16. BÖLÜM anka

541 38 3
                                    

......

"Komutanım Bir şey daha soracağım." "Sor, Emre onu da sor." "Albay ve binbaşı size 'ona sahip çık' derken kimden bahsediyorlardı ben bir şey anlamadım." "Anka'dan" "nasıl yani komutanım?" "Anka benim-" der demez helikopteri Yiğit'in çığlığı doldurdu. Onun çığlık atmasıyla pilotun dikkati dağılmış olmalı ki, helikopter ufak bir sarsıntı geçirdi. "Yiğit ne oldu, niye bağırıyorsun aslanım" "kusura bakmayın komutanım bir dağlarda ki, efsane Anka 'benim' dediniz sandım." Tek kaşım yukarı kalkmıştı. Kafamı hafif geri atıp, gözlerimi gözlerine sabitledim. "Neden? Olamaz mıyım?" "Özür dilerim komutanım öyle demek istemedim, yani tüm TSK Anka'nın erkek olduğunu düşünüyor da, o yüzden ben şey ettim." "Sen şey etme Yiğit." "Emredersiniz komutanım." Taktığım kulaklıktan pilotun sesi geldi. "Yüzbaşım aşağısı helikopteri indirebilmemiz için müsait bir bölge değil, halat ile atlamanız gerekecek." "Tamamdır, sağol aslanım." "Ölüm timi, sırayla inin. Aşağı inenler etrafı kontrol altına alsın. Hadi."
Hepsi sırasıyla atlamıştı şimdi de ben atlayacaktım. Halata gerek duymadan direkt atlamıştım. Bütün tim bana şaşkın ördek gibi bakarken, ben ise hangi yöne doğru gideceğimizi hesaplamış yola koyulmuştum bile.

۝

Sesim herkese ulaşıyor mu?
×6 "ulaşıyor komutanım" dediler hep bir ağızdan. "Yavaş bağırın biraz lan, kulağımı siktiniz."
×6 "kusura bakmayın komutanım" "tövbe yarabbim, sen bana sabır ver yoksa ben bunlara ecelini vereceğim." Bu sesimle zaten sesler kesilmişti.

Köye gelmiştik, ve hepimiz planda ki yerlerimize geçmiştik. Maho'nun sadece yemek ve su gibi ihtiyaçları karşılamak için köye inmediğini, adam ve birkaç kadın da toplayıp kampına kattığını öğrenmiştik. Plan da ise ben ve Yalın yer almıştık. Yalın bir çoban, ben ise ev hanımıydım. Şimdi fark ediyorum da içlerinde ki tek kadın bendim, topladıkları kişilerden sadece beğendikleri kalmıştı. Maho'nun yanında bir tane de kadın vardı, elinde de silah. Daha nasıl tutulacağını bile öğretmeden eline silah verilmiş ki Maho'nun bu kadını yanında ne için tuttuğunu tahmin ediyordum. Kadın yani Rojda -bir yerden tanıdık geldi mi bu isim?- neyse, Rojda benim yanıma doğru gelmeye başladı.

(Yazar: Şive yapamıyorum, ama isterseniz siz şive varmış gibi okuyabilirsiniz.)

"Kimsin sen" "Reyhan benim adım, aşağıda ki köydenim." "O köy Türkmen köyüydü değil mi?" Ben deniyordu kuş beyinli. "Hayır, Kürt köyü." Dedim anlamamış gibi yaparak. O ise kaşlarını havaya kaldırmış bana bakıyordu. "Kürt köyünden gelmişsen Kürtçe konuşuyor olman gerekir, bana birşeyler söyle." Sessiz kaldığım da silahını kafama dayayıp daha yüksek sesle konuştu "hadi!, Söylesene!" "Rojda! Ne oluyor orda" "bu kız Kürt köyünden miş ben de Kürtçe birşeyler söyle dedim, söylemesini bekliyorum." Bütün timin sinirli haykırışları kulağımı delip geçerken, bütün herkesi hayrete düşürecek bir şey yapmış ve etrafı sessizliğe gömmüştüm.

"Navê min Reyhan e, ez ji gundê Kurdên jêre me. Dema ez biçûk bûm dê û bavê min ji aliyê leşkerên tirk ve hatin kuştin. Ez kîna xwe li wan digirim. Ma bes e? An jî divê ez stranek bibêjim û govendek pole bikim an tiştek din?"
(Benim adım Reyhan, aşağıdaki Kürt köyündenim. Anam babam ben küçükken türk askerî tarafından öldürülmüş. Onlara kin beslerim. Yeterli mi bu kadar? Yoksa türkü de söyleyip direk dansı falan da yapayım?)

(Yazardan: Kürtçe bilmiyorum, çeviriden ancak bu kadar oluyor. Yanlışım varsa kusura bakmayın.)

"Gördün mü Rojda, bir terslik yok. Bu karının türk askerî çıkacak halı yokya?" Maho alaylı bir şekilde söylemişti bunu, timin ise kahkahaları pardon anırlmaları buraya kadar geliyordu. Ama Maho'nun Rojda'ya çıkışmasının asıl sebebi benden etkilenmiş olmasıydı.
Şimdi ise sırayla minibüse bindiriliyorduk. Yalın yanını bilerek boş bırakmıştı, hızlıca gidip onun yanın oturdum.Ama tüm erkeklerin aç bakışları benim üzerimdeydi.

Bekleyin siz, ben o gözlerinizi müsait yerinize sokmaz isem ANKA değilim!




Se-laamm
Nasılsınız?

Arkadaşlar söylemek isteğim bir şey var. Beğeniler gerçekten çok az, ve az olunca yazma isteği gerçekten gelmiyor, bölümleri geç atıp gönderiyorum. Mesela bir tane bölümün yazımını 3 günde ancak bitiyorum çünkü yazma isteği olmuyor, girdiğim gibi geri çıkıyorum uygulamadan. En basitinden 91 kişi okuyorsa sadece 9 kişi beğeniyor, ve bunu kafadan atmadım şimdi attığım bölümlerden birine bakıp da geldim. Umarım beni anlarsınız..

•En beğendiğiniz yer?

•En beğendiğiniz karakter?

•Okumak isteğiniz sahne?

Seviliyorsunuz 🤍

ANKA Küllerin AteşiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin