2.Bölüm - Talihsizlikler

240 26 11
                                    

Tessa , gitarıyla beraber yerde yığılmış bir şekilde yatıyordu. Bayılmıştı. Tüm üyeler panikle yanına gelip uyandırmaya çalıştılar. Bir süre sonra ambulans çağrıldı ve Tassy hastaneye götürüldü.

TOM'UN AĞZINDAN:
Kahretsin... Ben naptım? Yine kendi başıma yaptığım bu gereksiz ve aşırı hırsıma yenik düştüm ve en yakınım diyebileceğim birisine zarar verdim. Tanrım , inanamıyorum... Bu berbat huyumdan ne zaman kurtulabileceğim? Asla elimde olmayan bu duygum beni ele geçiriyor resmen..

1 gün sonra

TESSA'NIN AĞZINDAN
sahnede yere yığılmamın ardından biraz olsun kendime gelebilmiştim. Hâlâ ne olduğunu algılayamamış bir halde hayal kırıklığına uğramış ve arkadaşlarımın hayallerini mahvetmiş olmam düşüncesiyle o kasvetli hastane yatağında yatıyordum.

Betty: TESSA ! BENI COK KORKUTTUN !
korkuyla ve biraz rahatlamayla ikizine kocaman sarıldı.
Tessa: Ben iyiyim bett , merak etme.
Iyi değildim.
Tessa: öbürleri nerede?
Betty: Onlar da kapının dışarısındalar , tum gece hepimiz senin uyanmanı bekledik , ama önce en yakınının içeri girmesini istediler.

Betty bunu dedikten sonra kapıda dikilen tanıdık bir yüz gördüm: Tom.
Yüzü bembeyaz kesilmişti,  ifadesindeki endişe her yerden okunuyordu. Yanında da ikizi Bill vardı , birbirilerine endişeli bakışlar atıyorlardı.

Tom birden beklenmedik bir hareket yapıp odaya daldı ve "Bett, bizi biraz yalnız bırakabilir misin?" Diye sordu. Betty kızgın bir ses tonuyla "Yalnız mı? Yine kardeşime hasta olduğu için kız diye mi?! Ne için!" Diye bağırmaya başladı. o bağırmaya devam ederken artık canıma tak ettiği için birden bağırdım "Betty,yeter! Yalnız bırak bizi."
Betty irkildi ve bana döndü,yumuşak bir ses tonuyla "Emin misin?" diye sordu. Başımı salladım ve Bill onu alıp dışarı çıktı. Tomla odada yalnızdık, ne yapacaktım? ne diyecektim? ve en önemlisi ne konusacaktık? Kafam allak bullak olmuştu.kendimi camdan atıp bu panikten kurtulmak istiyordum. Tom baş ucumdaki sandalyeye oturdu ve 1-2 dakika boyunca sadece bana solgun ve pişmanlık duymuş gözlerle bakıyordu, artık dayanamadım ve sordum "Niye yalnız kalmak istedin?" Tom ciddileşti,sandalyesini bana doğru hafifçe çekerek konuştu "Bak Tess, beni biliyosun böyle konuşmaları yapmayı beceremeyen şerefsizin tekiyim ve biliyorum hatalıyım,hok hatalıyım ve çok özür dilerim, o konsere çıkmak için çok hevesliydim çünkü bu benim hayalimdi ama böyle davranarak seni incittiğimi fark etmedim, işte buda benim en kötü huyum... değer verdiğim insanlara bile bu kadar kötü davrandığımı fark edemiyorum. Çok özür dilerim... beni affedebilecek misin?"
O kadar masum konuştu ki ne diyeceğimi bilemedim... hem dur bir dakika "değer verdiğim insanlar" mı dedi o? Tanrım yardım et lütfen!  Ne diyecegim?
Tom bana o kahverengi gözlerinle dikilmiş meraklı merakla bakıyordu.. Ne diyeceğim diye düşünürken birden Tom önüme gelen saçlarımı eliyle kulağımın arkasına koydu, birden irkildim ve ona doğru döndüm "Ne yapıyorsun?" Diye sordum irkilmis bir ses tonuyla
Tom: Off Tessa sadece saçını kulağının arkasına koydum bu kadarda abartma!
Tessa: Ne dedim ki sana hemen büyütüyosun gerizekalı?
Tom: Bak kızım buraya kavga etmeye gelmedim, hala niye anlamıyorsun? sana değer veriyorum ve özrümü de diledim işte , affedecek misin diye bekliyorum.
Haklıydı.. Offf Tessa hemen kavga çıkartıyorsun, çocuk insan gibi gelip özrünü diledi ! Ne diye atar gider yapıyorsun? Cevap vermek zorundaydım, diklendim ve ona döndüm.
"Tamam affediyorum,sorun degil,bütün herkes senin bu bebekçe hareketlerine ne de olsa alışkın" diyerek güldüm ama o gülmedi.onun yüzüne baktığımda ise sadece bana bakarak hafiften sırıtıyordu "Bu hallerini bide başkasının seni gördüğü gibi görsen her şeyi anlardın işte" diyerek sırıtarak kalktı ve kapıya doğru yürüdü,tam açarken bana döndü ve "sen biraz dinlen bayan çok bilmiş ben sonra yeniden gelirim" diyerek odadan çıktı.. o çıktıktan sonra kalbimde oluşan o hissi anlatamam.. sanki yerinden çıkıcakmış gibi, farkında olmadan yüzümde ufak bir tebessüm oluştu.. Hey dur bir dakika bana neler oluyor?

