Duyduklarımın karşısında nasıl bir tepki vermem gerekiyordu bilemedim. Babam gerçekten bu kadarını yapamaz diye düşündüm. Benden habersiz beni evlendirmeye mi çalışıyordu? Hayır bunu yapamazdı. Bu sefer susamazdım. Benim iznim olmadan bu evden içeri onlar adım dahi atamazlardı. Her şeyi yine her zaman olduğu gibi mahvetmeye çalışıyordu. Bu sefer bunun olmasına izin vermeyecektim. "Hayır, hayır bunu yapamazsın!" Dedim ayağa kalkarak. "Benden izinsiz bunu nasıl yapa bilirsin? Bana neden böyle bir şeyi istiyorum mu diye sormadın?"
"Sana neden soracakmışım lan? Sen kim oluyorsun ben olduğum yerde?! Haddini bil!" Oturduğu masada yeniden yemek yemeğe devam etti. Sinirlerim iki katına çıkmıştı. Karşımda böyle konuşması ve hareket etmesi sinirlerimi bozuyordu.
"Bu konuda bana danışman gerekiyordu. Ben senin kızınım, malın değil! İstediğin gibi beni ona buna satamazsın! Ablama yaptığının aynısını bana yapamazsın!" Masaya sertçe vurdum. Gözleri masaya az önce vurduğum elime kaydı. Yüz hatlarından sinirlendiğini anlamıştım ama bu şu an umrumda değildi.
"Şuna bak lan! Masaya vurmak falan ne yapıyorsun lan sen? Kimsinde sen bana karşı çıkıyorsun!" Oturduğu yerden kalkıp bana doğru yaklaştı. Annemde onunla birlikte kalkmıştı. Babam bana yaklaşmaya devam ettikçe kolundan tutuyor bana doğru gelmesin diye uğraşıyordu.
"Mehmet, Allah aşkına dur!" Dedi annem kolundan tutup çekmeye devam ederek.
"Ne duracağım lan! Şunun söylediklerine bak hele! Senin o dilini koparıp mahallenin köpeklerine yem ederim!" İçimde korku tohumları yeşirmeye başlamıştı. Evet ondan korkuyordum. Ne kadar ona karşı direnmeye çalışsam da korkuyordum. Bu huyumdan hiç bir zaman vazgeçemeyecektim. Ondan her zaman korkmaya devam edecektim. O bundan istifade ederek beni korkutmaya devam ediyordu. Kalbim korkunun verdiği hızla atmaya devam etti. Karşısında korktuğumu göstermemek adına dik durmaya çalıştım.
"Benim rızam olmadan bu eve adım bile atamazlar!" Sesim kendimden bile kararlı çıkmıştı. Çakır gözleriyle beni izlemeye devam etti. "Ben asla onları kabul etmeyeceğim!" Sesimin titremesine engel olamıyordum. Karşısında güçlü durmak çok zordu. Ne yapacağımı bilmiyordum ve her an bana bir şey yapa bilirdi.
"Öyle mi?"
"Öyle!" Dedim bağırarak.
"Tamam o zaman!"
Saçımı elin alıp sıkı bir şekilde tutmaya başladı. O kadar çok sıkı tutuyordu ki, gözlerim anında dolmuştu. Oturma odasının ortasına kadar sürükledi. Annemin bağırışlarını duyuyordum. "Yapma, Mehmet! Allah aşkına bırak şu kızı!"
"Bir daha söylesene lan! Bir daha söyle bakayım! Sen kim oluyorsun lan benim olduğum yerde!" Saçımı tutmayı bırakıp yüzüme sert bit tokat geçirdi. Anında sendeleyip yere düştüm. Yere düşerken kafamı koltuğun hemen yanındaki sehpaya çarptım. Canım o kadar yanmıştı ki...
"Mehmet dur! Allah'ın yok mu be adam senin!" Annem babamın önüne geçti.
"Zaten hepsi senin yüzünden oldu! Buna o kadar yüz verdin, verdin, verdin... Al bak şimdi başımıza çıkıyor!" Diye bağırmaya başladı.
"Kızı bırak Allah aşkına!"
"Aklını başına getirecek!" Bana doğru işaret parmağını sallamaya başladı. "Getirmeyi bilmiyorsa, ben getirmesini iyi bilirim!"
Sinirlenmiştim. Üstüne üstlük canım yanıyordu. Artık bana böylesine zulümler vermesinden bıkmıştım. Bunu durdurmam gerekiyordu.
"Sen bana hiç bir şey yapamazsın!" Diye bağırdım. Yerden destek alarak ayağa kalktım. "Seni bize şiddet uyguladığın için polise şikayet ederim!" Bu sefer ben ona doğru işaret parmağımı sallamaya başladım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARA MURAT | Mahalle Serisi
RomanceMahallenin yaptığı yardımları ile dilinden düşmeyen, bütün kızların deli divane olup peşinden koştuğu, ağırbaşlı, yardımsever ve bir o kadar da sert bir ağır abisi ile evlendiğinizi düşünün... Murat Karasu. Namı değer "Kara Murat" ile tanışmaya ne d...