♡Yatağımdaki Miyamura'lı yastığa özel Yoasobi dans gösterisi düzenleyip mental çöküş yaşarken bir anda yeni bölüm atmam gerektiğini hatırlarım.♡
Dönem sonu partisine üç hafta kalmıştı. Zenitsu ve Nezuko arasındaki olay olalı da biraz olmuştu. Zenitsu yana yakıla Nezuko'nun sevdiği biri olup olmadığını arıyordu, aynı zamanda İnosuke'yi Aoi'yi davet etmeye ikna etmeye çalışıyordu. Nezuko ise gelişine Mitsuri stalklıyordu ve Rui'yi reddediyordu. İkisi de birbiriyle ilgili o kadar zaman ayırıyorlar ki birlikte zaman geçirmeye zaman kalmıyordu.(Bir cümlede 3 kez aynı kelimeyi kullandığım için edebiyat hocam infilak ediyor o7)(Olsun sevmiyom kadını zaten)
Yine bir öğle arası:
R: Neden benimle gelmiyorsun pembe gözlü güzel kız? Bir şans ver bana, zaten başka talip yok...
"Pembe gözlerimi bırak ya, yeminle mutant hissediyorum kendimi. Deşme yaralarımı yeter..."
Nezuko pembe renk gözleri şirin görünse de sevmezdi, anormal bulurdu.N: Rui bak, 1 kibar dedim, 2 kibar dedim, 3 kibar dedim yeter. Anlamıyor musun olm sen? SEVMİYORUM, SEV-Mİ-YO-RUM. S*KTİR GİT İŞİNE!
Tüm sınıf onlara baktı, Rui epey rezil olmuştu. O sınıftan hızlı adımlarla çıkarken Nezuko da çok utanmış hissediyordu. Adı iyice insanların duygularını inciten biri olarak çıkmaya başlamıştı ama gram umurunda değildi. Partiyi de pek önemsediği söylenemezdi. Sadece sınıfta oturup kafasını telefona veya kitaba gömerek günlerini geçiriyordu. Mitsuri'yi donunun markasına kadar stalklamıştı. Zenitsu'nun "yasaklı" olarak görmesini bile kafasında bir mantığa oturtmuş emindi. Tam bunu düşünürken bu kız kapıda belirmesin mi? Nezuko inanmaz gözlerle baktı, işin korkuncu kız da ona bakıyordu. Yavaşça ona yaklaşan kıza bakakaldı.
M: Merhaba, sen Nezuko'sun değil mi? Ne kadar şirin küçük bir kızsın! Ben de Mitsuri Kanroji, son sınıflardanım. Hiç yüz yüze tanışmadık ama belki tanıyorsundur.
N: Ah, hayır. Sanırım seni tanımıyorum ama tanıştığımıza memnun oldum.
"Seni pembe kafalı yelloz, ne hakla karşıma çıkarsın? Tabi ki seni tanıyorum, SENİ SENİN KENDİNİ TANIDIĞINDAN ÇOK TANIYORUM KIZIM BEN"
<Özür dilerim Mitsuri, özür dilerim Mitsuri fanları>
M:Pekala, sınıf bunaltıcı bir yer. Bahçede biraz konuşmaya ne dersin?
Nezuko sessizce kalkarak bahçeye yöneldi.
"Generali fethetmenin ilk adımı atını indirmektir"
~Saiki Kusuo
Bahçede birkaç tur atarken Nezuko Mitsuri'nin sorduğu havadan sudan konulara kısa ve öz cevaplar verdi. Mitsuri, Nezuko'nun hafifçe basketbol oynayan Zenitsu'yu gördüğü an sadede geldi.
-Zenitsu Nezuko'nun özellikle ona bakması için orada. Her şey planlı. Yanına çok iyi oynayamayan arkadaşlarını aldı ki iyi oynuyormuş gibi gözüksün. Mitsuri'ye basketbol sahasının etrafında dolaşmasını özellikle söyledi. Tek sorun bu fikrin gece 2 de aklına gelmesi ve Mitsuri'ye yaklaşık bir milyon mesaj çekmesiydi.-
M: Bakıyorum da Zenitsu'yla arkadaşsınız.
