Saçımda hissettiğim keskin acıyla küçük bir çığlık attım.Canımın acımasını umursamayıp yanımdan geçen Derin hızla kahkaha atarak merdivenlerden aşağı inmeye başladı.
Yelloz
Ona yetişmek için koştura koştura merdivenlerden inmeye başladım.Arkasından benim geldiğimi görünce "Anne!" diye bağırdı.Salona girince ben de arkasından koştum.Korunmak için hızlı adımlarla Aren abimin yanına koltuğa oturdu ve bana korkutucu olduğunu zannettiği bakışlarından attı.
Halimize gülen ailemle bıkkınca nefes verdim ve tekli koltuğa yayıldım.Günaydınlaşma faslından sonra gözlerimi kısa bir an salonda gezdirdim.Herkes kendi halinde gibiydi.Emre abim televizyon seyrediyor bir yandan da anneme sesleniyordu.Aren abim ve Selin ablam aynı telefondan birbirlerine videolar gösteriyor ve tabiri caizse anırarak kahkaha atıyorlardı.Derin ise ıslak tişörtü ve saçlarıyla hiç mutlu olmadığını belli ederek bana bakıyordu.
Sabah onu su dökmek suretiyle uyandırmıştım.Kovalama esnasında beni yakalayıp saç derimi sökercesine çektiğine göre onu sinirlendirmiş olmalıydım.Aklıma gelenlerle sırıttım.Küçüklüğümüzden beri onunla böyle anlaşırdık.
Halimizden de memnunduk açıkçası.Ciddi derecede büyük kavgalar eder ve birkaç saat sonra hiç bir şey olmamış gibi davranırdık.Şiddetli ama güzel bir ilişkimiz vardı.
Derin benden 2 yaş büyüktü.Ona abla demezdim çünkü aramızda inanılmaz bir samimiyet vardı.Hayatımızın her dakikasında beraberdik ve birbirimize dair her şeyi bilirdik.Sevdiklerimi ayırmayı sevmem ama Derin'in yeri başkaydı.
Bir de Aren abim ve Selin ablam vardı.İkizlerdi ve benden 5 yaş büyüklerdi.Üniversiteye gidiyorlardı.Aren bilgisayar mühendisliği,Selin ise gastronomi okuyordu.
Ve Emre abim.O da benden 8 yaş büyüktü.Aramızdaki en zeki kişi şüphesiz oydu ve kesinlikle anneme çekmişti.Annemle birlikte şirkette çalışıyordu.Aynı zamanda başarılı bir avukattı.
Son olarak Pelin ablam en büyüğümüzdü.25 yaşında ve oldukça harika bir kadındı.Bizimle yaşamıyordu.4 sene önce Almanya'ya taşınmıştı fakat arada bizi ziyarete gelirdi ve sürekli arayıp sorardı.Annemle 4 sene önce çok büyük bir kavga etmişlerdi ve zaten yıllardır çöküntü de olan anne-kız ilişkileri tamamiyle bitmişti.En azından o öyle olduğunu söylerdi.
Salona giren annemle bakışlarım ona çevrildi.Göz altındaki morluklardan dün gece uyumayıp çalıştığı belliydi.Hafif tebessüm ederek hepimize selam verdi.En son bakışları ben de durunca gülümsemesi büyüdü ve yanımdaki diğer tekli koltuğa oturdu.
Berfin Yöreoğlu
Annem tüm Türkiye'nın tanıdığı bir iş insanıydı.Adını herkese söz ettirmiş ve çok hırslı biriydi.Babamla bana hamileyken boşanmışlar,ortadaki 6 çocuktan dolayı yollarını tamamıyla ayıramamışlardı.Babam devamlı bizim eve hediyelerle gelir ya da biz ona sık sık giderdik.Annem ne kadar disiplinli,kuralcı ve ciddi biriyse babamda tam aksine o kadar gevşek bir tipti.Yani kendimi bildim bileli boşanmış da olsalar ilgili ebeveynlere sahiptim.
Annemin Berfin Yöreoğlu olması hayatımı büyük oranda etkilemişti aslında.Tek başına koskoca şirketi yöneten bir kadın!Fakat adı bazen olumsuz da anılabiliyordu.Onun iş hayatı genelde entrikalarla doluydu.Bu sektörde çok fazla düşmanı vardı ve dostu da oldukça azdı.Bana hep başkalarının kuyusunu kazmazsam onlar beni o kuyunun dibine gömer derdi.Kendini,adını ve işini korumak için bazen bazı şirketlere zarar vermenin onu acımasız ya da entrikacı yapmadığına inanıyordu.Bence haklıydı.
Ablalarımın yanı sıra insanlar bana özel olarak "Berfin Hanım'ın kızı" diye seslenirlerdi.Berfin hanımın tek kızı ben değildim ama herkes benim ona çok benzediğimi söylerlerdi.Gerçekten de öyleydi.Diğer evlatlarından farklı olarak beni kendi gibi yetiştirmişti.Oturmamız,kalmamız,tavırlarımız,konuşmalarımız...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HELİN
Teen FictionHastanede karışan bebekler klasiğinden daha fazlası. Canından çok sevdiği üvey ailesi ve biyolojik ailesi arasında pinpon topu gibi olan 15 yaşındaki bir genç kız.