▪ 15

1.8K 168 239
                                    

Banyoda yaşadığım ızdıraptan farksız anların üstünden bir kaç gün geçmişti. Bu sıralar iştahsızdım. Ne zaman bir şey yemeye kalkışsam anında midemden çıkartmak zorunda kalıyordum.

Bu durum gittikçe beni zorlarken katlanmaya çalışmaktan başka çarem yoktu. Bir kaç defa Taehyung'dan gizlice kusarak ona bu durumumu yansıtmamaya çalışıyordum.

Yarım saat önce Jimin'den gelen telefonla hazırlanmaya başladım. Kendisi Akşam yemeği için bizi evine davet etmişti. Bu durum kafa dağıtmama sebep olacağı için hevesle hazırlanmaya koyulmuştum.

Solgun göz altlarıma kapatıcı sürerek canlı gözükmeye çalıştım. Bünyemin dirençsizliği ve kusmalarımın yorgunluğu ağır bir yük oluşturduğu için ruhen bitkindim.

Üstüme ince bir tişört giyip altımada rahat bir eşofman geçirerek beni arabada bekleyeceğini söyleyen Taehyung'un yanına indim. Bahçedeki park halinde duran araba görüş açıma girerken adımlarımı hızlandırıp direksiyona yaslı eliyle bana bakan Taehyung'un yanına çekinerek oturdum. Koltuğa yerleşip ilerlememizi beklerken arabayı çalıştırmaması kaşlarımın çatılmasına neden oldu.

Bakışlarımı tam ona çevirdiğim sıra üzerime doğru eğilmesiyle afallayıp gözlerimi yumdum. Hâlâ yaklaşarak dibime girmesine karşı kalp atışlarımı dizginlemeye çalışıyordum. Sıcak nefeslerinin yüzüme çarptığını hissederken duyduğum kemerin takılma sesiyle dibime girme nedenini kavramıştım.

Taehyung kemerimi takıp üzerimden çekilerek arabayı çalıştırdı. Az önceki yakınlık yüzünden hızlanan nefeslerimi yavaşlatmaya çalışıp açık camdan içeri süzülen rüzgarı derince içime çektim. Bu adamın her hareketinden deli gibi etkileniyordum.

Yarım saatlik yolun ardından Jimin'in evine varmıştık. Kendisinin 12. katta oturduğunun şokunu üzerimden atıp asansöre binmiştik. Bina büyük ve lüks görünümlü olduğu için gözüme hoş kaçmıştı.

Jimin'in oturduğu kata asansörle ulaşırken ilk defa başka birisinin evinde yemek yiyeceğim için heyecanlandım. Taehyung zile basarken bir kaç saniye içerisinde kapı açılırken, bornozlu bir şekilde kapıyı açan Jungkook'u görmeyi beklemediğim için ağzım şaşkınlıkla aralandı.

Taehyung kaşları çatık halde anlamaya çalışan bakışlarla Jungkook'u izliyordu. İkimiz de durumu kavrayamadığımız için birbirimizle bakışırken Jungkook'un arkasında gözüken Jimin bizim sessiz bakışmamızı bölerek güldü.

"Neden kapıda dikiliyorsunuz geçsenize içeri."

Kapıyı sonuna kadar aralayıp geçmememiz için çekilerek yol verirken onun bu rahat tavırlarından dolayı aklıma ilişen düşünceler kayboldu. Belki de sadece onun evinde banyo etmişti. Aklıma gelen pis düşünceleri ayıplayıp Taehyung'la birlikte dikildiğimiz yerden içeri geçtiğimiz sıra içeriyi incelemeye başladım. Evin genişliği ferah olmasını sağlarken sade dizayn edilmesi daha da hoş bir görüntü yaratıyordu.

Hepimiz salonda bulunan masaya yerleşip Jimin'in yeni koyduğu yemekleri yemeye başladık. Arada açılan sohbetlere kulak misafiri olup sessizce onları izliyordum. Küçüklüğümden bu yana hiç arkadaş çevrem olmadığı için her zaman tek takılırdım. Bu durum zamanla beni içime kapanık biri yapıp kalabalık ortamlarda sessizleşmeme sebep olmuştu.

Kendimi pek fazla ifade edemeyip her defasında alttan alarak bugünlere gelmiştim. Taehyung'un ailesi beni evlatlık olarak almasaydı şuan bilmediğim bir işte bütün gün çalışıp herkes tarafından ezilerek cehennem hayatı yaşıyor olurdum.

Bir kez daha içtenlikle onlara minnettar olup önümdeki yemekten yerken keskin bir şekilde beliren bulantıyla ağzımdaki çiğnediğim lokmayı yutamadım. Elimdeki çatalı masaya bırakıp gittikçe bulanan karnımı tuttum.

"Jimin acilen lavaboya gitmem gerek ne tarafta? "

Yüzüm gittikçe bu durum karşısında ekşirken o bu halimi görüp hızla toparlanarak tarif etti.

Benimle gelmek isteyince buna mani olup reddederek hızla tarif ettiği tuvalete doğru koştum. Boğazıma aşina olduğum iğrenç tad ulaşırken elimi ağzıma bastırıp hızla banyoya girdim. Klozete eğilip masada zorla yediğim bir kaç lokmayı çıkartmıştım.

Ellerimi yere koyup dengemi sağlamak için tutundum. Sifonu çektiğim sıra içeriye Jimin'in girmesiyle yerden zorlukla ayaklanmaya çalışmıştım.

Beni yerde görünce hızla yanıma gelip kolumdan tutarak kalkmama yardımcı oldu. Endişe dolu gözleriyle bana bakıyordu.

"Yoongi iyi misin?"

Yönelttiği soruya karşı kısaca baş sallamakla yetinip musluğu açarak ağzımı yıkadım. Üzerimde yoğun bir bitkinlik hakim olduğu için eve gidip sadece yatmak istiyordum.

"Yaptığım yemek mi hoşuna gitmedi yoksa? Özür dilerim biraz tuzu kaçırmış olabilirim-"

"Dileme Jimin yemeklerin çok güzeldi. Midem bu aralar bozuk."

Midemin bulanmasını üzerine alınıp kendisini suçlaması kötü hisssettirmişti. İşin gerçeğini ona söylediğim an gözleri endişeyle büyürken o sırada kapının önünde dikilen Taehyung ve Jungkook'u görmem bir oldu.

"İyi misin Yoongi?"

Jungkook'un ciddiyetle yöneltmiş olduğu soru karşısında başımı sallayıp gülümsedim.

"Endişelenmeyin midem bu aralar kötü o kadar."

Zorlukla konuştuğum esnada Taehyung'un yoğun bakışlarının üzerimde gezindiğini hissede biliyordum. Bu durum gergin olmamı sağlarken kısa sürede sessizleşen ortamda Jimin'in konuşmasına kulak kesildim.

"Yarın hastaneye gidiyoruz evden alırım seni."







-

Arkadaşlar bir konuya açıklık getirmek istiyorum.

Bir kaç kişi şu hamilelik belirtilerinin çok erken gösterdiğini belirtmiş fakat bir erkeğin cinsel ilişkiden sonra hamile kalması durumu zaten imkansız. Diğer hamilelik belirtileri karşısında farklı olmak zorunda. Kitap bu yönden biraz fantastik içerisine giriyor. Bu erken belirtileride geç yapsam sıkardı zaten.

Ayrıca daha sürükleyici bir kaç bölüm geliyor. Biraz daha sıkın dişinizi yeri geldiği zaman Taehyung sürünecek.

Kendinize iyi bakın seviliyorsunuz.

Milen | TaegiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin