Özgüven neydi? Özgüven sadece, insanların cesaretinin var olup olmadığını tanımlayan kelimeydi.
Sevgi neydi? Sevgi her insanın beklediği şevkatti. Her çocuk, ailesinden tek ve gerçek beklentisi her zaman sevgi, şefkat ve güvedi.
Şefkat neydi? Herhangi bir kişiye kendisini özel hissetmesini sağlayan harekt ve tavırların tanımıydı. Şefkat, karşıdaki insana da gerçek gibi geçemesi için, güven gerekiyordu. Gücen olmayan herhangi bir arkadaşlık, ilişki ömürlük değildir.
Güven neydi? Güven, o kişinin yanında kendini güvende, huzurda hissetmekti. Kendisini değerli hissettiği yere güvenmeliydi.
Asen Yılmaz, kendisi 22 yaşına girecektir. Aslen Rize'lidir. Fakat uzun zamandır Ankara'da yaşadığı için şivesi benzemiyordu.
Ailesi ile birlikte 2 katlı evse yaşıyorlardır. Anne ve babası birbirleri ile sürekli kavga ediyorlardı. Bu durum Asen'i bıktırıyordu.
Tekrardan günün son saatlerinde işten çıkıyordu...
~~~~~
-Arda abi dikkat etsene! Birşey olursa yandık. Sesim yükseldi. Nedeni patronumuzun canımıza okuyabilme ihtimaliydi.
-Sakin ol Asen. Birşey olmadı. Bana deli gibiymişim bakarak bunu söylediğinde, gülme isteğimi bastırdım. Fakat sırıtmamı durduramadım.
-Tamam benim acil eve geçmem lazım, bu saatlerden sonra otobüs geçmiyor. Sana bırakmak zorunda kalıcağım işleri kusura bakma, abim. Dedim.
-Sıkıntı değil Asen, sen hadi git! Yalnız, eve geçtin mi haber ver. Tam bir abi edasıyla bu sözleri sarf etmesi benim karnımda kelebeklerin uçmasına sebep olmuştu.
Yanağına küçük bir öpücük bırakıp, hızla dışarı çıkmıştım. Arda abi, benim en eskilerimdendi. Evli, 2 çocuğu vardı. Geçimini sağlamak için ise cafede çalışıyordu. Çocuklarından biri 10, diğeri 4 yaşındaydı. Her ikiside erkekti.
Koştura koştura durağa gittim. Mekandan çıkmadan yağmur sadece çişeliyordu, fakat şimdi dolu yağıyordu. Ben asla hava durumlarına göre hazırlığımı yapmazdım. Çünkü inanmıyordum.
Şimdi ise yanıma almadığım şemsiye için isyan ediyordum;
-Aptal mıyım ben acaba? Ne zaman boşluk bulursam iç sesimle iletişime geçerdim.
~Olabilir. Dedi iç sesim.
-Öncelikle, hoşgeldin...
~Hoşbuldum bebeğim. Sinir bozucu olabilirdi ama bazen gerçekten çok ihtiyaç uyuyordum.
-Ve beni aptal olarak görmen beni üzdü, iç ses. Sesim sonda üzülmüşüm gibi yapay bir hâl almıştı.
~yapmacık.
-Sus artık, lütfen!
~Tamam bee.
Hiçbir şekilde otobüs gelmedi. Bende dayanamayıp yürümeye başladım. Yağmur şiddetini bi yükseltip, bir alçaltıyordu. Değişik bir hava vardı. Ankara havası ne beklersin gerçi. İş yerimden, evime kadar 16 kilometre vardı. Yani ortalama 1,5 saate eve ulaşabiliyordum.
Daha fazla dayanamayıp, bir tane martı kiraladım. 1 saatlik yolum kalmıştı. Martı ile 40 dakika içinde gelmiştim.
İndim martıyı, evin önünde ki direğe kitleyip ve uygulamadan fotoğrafını çekip attım.
Eve hemen girmek için bir girişimde bulunmadım. Bulunmadığım gibi girmekte istemiyordum. Fakat saat çok geç olduğu için girmem gerekiyordu.
Anahtarı cebimden çıkardım, deliğe takıp sola çevirdim. Kapı açıldığında, ayakkabılarımı çıkardım. İçeri girip kapıyı arkadan kapattım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KAHVERENGİNİN HER TONU
Teen FictionÖzgüven eksikliği nelere yol açabilirdi? Hayattaki bütün sorunları karşınıza çıkarabilirdi. 1-0 geride başlayabilirdiniz. Bunların dışında sevgide çok önemli bir unsurdu. Hayatında sayılı kişilerden sevgi gören biri, en fazla ne kadar sempatik ve i...