TESSA'NIN AGZINDAN
Ertesi gün , kendimi biraz daha iyi hissettiğim için doktorum taburcu olabileceğimi söyledi. Arkadaşlarım eşyalarımı toplamama yardım edip beni evime götürdüler. Arabada giderken Kendimi elime telefonumu alabilecek kadar iyi hissettiğimde haberlerin "sahnede yığılıp kaldı !" Başlıklı bir sürü haberle karşılaştım. Anlaşılan bu insanlar kaostan epey hoşlanıyordu. Hâlâ sinirlenemeyecek kadar yorgun olduğum için telefonumu kapatıp bir kenara koyma kararı aldım. Evin önüne geldiğimizde Bill ve Tom ikizimle benim eşyalarımı teker teker salonumuza kadar taşıdılar.

Betty: çocuklar,  size ne kadar teşekkür etsem az kalır. Iyi ki her zaman birlikteyiz.
Bill: Ne demek bett , her zaman. Şimdi gitsek iyi olur , Tess de iyice dinlensin , kendini tekrardan gitar çalabilecek durumda hissedene kadar ara verme kararı aldık zaten.
Tessa: arkadaşlar, gerçekten çok özür dileri-
Tom hafifçe beni susturdu.
Tom: Hayir tess , başlama yine. Sen dinleniyorsun , ve biz de sen iyi olana kadar hiçbir şey yapmayacağız. Nokta.
Yanaklarımın kızardığını hissettim.
Bill: pekala o zaman , biz şimdi gidiyoruz. Bett , arada bir arayıp haber vermeyi unutma , görüşürüz !

Tom Ve bill çıktığında evde ikizimle kalmıştık. Dipnot: ailemiz nerede diye soruyorsanız; onlari yaklaşık 5 yaşındayken bir trafik kazasında kaybettik. O zamandan beri ikizimle beraber yaşıyoruz.
Tessa: Bett , ben odama çıkıyorum, biraz daha dinlenmeye ihtiyacım var.
Betty: tamamdır , güzelce dinlen , bir şeye ihtiyacın olursa aşağıdayım , seslenmen yeterli.

Yatağa geçip uzandığımda içimi kötü bir his kaplamıştı. Ne olduğunu bilmiyordum ancak kötü bir şey olacak gibi hissediyordum sürekli. Bu düşünceler beni yavaş yavaş ele gecirmeden önce uyumam gerektiği kararını alıp yavaşça gözlerimi kapattım.

Gece saat 4:05'i gösterirken , korkunç bir sallantıyla gözlerimi açtım.

Traces Of Past-KaulitzHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin