Benim adım Öykü. 25 yaşında, 1 tane kedim var. Kedimle beraber New York ta oturuyoruz. Bir ikizim varmış. Annem ve babam ayrılmış. Ben annemle bilmediğim ikizim de babamla yaşıyormuş. Annem 62 yaşında kanser hastalığından öldü. Bu yüzden New York a gittim. Bir gün kedimle uçağa binmiştim. Ankara ya giderken yanımdaki kişi bana çok benziyordu. Duru madem sordum.
Adın ne?
Adım Gökçe.
Sende mi Ankara ya gidiyorsun?
Evet.
Neden?
Evim orada da.
Asıl senin adın ne?
Benim adım Öykü.
Peki öykü sen neden Ankara ya gidiyorsun?
Benim annem orada vefat etti.
Sana bir şey sorucam gökçe sen ne zaman doğdun?
29 ağustos ta doğdum
Bende. Peki kaç yaşındasın?
Ben 25 yaşındayım.
Aynen. Ne kadar bana benziyorsun.
Bencede
Gökçe bana gelir misin?
Olur zaten evde çok sıkılıyorum. Uçak indi. Gökçe bana geldi. Kedim duman a mama verip yattık. Sabah oldu. Kahvaltısı hazırladım. Birlikte yedik. Sonra alışverişe çıktık. Şort, giysi ve tulum aldım. Ah. Birde şapka. Gökçe ise pantolon, küpe bilezik, kolye ve tulum aldı. Lunepark a gittik. Eğlendik. Migros a girip et aldık. Akşam yemeğini yiyip arabayla filme gittik. Eve gelince direk uyuduk. Gökçe benden çok farklıydı. Ama o bana çok benziyordu. Sabah erkenden bisikletle gezindik. Yarın Antalya ya gidiyordu. Toplandık. Arabamla gittik. Denizde yüzdük, yemek yedik. Gökçe ile çok iyi anlaşmıştık. Artık onla kardeş gibiydik.