N: Evet, bir sorun mu var?
M: Hayır, sadece... Bilmem, onu yakışıklı buluyor musun?
N: Ortalamaya bakıldığında evet.
M: Sana göre?
N: Özel bir görüşüm yok.
M: Onunla arkadaş olman, ne bileyim... O senden iki yaş büyük.
N: Bu neden arkadaş olmamıza engel olsun.
Mitsuri ters cevaplar alınca stres olmuştu.
M: Pekala, asıl sormak istediğim şuydu. Ondan... Hoşlanıyor musun?
Nezuko bu kadar ani beklemiyordu. Olduğu yerde durarak yutkundu. Cebindeki yumruklarını çok sert sıktığı için avuç içi acıyordu. Düşünmeye başladı. Zenitsu'nun sevdiği kız ona gelmiş ondan hoşlanıyor musun diye soruyordu. Bu çok sertti. Kız belli ki Zenitsu'dan hoşlanıyordu, ve Zenitsu'da ondan... İkisinin arasına girmek Zenitsu'yu üzerdi... Boğuk ve nerdeyse duyulmayacak bir sesle cevap verdi.
N: Hayır...
M: Emin misin?
N: HAYIR DEDİM YA!
Hızlı adımlarla uzaklaştı. Ve sahanın ortasında donan Zenitsu kalbine bir hançer, kafasına basket topu yedi.
Ve bir hafta sonra... Baloya sadece 2 hafta kalmıştı. Nezuko karamsar bir hale gelmişti. Zenitsu ise, Nezuko'dan daha beterdi. Artık insan yüzüne çıkmıyordu. 1 hafta boyunca okul çıkış girişi olsun teneffüs olsun full Nezuko'yla göz göze gelmemek için aşağı inmemişti. Sabah kafasını sırasına dayar öğle arası, teneffüs, ders fark etmez; okul bitene kadar kaldırmazdı. Hatta çıkışta Tanjiro ve Nezuko'ya rastlama ihtimaline karşı bir 5-10 dakika geç çıkardı. Aoi ve İnosuke sırf onu neşelendirmek için önünde resmen romantik bir rp sergilemişlerdi ve artık ikisi birlikte partiye gidiyorlardı ama bu sadece onun daha çok sinirini bozmuştu. Gariban Tanjiro'ysa olaylardan tamamen habersiz 11. sınıflar katıyla 9. sınıflar katı arasında mekik dokuyordu. Kanao'yla bir gidip Nezuko'ya iyi misin diyorlardı, sonra da Zenitsu'nun kafasını sıradan kaldırmaya çalışıyorlardı.
Nezuko çantasını sırtına takarak çıkışa yöneldi. Çıkışta bir anda ceketinin yakasından kenara çekildiğini hissetti. Biraz geriye tökezleyince karşısında Rui'yi gördü. Yanındaysa ondan epey uzun bir çocuk. Saçları Rui gibi beyazdı, ama kısaydı. Bir gözünde dikkat çekici bir yara vardı. Bu onu kapüşonundan yakalayan oydu.
?: Sonunda şu bayan yüksek standart ile tanışma fırsatımız oldu...
Çocuk sırıttı, Nezuko biraz geri çekildi. Bahçe şimdi bomboştu, abisi o gün bir arkadaşıyla buluşacaktı.
?:Abini bekleme, onu çoktan hesapladık. Burada şu an sadece biz varız, okul bu saatlerde boşalır. Sana son bir şans veriyorum. Ya kardeşimle partiye gidiyorsun, ya da...
Hesaba katmadıkları biri vardı...
♡5 gün boyunca bölüm atmayıp okuyucu kudurtan yazar yine beklentiyi boşa çıkarıp psikolojik çöküşlü bir bölüm yazıp üstüne bir de bu çöküşle dalga geçtikten sonra bölümün altına "Umarım bölümü beğenmişsinizdir UwU<3" yazmaya gidiyor.♡
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Karahindiba (Kny Lise au)
عشوائيShip kitabıdır. Kanao x Tanjiro, İnosuke x Aoi içerir ama genel konu Zenitsu x Nezuko.