•Hyung

75 20 6
                                    


İyi okumalar...

Yorumlarınızı bekliyorum...

********

"Hyung? Buraya geleceğini bilmiyordum."

Jin valizlerini içeri taşıyan korumalarda gözlerini gezdirirken gülümsemişti. "Ani oldu değil mi?"

"Biraz." Yoongi şaşkınlıkla yıllardır görmediği Jin'i süzerken Jin ise Namjoon'a bakıyordu.

"N'aber yanık oğlan. Evlendin mi nişanlınla?" Jin iğneleyici bir şekilde Namjoon'a gülerken Namjoon elini ensesine götürüp gözlerini kaçırmıştı. "Hayır efendim. Eşcinsel olduğunu babama söyledim ve evden atıldım."

"Hmm... Anlıyorum." Jin mırıldanırken Yoongi'nin koluna girmiş ve evin içine girmişti. "Saçlarına ne oldu senin? En son yeşildi hani?" Yoongi hâlâ yıllardır yaşlanmamış olan adamın gelişini şaşkınlıkla karşılarken cevap vermekte gecikmişti.

"Jimin'le tartıştık." Jin canı sıkkın olan Yoongi'yle dudaklarını büzmüştü ve destek olmak istercesine onun sırtını patpatlamıştı. "Hadi ama... Barışırsınız civcivimle tekrardan Yoongi..."

"Umarım..." Yoongi kendi kendine mırıldanırken Jin salonun ortasında bağırmaya başlamıştı.

"Kook-ah!! Ben geldim!!" Merdivenlerden duyulan sesle kafalarını oraya çevirdiklerinde aşağı inen Jimin'di. Kızarmış göz altlarıyla Jin'e yaklaşıp bir şey demeden sarılmıştı.

"Civciv... Yoongi mi üzdü seni?"

Jimin Jin'in omzuna gömdüğü kafasını kaldırmamış, cevap da vermemişti. Jin onun pembeli mavili saçlarını severken daha da sıkı sarılmıştı. "Meslektaşımı nasıl üzersin Yoongi?"

Yoongi sessizce Jin'in kollarında sarsılmaya başlayan Jimin'i izlemiş ve iç çekmişti.

O sırada merdivenlerden aşağı inen Jason ellerini önünde birleştirmiş korkuyla Jin'e bakmaya başlamıştı.

"Jin Hyung..."

"Taehyung'la ayrılmışsın. Ondan dolayı mı rengin bu kadar soluk?" Jin tek kaşını kaldırıp bir çocuk gibi ellerini önünde birleştirip kafasını yere eğen Jason'ı süzmüştü. "En azından hoş geldin demeyecek misin Jungkook?"

Jason sessiz kalırken Yoongi onun bu korkmuş tavırları karşısında sırıtmıştı. Beter olsundu.

Jimin Jin'e sarılmayı hâlâ bırakmazken kafasını kaldırmış ve sessizce mırıldanmıştı. "Hoş geldin hyung..."

"Hoş buldum bebeğim." Jin'in onunla konuşurken yumuşayan ses tonuyla Yoongi biraz rahatsız olsa da buna alışık olduğunu kendine hatırlatmıştı.

"Sen dinlendikten sonra sohbet edebilir miyiz?"

"Ederiz civcivim..." Jin, Jimin'e sarılmaya devam ederken Jungkook'a dönmüştü. "Kook gel sana da sarılayım. Fiziksel olarak görüşmeyeli bayağı oldu."

Jason korkuyla kafasını iki yana sallamış ve neredeyse koşarcasına bahçeye çıkmıştı. Jin kaşları hafif çatılı şekilde onu arkasından izlerken Jimin kafasını onun göğsünden kaldırmıştı. "Gördün mü hyung? Çok garip davranıyor. Ona yardım etmeye çalışırken beni sıkıştırdı ve öptü."

"Yoksa siz..." Jin gözlerini bir Jimin bir de Yoongi üzerinde gezdirip devam etmişti. "Jungkook yüzünden mi tartıştınız?"

"Jungkook'un psikolojik problemleri var ve beni öptü. Ama Yoongi inanmıyor ve benim de onu öptüğümü düşünüyor." Jin Yoongi'ye kötü kötü bakmayı bırakmadan Jimin'in saçlarını öpmüştü. "Meslektaşım... Sen hemen teşhisi koymuş olmalısın. Neyi var Jungkook'un?"

Lost in You ~TaekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin