BÖLÜM 23 | ARTIK YAŞAMAK İSTİYORUM
GÜNÜMÜZ - Jennie'den
Yine huzursuz bir uykudan sonra sabah erken saatlerde uyanmıştım. Artık günlerim eskiye dönüyordu, ne garip. Lisa'nın benden uzaklaştığı ilk zamanlardaki uykularımı uyuyordum, öyle uyanıyordum; gergin ve huzursuz. İsteksiz ve yorgun.
Daha sonra bu uzaklığa alıştığımdan mı yoksa bir şeyler içimde artık durulduğundan mı bilmem, böyle hissetmiyordum. Her gün normal bir gündü. Uyanır, duşumu alır, kahvaltıyı hazırlar ve kızımı uyandırırdım. Normalim bu olmuştu. Ama şimdi Lisa bir oda uzağımdayken bile bana eski günleri yaşatıyordu.
Gülümseyerek söylediği "Bir sorun yok." yalanına inanmıyordum. Ama artık üstüne düşünmek de istemiyordum, anlıyor musunuz? Deliler gibi yorgun hissediyorum artık. Kafamda durmadan dönüp dolaşan düşünceler fiziken de yormaya başladılar beni- Sadece birkaç gün önceki gibi olmak istiyorum. Eşinden, sevdiği kadından ayrılmış ve hayatını artık kızı için yaşayan o kadın olmak. Kötünün iyisi buydu. Gözlerimin önünde eriyen sevgimi izlemektense, bir çaba uğruna hayata tutunan kendimle daha kolay yaşayabilirdim.
Yataktan doğruldum, sürüyerek kendimi duşa soktum. Soğuğa yakın su ayarladım ve altında dakikalarca ıslandım. Şimdi daha iyi hissediyordum. Bornozumu giyip çıktım duştan. Bir süre yatağımda uzanmak için hâlâ vaktim vardı.
Yatağıma doğru yürürken hemen yanında duran komodinin üzerindeki fotoğrafa ilişti gözüm. Yanılmıyorum, onu birkaç gün önce yüz üstü kapatmıştım. Ama şimdi eskisi gibi, yerinde ve açık bir şekilde duruyordu.
Fotoğrafı elime aldım ve uzunca baktım kendime. Ne kadar gençtim,, ne kadar toy ve ne kadar aşıktım. Lisa, aklımı başımdan alıyordu o zamanlar. Enerjisiyle, hayatımda gördüğüm en güzel gülümsemeyle, ilgisiyle, sevgisiyle, gözlerime bakarken yaşadığı heyecanla- Bana kendimi özel hissettiriyordu. Bana dünyada kendimi "bir tane" hissettiriyordu. Onun özeliydim, gizlisiydim, her şeyiydim-
Onu 22 yaşımda tanıdım. Aylarım ondan uzakta, Paris'teyken bile onu düşünmekle, hayal etmekle ve arzulamakla geçmişti. Her nerde olursam olayım, yanımda onu istiyordum. Yanımda güzel gülümsemesi ve iri gözleriyle bana bakan birini istiyordum. Geri döndüm,
23 yaşımda ona aşık oldum. Hayatımı, sevgimi, kendimi,, benim olan her şeyi ona verdim. Kendimden bile sakındıklarımı ona gösterdim. İlk aşk öpücüğümü, ilk arzulu sevişmemi, ilk heyecanlarımı ve ilk korkularımı ona verdim. Hepsine özenle baktı, sevdi, okşadı, dokundu- Dokunuşlarını unutmak ne zor. Beni her zaman bir gün kaybedecekmiş gibi tuttu ellerinin içinde.
Ve böyle birinin, sizi ellerinin içinden öylece yere bırakması,,
Ağlamak üzere olduğumu hissedince fotoğrafı yerine bıraktım. Gözlerimi sildim ve hızlıca üstümü giyindim. İyiydim,, ayrılığımız yeni değildi, öyle değil mi? Yeni gibi hissettirmemeliydi o zaman.
Ama ona ne zaman yakınlaşsam- Yeniden uzaklaştığımızı hissediyordum. Öylece yanımda dururken bile uzaktı bana. Sanki artık onu görmek, bana kötü bir anıyı hatırlatıyordu. Bir daha asla eskisi gibi bakmayacaktı bana,, bir daha asla "özel" olmayacaktık birbirimiz için.
Artık aramızda sadece bir oda yoktu. Kocaman bir boşluk, boşluğun içinde birbirimize karşı yitirdiğimiz sevgimiz, değişen Lisa ve kırgın bir ben vardım.
Evet, insanlar değişebilirdi bunda bir sorun yoktu. Önemli olan değişirken bile onları sevmemize neden olan özellikleri kendilerinde saklamalarıydı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
23 | jenlisa
Fiksi Penggemarhakim "gereği düşünüldü" deyip tokmağını vurduğu anda salonda tüm sesler kesilmişti. sırasıyla kararını açıkladığında lisa'nın derin bir nefes verdiğini duydum. o salonda, o anda duyduğum tek şey buydu. bu kadar mı bıkmıştı benden? kurtulmak bu kad...