Değişen düzen, yeni kurallar; huzurlu, mutlu hayat.
Dünyayı yönetmeye başlayan lider, her ülke için bir başkan görevlendirir. Başkanın görevi mutluluğu, huzuru, sadakati korumaktır. Her bir bireye iş, ev, eğlence gibi çoğu şey devlet tarafından karşılanırdı. Böylelikle insanları sıkıntıdan, huzursuzluktan, olabilecek her türlü kötülükten korurlardı. Bu nedenle evliliği, kötülüğü, siyahı, günahları kısaca insanı karamsarlığa itecek, mutsuz edecek şeyleri yasaklar. Aşık olmak her ne kadar mümkün olsa da kimse evlenemez, çocuk sahibi olamazdı. Devlet evliliği yasaklayarak çiftlerin daha rahat, daha sorunsuz ve en önemlisi daha mutlu olduğunu savunmaktadır.
Testlerle yeterliliği kabul edilen çiftler, kimsesiz çocukları sahiplenebilmektedir. Böylelikle hem çiftler, insanlar mutlu kalabiliyordu hem de dünya da ki kimsesiz çocuklar bir aileye sahip oluyordu. Ama unutulan bir şey vardı. Bu dünyayı mutluluk kadar üzüntü, galibiyet kadar mağlubiyet, iyilik kadar kötülük, beyaz kadar siyah da ayakta tutuyordu. Yok edilen bu denge sanılanın aksine kimseyi mutlu etmiyor, insanların içinde yavaşça kaybolan hırs, azim, kıskançlık, korku gibi duygular insanı ottan farksız kılıyordu. Herkes sözde mutluluk için her istediğine, istediği an sahip olduğu için bütün hayatları hiç bir gayesi, uğraşı olmadan geçiriyordu. Varlığını unutuyor, kim olduğunu, ne yapacağını, ne yapabileceğini sorgulamıyordu. Gerçek hayat ile ters düşüyordu.Yin ve yang bozuluyordu.
Günahların yapılmadığı bu dünyada herkes melek, dünya cennetti. Günahlar olmadan yaşamak cennet değildi, asıl cennet ölünce gelirdi. Günahlar var olduğu sürece insanlar doğruyu, iyiyi görebilirdi. Onların yokluğu insanları hayvandan farksız kılmazdı
İnsanlığı ayakta tutan günahlar.
Nadiren görülen devletin "düş kırığı" olarak adlandırdığı insanlar vardı. İçinde hala iyilik kadar kötülük, aydınlık kadar karanlık, sorgulama, hala yin ve yangı dengede olan insanlardı. Ve bunlar için devletin özel olarak yetiştirdiği, normal doktorlardan farklı olarak "hayat doktoru" dediği insanlar vardı. Her ne kadar bu insanlar için özel doktorlar olsa da, devlet sonuç alamadığı hastaları sürgüne yollardı.
Bu hikayenin düş kırığı Jeon Jungkook, farkına vardığı diğerlerinden farklı olan düşünceleri için bir doktora başvurmak yerine içinde tutmayı tercih etmişti. Zamanla büyüyen bu düşünceler onu 25 yaşında ağır bir depresyona sürüklemişti. Tesadüfen karşılaştığı hayat doktoru Kim Taehyung ile kendi hikayesi başlamıştı.
Herkesin mutlu olduğu bu dünya, Jeon Jungkook ve Kim Taehyung için cehenneme dönüşür.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ASPHODEL 'taekook'
FanfictionDeğişen düzen, yeni kurallar, dünya lideri Devletin başına geçen başkanlar hüznü, siyahı ve kötülüğü yasakladığı; sadece mutluluk, eğlence olan bu düzende Jeon Jungkook depresyon da olduğu sıra hayat doktoru kim taehyung ile tanışır. İnsanlığı ayakt...