Yazar'ın anlatımından
Yaklaşık yarım saattir boş boş yere bakıyordu Giray, sahi ne olmuştu bir anda? Sinir krizi neden oldu dese alamayacağı cevaplar işin uç noktası olan Kamelya.. Kamelya'yı alana kadar rahat duramayacaklar mıydı? Kamelya onun her şeyiydi her şeyini nasıl kaybedecekti? Kimdi bu insanlar? Neden gitmiyorlardı?
"Giray kalk hadi Kamelya daha iyiymiş onunla konuşalım neler olduğunu anlayalım." Giray kafasını kaldırıp Yekta'ya baktı o da yıkılmıştı, yeniden birine zarar gelecek korkusuyla hepsi ateş üstünde bekliyordu. Bekleyerek de olmazdı ama nasıl olsa.
"Yekta işim var burada kalın olanları öğren geleceğim 40 dakika sonra." dedi Giray. Tutamazdı Yekta dinletemezdi kendisini.
"Dikkat et olur mu?" diye sordu Yekta. Elinden başka bir şey gelmiyordu. Korkuyordu birisine zarar gelecek diye çok korkuyordu. Daha yeni düzelmeye başlamıştı Kamelya onu kaybedemezdi. Onları korumak için uğraşan Ağabeylerini kaybedemezdi. Onlar çok zor düzeliyordu, tam düzelmişken bozulamazdı her şey tekrardan. Kafasını salladı Giray sarıldılar birbirlerine.
"Herkes sende, geleceğim hemen." deyip gitti Giray. Uzun uzun arkasından baktı Yekta.
"Yekta hadi gel Kamelya'nın yanına girelim senin girmen daha doğru olur." Karşısındaki düşünceli sevgilisine baktı. Yıllardır koşulsuz onu seven yegane kişilerden biri olan Kartal'a baktı. "Hadi gel." deyip sevgilisin koluna girdi Kartal. Çok seviyordu, korumaya çalışıyordu ama bazen o da koruyamıyordu. Bu olanları engelleyemiyorlardı. Bu yola çıkarken herkes her şeyin farkındaydı. Giray sevgilisinin ağabeysi olabilirdi fakat onun da yakın arkadaşı idi. Şirket diye bilinen yerin altında olan pis işlerin farkına vardığı günden bugüne dek bir saniye olsun onları yalnız bırakmamış oda karışmıştı bu işin içine.
Koridorda yerde oturup duvara bakan Meriç'i görünce durdu ikisi de zor bir hayatı olmuştu Meriç'in de, bir kardeşi kalmıştı onu hayata bağlayan, ona güç veren şimdi onu kaybetme riskiyle nefes almaya çalışıyordu. Dizlerinin üzerine çöktü Yekta, ellerini tuttu karşısında oturan yakın kız arkadaşı aynı zamanda abisinin eşi olan bu kadının. "Özür dilerim." dedi Yekta ne için özür dilediğini bilmiyordu. Onları da dahil etmişlerdi. Onlar kendileri istemişlerdi ama yine de her an bir şey olacak korkusuyla yaşamak kolay bir şey değildi.
"Sus." dedi Meriç. "Yapma ne olur senin ve ya bir başkasının suçu değil hiç bir şey ne olur suçlama sizi." Meriç istemişti. Böyle olmasını istemişti Meriç. Kimse onu zorla almamıştı yanına. Hayal kırıklığı ile gülümsedi Yekta.
"Hadi kalk bir şeyler yiyin. Biraz hava alın ben de buradayım bana da alın 1 poğaça yeter şimdilik. Ben buradayım siz ikiniz gidin." deyip Kartal'a baktı Yekta, mesajı alan Kartal kafasını salladı Meriç'i yerden kaldırıp hastane koridorunda gözden kayboldular. Yavaşça doğruldu Yekta Deren'e baktı hala uyanmayan Deren'e bacaklarından vurulmuştu. Böbreğinden hasar almıştı. Kim bilir Kamelya evlerine erken gitmese ne olurdu dedi içinden. Korumaları kayıptı her şey planlı yapılmıştı. "Uyan Deren kalk ve 2 gün sonra okula neşe saç." diye fısıldadı Yekta. Kamelya'nın odasının önünde duran Soner'e baktı.
"Hayırdır, Karadeniz'de gemilerin mi battı lan ne bu surat?" diye sordu Yekta. Garipti Soner sanki onun çok sevdiği birisine bir şey olmuştu. Cevabı beklemeden göz devirip odaya girecekti ki bir doktor geldi yanına.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ölüme adım adım
RandomBu kurgu (kan,vahşet,intihar,cinayet) içermektedir etkilenicek olan kimsenin okuması önerilemez‼️ "Noluyo burda?" Karşımdaki arkadaşımın cansız bedenine baktım. "Sen zeki kızsın anlarsın"Karşımdaki kadına boş gözlerle baktım. İlaç mı beynimi uyuştur...