Canım çok sıkılıyor..neysem hadi bölüme geçelim. Boraya gıcık deme fikri aklımdan çıkmıyor. :)
_________________
Sabah yeni evi seçmek ve mobilya için hazırlandım ve evden çıktım. Bora arabasında bekliyordu yanına yürüdüm. Arabaya binince "günaydın" dedim. O da karşılık verince araba çalıştı. İlk olarak geldiğimiz yer bir restoran olunca ona döndüm. "Kahvaltı yapmadım. Hadi inelim." Dedi ve indi.İçeri girdik güzel doğayla iç içe biryerdi. İçeri girince koluna dokundum ve "dışarıda yedek." Dedim. Başını salladı.
Terasa oturduk manzara çok güzeldi. Özellikle önümüzdeki iki yavru kedi. Hızla yanlarına gidip yavru olanı kucağıma aldım. Severken Bora da geldi ve oda başını okşadı. Sonra "hadi gel." Dedi.
Gelen garsona sipariş verince lavaboya gitmek için kalktım. Ellerimi yıkayıp çıktım ve elinde tepsi taşıyan garson bana çarpınca kahve döküldü. Şükür ki kahve soğuktu. Garson "özür dilerim." Deyince genç garsona gülümsedim "sorun değil sıcak değilmiş zaten." Dedim. Lavaboya geri girip üstümü düzelttim ve dışarı çıktım.
Masaya oturunca Bora "ne oldu?" Dedi.
"ufak bir kaza." Dedim.
"iyisin değil mi?"
"İyiyim." Dedim v gelen kahvaltıya döndüm. Çok güzel gözüküyordu ve bende çok açtım. Yemeye başladım. Yemek bitince garson hesabı getirdi. Gelen garson bana çarpan gençti. "iyisiniz umarım" dedi. "iyiyim teşekkürler." Dedim. Olabildiğince kısa tutarak.
Güzel bir kahvaltı sonrası kalktık ve ev bakmaya başladık. İlk geldigimiz ev çok eski geldi gözüme "bu ev biraz eski sanki." Dedim Boraya dönüp "tarihi eser gibi." Dedi. Sonra emlakçıya yönelip başka ev sordu. İkinci ev güzeldi lakin epey büyüktü "biz iki kişiyiz burası çok büyük." Dedim. "daha iyi ya rahat ederiz." Deyince eve girdik.
Evin geniş bir bahçesi vardı. İçerisi ise gayet iyiydi. 5 odalıydı alt kat istediğim gibi mutfak,salon,banyo ve bir odadan daha oluşuyordu. Üst kat ise karşılıklı 4 odadan oluşuyordu. Evde karar kılınca mobilya bakmaya başladık.
Girdiğimiz büyük mağzadan köyü yeşil bir koltuk takımı ve ahşap masa aldık. Sonra ise misafir odası için iki koltuk. Yatak odası bakmaya başlayınca yanımdaki adama baktım. Bu adam beni ezerdi. Boyu uzundu ve epey kalıplıydı. Bir an gözüm korktu.
Bana dönüp göz kırptı ve "ne düşünüyorsun?" Dedi.
"Hiç." Dedim ve önümdeki yataklara baktım. Siyah bir yatak odası beğendim ve Boraya göstermek için arkamı döndüm. Ufak aynalı dolaba yaşlanmış kollarını göğsünde birleştirmiş bana bakıyordu. Göz göze gelince "bu nasıl?" Dedim. "güzel" dedi hala bana bakarken. "Tamam o zaman bu olsun." Dedim ve burda da çıktık.
Ona dönüp "şükür bitti." Dedim.
"Bitti ya." Dedi ve bir adım atıp "bir ay sonrada evleniyoruz ne garip demi." Dedi.
"Hıhı" dedim ve arkamı dönüp arabaya bindim.
O da binince "sende hemen kaç." Dedi.
"Ben mi?" Dedim. Kendimi göstererek.
"Sen." Dedi beni göstererek.
"Ne yani bildiğim şeyleri tekrar ediyorsun sadece." Dedim.
"Olsun konuşuyoruz işte." Dedi.
"Tamam konuş dinliyorum." Deyip kafamı cama çevirdim.
"Ne güzel dinliyorsun ya." Deyip başımı çenemden tutarak çevirdi. "off yeter gidelim sıkıldım, yoruldum." Dedim.
Son kez bana bakarak "gözlerin sabit dursun." Dedi ve beni bıraktı.
Eve gelince kendimi mutfağa attım ve güzel bir çorba ve salata yaptım. Çünkü şuan çok yorgundum. Duş alıp yattım.
Sabah ofise geçtim ve asansöre bindim. İki kız vardı konuşmalarına şahit oldum. "patron ha?" Dedi. Sonra diğeri devam eti "evet patronla nişanlanmış." Diğer kız "işini biliyor." Deyince asansör durdu.
Peşlerinden ilerleyip "siz kime diyordunuz onlar?" Dedim.
Sarışın kız "sana noldu yalan mı?" Dedi.
Diğeride destekleyerek "sanki yalan!" Dedi.
Kızların dibine girip "boş boş konuşmayın." Dedim.
Kız biraz daha üsteleyince sarışın saçıma uzandı elini tuttum ve "deneme" dedim. O an Emir geldi ve bizi ayırdı. "kavgaya gerek yok dağılın." Deyince sarışın "ama Emir bey.." deyince kafasıyla gidin işareti yaptı.
Benide odama götürdü "ne oluyo neden kavga ettin yenge?" Dedi.
"Boşver ya saçmalıktı." Dedim ve masama oturup bilgisiyarı açtım çalışmaya başlamak için başımı kaldırıp Emir'e baktım ve "hadi görüşürüz." Dedim kibarca kovarak. "inanmış gibi yapıyorum ve gidiyorum." Dedi.
Tekrar çalışmaya döndüm. Öğle yemeği için Sudeyle yan taraftaki restorana geçtik ve biraz konuştuk.
Yemek bitince yarım saat kaldı ve Sude koluma girip "hadi yürüyelim" dedi. Birlikte yürüdük Sude "seni reddeden biri pişman oldum deyip özür dilese inanır mısın?" Dedi ona şüpheyle baktım.
"Bu kişi Emir demi?" Dedim.
"Evet" dedi.
"Ne oldu yine."
"Ben ona açılınca reddetti biliyorsun ama şimdi pişmanım." Dedi. "annem beni birisiyle tanıştırmak istedi o da sonra böyle dedi ya kıskandı ya da yedirmedi."
"Emre anlık bir insan çoğu zaman bende anlıyamıyorum. Ama bence bu konuda ciddi." Dedim.
Bana ağız dolusu güldü ve "umarım" dedi.
Şirkete dönünce yarım saat geçti ki odamın kapısı açıldı içeri ağlamamak için savaş veren Sude girdi. Yanına gidince hızla sarıldı ve göz yaşlarını akıttı. "o gelmiş Ece odasındaydı." Deyince evinde gördüğü kız olduğunu hatırladım. İşte şimdi Sude cidden dekiricek dedim içimden. Ağlayan kızını sırtını sıvazladım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bora Bey (ağa?)
Ficción GeneralBora ve Betül iki zıt karakter. Bora Doğu'da doğmuş büyümüş ve biraz gelenekçi bir aile yapısına sahip. Betül entelektüel ve yenilikçi bir ailede büyümüş ama ailesinin üzerine çok düştüğü tek kızı. asistan ve patron aşkı. Tek gecelik ilişki sonras...