beni en iyi anlayan oydu.

.
.
.
.
.
Sizce Uğur nerede? Ona ne oldu?
.
.
.
.
Umarım beğenirsiniz.
Sizleri seviyorum.💗

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jul 09, 2023 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

RÜYA KAPANIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin