Halep'ten gelip Türkiye'ye, ardından da İran'a sığınıp ölen Haleplilere ne yapılacağı düşünülüyordu. Once cesetlerin Suriye'ye iadesi istendi fakat Suriye kabul etmedi. Sonrasında Türkiye'ye gönderilmek istendi fakat Turkiye'de kabul etmeyince İran, salgın hastalığın yayılmasından korkup cesetleri yakmaya karar verdi. Diger ülkeler buna şiddetle karşı çıksada İran her zamanki gibi kimseyi dinlemeyip cesetleri yaktı. Ardından külleri denize savurdu.
Türkiye ve İran'da aynı sebeplerden dolayı hastahaneye başvuranların sayısı gün geçtikçe artmaktaydı. Fakat hala tedavisi bulunamamıştı. Onlarca ölü vardı. Ölenlerin hepsi akciğerlerde bir patlama sonucu ölmekteydi. Türkiye'de büyük bir laboratuvar kurulmuştu. Bu hastalığın tedavisini bulmak istiyorlardı. Fakat bu süreçte çalışmakta olan bilim 72 bilim adamının ikisi bir hafta içinde intihar etmişti. Artık olanlar yavaş yavaş anlaşılmaya başlamıştı. Üçüncü bir bilim adamının daha intihar etmesiyle artık gaza basılıyordu. Geriye kalan 69 bilim adamının güvenliği Türkiye Cumhuriyeti tarafından özel olarak sağlanacaktı. Ve diğer 3 bilim adamının ölüm sebebi iyice araştırılacaktı. İran ise yerinde sayıyordu. Olanları izlemekle yetinen İran, Türkiye'ye de hiç bir yardımda bulunmuyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BİR İSTİHBARAT ROMANI...
AçãoMİLLİ İSTİHBARAT TEŞKİLATI,MOSSAD,CIA ARASINDAKİ İSTİHBARAT SAVAŞI NASIL SONUÇLANACAK? ANKARA,TAHRAN,KUDÜS, ŞAM VE BAĞDAT ARASINDAKİ GERGİNLİK NASIL SONUÇLANACAK? SAVAŞLARLA OLUŞAN SALGIN HASTALIKLAR NASIL SONLANACAK VE SON OLARAK ORTADOĞU'DAKİ IŞİ...
