"Yine düştük sayenizde bahçelerden koğuş damlarına Gülizar hanım."dedi Hamza gülerek.
Dediği gibi bahçedeki diğerlerinin yanından ayrılmış, askeriyenin koğuşlarından birine geçmişti. Bahçenin başka bir yerine geçebilirdi ama dayanamayıp gelenler veya öyle böyle şöyle diye bölüp bozanlar olabilirdi.
Askeriyenin yatakhaneleri, yemekhanesi, odaları veyahut herhangi bir yeri için de aynı şey geçerliydi. O yüzden en az risklisine gelmişti. En azından burada rütbe kullanıp işini sağlama alabilirdi
"Giden sizsiniz üsteğmenim."
"Gül sen gül gül. Senden başka bahçem kalmadı ya gül tabi gül bahçem. Gülmek yakışıyor. Tıpkı benim bahçem olmanın yakıştığı gibi."dedi Hamza güldürdüğü için daha çok gülüp sırıtarak."Çocuklara çok güvenme, çocuk olduklarına aldanma Hamza. "
"Soy aynı soy, gen aynı gen, kan aynı kan diyorsun. Olsun, bilerek rızayla sana diye çıktım ben bu yola gül bahçem. Hakkından geliriz evelallah."dedi Hamza."Hamza!"
"Ne var ne dedim sanki? Sen çocukları bahane edip çocuklar adı altında kendinden bahsediyor olma gül bahçem. Bahçenin en güzel gül demeti, goncalarla dolu yüzünün her zerresi yani goncaların öyle gösteriyor da."dedi HamzaAğzını açıp açıp kapasa, ve binbir zahmetle gözlerini kaçırmayıp yüz ifadesini sabit tutmaya çalışsa da diyecek bir şey bulamayıp başarısız olarak utançla, ekran dışındakilere bakarak güldü Gülizar.
"Tamam anladım ben, çocuklarmış. Bak hadi, gül demetimde eksik gonca istemem."
"Hâlâ dalga geçiyorsun!"
"Diyorum ama sana gülmek yakışıyor diye. Tıpkı benim bahçem olmanın yakıştığı gibi. Bak hadi."dedi Hamza."Bakmayacağım bir süre hak ettin sen bunu. Zaten sizinkilere de ayıp oldu. Ne tanıştım ne konuştum. Bir de yanlarında şey yaptık."dedi Gülizar.
"Duyan da ne zanneder gül bahçem. Alt tarafı çocuklarla konuştuk. Sen doğru düzgün iki kelam etmedin bile."
"Ne bileyim ayıp oldu."dedi Gülizar."Olmadı olmadı. Rahat ol sen. Onlar önemsemez böyle şeyleri. Senin kadar dikkat edip üzerinde durmamışlardır bile."
"Yine de tanışsak konuşsak olurdu sanki."dedi Gülizar."Biz zahmet artık biz bir doğru dürüst tanışıp konuşalım gül bahçem. Öncelik bizim."
"Kendimi göstermemem falan sorun olmadı yani? Uyarıldın falan bir de."dedi Gülizar."Benim için çok sıkıntı olmazdı aslında ama sen hoşlanmıyorsun. Seni rahatsız edecek bir şey yapmak istemedim."
"Ne var ki üstünde?"
"Elbise var enişte!"dedi Ahmet Deniz uzaktan bağırarak."Anladın mı?"
"Her şeyi hem de. Gayet açık ve net."dedi Hamza gülerek ve yakınarak."Arayacağını düşünmemiştim aslında Beklemiyordum açıkçası. Bilseydim-"
"Yine ne yaptıysan onu mu yapardın?"diye sordu Gülizar.
Şu kısacık sürede Hamza hakkında bildiği şeylerin dışında olarak öğrendiği bir şey varsa o da Hamza'nın bir şey yaptıktan sonra o yaptığından pişman olmamasıydı.
Pişman olacağı bir şeyi de yapmamasıydı. Ne zaman Bilseydim diye bir cümle kursa Gerçi bilseydim yine diye devam ettiriyordu.
Bildikleri deyişse dahi yaptıkları değişmiyordu. Değişmeyecek şeyler yapıyordu. Bu huyunu seviyordu. Kendinde olmayan bir huydu.
"Hayır. Aksine buradan bir an bile ayrılmazdım. İlk arayan ben olurdum. Biraz daha iyi olurdu. Biraz daha rahat olurdun."dedi Hamza samimiyetle.
Geçen zamanda Gülizar hakkında doğru düzgün bir şey öğrenememişti. Onun kişiliğini ufak dahi olsa çözememişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HAM-..🖤 [Yeniden Yazılıyor!!]
Chick-LitEY DEĞERLİ OKUR! BU VE DİĞER TÜM KURGULARIMDA SENİ SENİN KIYMETLİ FİKİRLERİNİ VE İSTEĞİNİ BEKLİYORUM! KURGUMU VE İSTEĞİNLE DEVAMI GELEREK OKUYACAĞIN SONU MERAK ETMİYOR MUSUN? BU SADECE BENİM DEĞİL HEPİMİZİN KURGUSU!!! ♡♡♡♧♧♧♡♡♡ Ne çok alıştık değil...