Everything for our fans; OneShot|YoonMin

Everything for our fans

Yoongi ve Jimin bir şirket tarafından bir araya getirilen bir gruptu. İkisi de söz yazıyor ama biri rap yapıyor birisi vokal yapıyordu. İlk şarkılarını çıkartalı üç sene geçmişti ve üç seneyi aşkındır beraber yaşıyorlardı.

İkisi de birbirine karşı bir şeyler hissetse de çekindiklerinden söyleyemiyorlardı.

Şirket bir hayran buluşması düzenleme kararı almıştı ama normalden farklı olarak Kore'de değil, Amerka'daydı. Beraber onlar için kiralanan uçakla Amerikaya giderlerken Yoongi olacaklardan habersiz uyurken Jimin onun yanında gelen içki servisini alıp içiyordu sürekli.

Yoongi uykusunu tam alınca gözlerindeki göz bandını kaldırıp kendi penceresindeki güneşliği yukarı kaldırdı. Jimin hafif kendinde olmadan yuvarlanan diliyle "Günaydın Min Yoongi Hyung" dedi. Yoongi sağ ol anlamında mırıldanarak kafasını aşağı yukarı yaptı. Oturdukları yerin üstündeki hostes çağırma tuşuna basıp bekledi. Gelem görevliden bir bardak su istedikten sonra mayışmış bir şekilde kafasını koltuğa yaslayıp gözlerini kapattı.

"Çok sıkıcısın Hyung!" demesiyle gözlerini açtı Yoongi. Bakışlarını ona çevirip "Uçaktayken içince başım ağrıyor" demesiyle Jimin beklemeden "Hep başın ağrıyor ki uçaktan indiğinde" diyiverdi.

  Yoongi gelen suyunu teşekkür ederek alıp içtikten sonra görevliye geri verdi, bir de kahve istediğini söyleyip yındaki saçlarını yeni sarıdan kestane rengine çevirmiş Jimin'e baktı. Gözlerine bakarak "Bu buluşma işi güzel oldu, bir gün buluşma yapıcaz sonra tanıttığımız oyuncak bebeklerimizi ha gi koşullarda yapılıyor diye ziyarete gideriz sonra bir ay gezeriz" dediğinde Jimin sırıtarak "Bol bol gezelim! İlk defa Amerikaya geliyoruzz!!" demişti.

  Yoongi gülümseyip Jimin'in yanağını okşadı, gelene kahveyle elini çekip teşekkür ederek kahveyi aldı. Kahveyi içerken ve içtikten sonra beraber konuşarak vakit geçirdiler.

  Saatler sonra uçak indiğinde valizlerini taşıyan görevliler yardımıyla havaalanından çıkıp taksiye bindiler ve otele ilerlediler. Gece olduğu için ve yol yorgunu oldukları için vakit kaybetmeden odalarına gittiler. Evet ünlülerdi ama böyle iyi bir otelde iki ayrı oda tutacak kadar bütçe ayıramamışlardı, paranın çoğunluğu buluşmaya ve oyuncak bebeklere gitmişti. İki kişilik yatağa üzerlerini bile değiştirmeden uyumuşlardı.

  Ertesi günü alarmlarıyla uyanmışlardı, Yoongi kalkıp ağrıyan başını ovcalarken Jimin mırıldanarak yatakta biraz daha kıpırdandı. Sonradan doğrulup ayaklandı ve bir şey demeden banyoya gidip duş almaya başladı.

  Yoongi yatakta bir kaç dakika daha durup mutfağa gitti, kendine sert bir kahve yapıp bina manzaralarına bakarak kahvesini içti. Banyoda duş alarak şarkı söyleyen Jimin'in sesi kulaklarına gelince gözlerini kapatıp kendini onun sesine verdi. Sesi kesildiğinde kahvesini tekrar içmeye başlamıştı, Jimin duştan çıktığında sarıya kaçan renkteki bornozunu giyip önünü bağladıktan sonra oradan çıktı. Mutfağa kendine bir bardak su katarken Yoongi ona dönüp izledi.

  Jimin elindeki bardağıyla Yoongi'nin karşısındaki koltuğa oturdu, bir bacağını diğerinin üstüne attığında üstte kalan bacağı olduğu gibi gözüküyordu. Yoongi gözünü çok az bacağına kaydırsa da sonradan boynundan aşağıya süzülen su damlasına baktı en sonunda da pembemsi dudaklarına baktı. Dudaklarında takılı kalmışken "Duş almışsın" dedi ve ardından "Baş ağrın gitti mi bari?" diye sordu. Jimin elindeki bardağı dudaklarından çekip bacağına götürdü, gülümseyerek "Evet, ağrım gitti ve rahatladım. Sende girsene" dedi.

  Yoongi başıyla onaylar şekilde bir hareket yaptıktan sonra kahvesini kafasına dikip aralarındaki küçük tezgaha bıraktı. Yoongi banyoya ilerlerken Jimin "Dikkatli ol Hyung" dedi. Yoongi bir şey demeden duşa girdiğinde Jimin otelin telefonundan resepsiyonu arayıp iki kişilik bol mandalinalı bir meyve tabağı istedi. Telefonu kapattıktan sonra dolaptan gazoz çıkarttı, önce kendi bardağına biraz doldurup tadına baktıktan sonra beğendiği için ikisine de kattı. Gelen görevliye kapıyı açıp yatak odasına götürmesini söyledikten sonra onu takip ederek yatak odasına gitti. Yatağın ucundaki sehpaya bıraktığı iki kişilik meyve tabağını alıp yatağa koyarken görevli odadan çıktı.