Sadece örnek olarak onu çelmeye çalışmıştım ama o gerçekten de sunduğum fikri düşünmüş müydü?! Tamamen afalladım cidden. Ama şimdilik böyle olması daha iyiydi galiba. Eğer durum böyle giderse gördüğüm rüyanın bir işlevi kalmayacak gibi. Gerçekten de karşıma çıkan her fırsatı mahvediyorum... Neler olacağı hakkında akışına bıraksam daha iyi sanırım.
=Şimdi mi çıkıcaz dışarı...?
-Hm? Evet? Konuşurken çok içten söylüyordun. Yoksa çıkmak istemiyor musun?Kafamı *hayır* anlamında salladım.
=Hayır! Çıkmak istemediğimden değil...Louis bana boş ve meraklı gözlerle baktı.
=Tamam, her neyse... Hay ben böyle işin varya taa...-Taa?
=...he.
=...Çıkalım hadi.Ona kolumu uzattım ve beni kelepçelemesini- Yani beni kendisine "bağlamasını" bekledim. Louis kelepçeyi nazikçe taktı ve diğer eliyle de tuttu.
=Diğer tarafını kendine takmayacak mısın?
-Takmamı mı isterdin?
=Tamam boşver takma...
Bana minik bir bakış attı ama bir şey demedi. Kelepçeyi tutan eliyle beni kendine çekti. Kapıya doğru bana uyuşmuş bacaklarımla yaklaşık beş adımlık bir yürüyüş yaptırdı ve kapıyı açtı. Kaç gündür ayakta durmadığım için ayağa kalkarken çok zorlandım, neredeyse düşüyordum. Komadan çıkanların durumunu şuan daha iyi anlıyorum...
=A-ama lütfen önce bekle...!
Louis bana bir bakış attı ve gözleriyle ne olduğunu sordu.
=İlk önce tuvalete gireyim lütfen...Louis biraz düşündü ve ağzını araladı.
-Tamam, gidelim o halde.
...
=He...? Ne? Gidelim? Gidelim mi? Ne demek gidelim ya?Louis bu ters cevabıma karşılık sert bir bakış attı.
=Hayatta seninle tuvalete girmem!Bana kıkırdadı, sonra oynak bir ses tonuyla ve kendince eğlenir bir suratla bana gülümsedi.
-Ben bir şey demiyorum ki~Ona cevap vermedim. Sadece boş boş ona baktım ve altıma kaçırmamaya çalıştım.
Louis bir iç çekti...
-Kaçmanı göze alamam mon amour. Nasıl sıçtığını merak ettiğim falan yok. (Aslında var)=Bakmayacağına söz ver.
-Söz, tabiki de söz.
=𝗦𝗲𝗻𝗶 𝗶𝘇𝗹𝗶𝘆𝗼𝗿 𝗼𝗹𝘂𝗰𝗮𝗺.
Dedikten sonra beni tuvalete yönlendirmesine izin verdim. Benim için gergin ve utanç verici birkaç dakikadan sonra, belki birkaç dakikadan daha fazla bir süreden sonra, işimi hallettim ve "onun yardımıyla" dışarıya çıkabilecek en kötü durumla dışarı çıktım......
Sanki o benim sahibiymiş de ben onun köpeğiymişim gibi gezdiriyordu beni. Ayrıca hiç de rahat hissetmiyordum.
Cidden nefret ediyordum ondan. Mutlaka elinden kurtulmalıydım. Elimi kelepçeden dikkatlice çekmeye çalıştım ama çare yoktu. Çıkmıyordu.
Tek eli bana takılı olan kelepçeyi sıkıca tutuyordu. O kadar sıkı ve zorla tutuyordu ki ellerindeki o gücü gözüm kapalı bile görebilirdim. Gövdesi yapılı olmakla birlikte uvuzlarını da geliştirmekte kendisini eksik bırakmamıştı gerçekten...
Evet, bir eli kelepçeyi tutuyordu, ama diğer eli boştaydı... Bunu bir fırsat olarak kullanabilirdim. Yani...galiba kullanabilirdim... Aniden durdum ve Louis'in gittiği yönün tersine döndüm. Elbette Louis bunu fark etti. Fark etmeseydi şaşardım zaten.
-N'oldu mon amour?
=Ah, şey... Ayakkabımın bağcığı gevşemiş de-
-Ben senin için bağlarım hemen.
Louis hızlıca eğildi ve kelepçeyi tuttuğu için beraberinde dengemi hafifçe bozdu. Ah be adam yapma şunu! Bozma be aklımdaki planları!
Ne yapacağımı bilemediğim için küçük boyutta panikledim...
=Hayır!...ve ona bir tokat attım...
__________________________________
Not yine neyin notuyla artık: Eee evet yine depoladığım bölümleri sunuyorum çünkü her şeyi hızlıca unutuyorum😍 Neyse yazıyorum en uygun aklıma gelen şeyleri ve cümleleri de akla uygun olmayan gramatik bir şekilde yazmaya çalışıyorum çünkü benim hayat felsefem uzun cümlelerin var olmasıyla Türkçenin ne kadar garip ve değişik bir dil olduğunu yansıtıp insanlarda akıl tutulması yaratmaktır.🧍🏻♀️
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Zorlu Gizem (Yandere X Fem!Okuyucu)
Mystery / ThrillerSanki peşime birisi takıldı, Arkamı döndüm çözüldü, Önüme geri dönüm yavaşça, Parladı önümde göründü, Kaçmalı mıydım, yoksa kabul mü etmeliydim? Kararı o verdi... _______________________________________________________ Rüyada gördüğüm bu gizem...