Demir'den..
Kesinlikle bu adam peşimizdeki diğer mafyadandı ve bizi öldürmeye gelmişti.
Tetiği çekti ama ateş etmedi, yapamazdı."Lan sen hangi yüzle buraya geliyorsun!" dedim ve yumruğumu sıkıp öfkeyle ona doğru bir adım attığım an Oğuz beni durdurdu. Ona baktığımda "Demir sakin abi," diye fısıldadı.
"Hangi yüzle mi?" dedi ve arkasından yaklaşık on kişi geldi. Silahını indirdi, adamlar ikiye ayrılıp bizim boşluğumuzdan yararlandılar ve Oğuz la beni tuttular. Kurtulmaya çalıştık ama olmadı. Bir kişiyi beş kişi tutacak kadar şerefsizler işte.
"Lan şerefsiz bir kişiyi beş kişi mi tutuyorsunuz?!" diye bağırdı Oğuz. Bu sefer karışmayıp sustum. Kara'lığını gösteriyor, yürü be kardeşim. "Adamsan gel lan bıraksınlar bizi piç!"
"Emredersiniz Oğuz bey. Hemen bırakalım, bırakalım da ecdadımızı sikin değil mi?" dedi ve bana baktı. "Nasıl olsa Hayal öldü, siz kaldınız."
Hayal'i mi öldürmüşlerdi? Bunu yapamazlardı hayır, eğer yaparsa onu sikeceğimi biliyordu. Her ne olursa olsun bir an kaskatı kesilmiştim. Oğuz'a bakıp yutkundum. Arkamdan beni tutan üç adamı tekmeledim ve yanımdakilerin kolunu çevirip onlardan kurtuldum. Hızla o şerefsizin yakasına yapıştım.
"Hayal'e ne yaptın lan!"
Alayla güldü. Oğuz'u bırakmamışlardı ama yerdeki beş adam kalkmıştı ve yaklaşık hepsi de ya kolunu, ya da kasıklarını tutuyordu. Arkamdan beni zar zor tutup geriye çektiler.
"Sence öyle bir şey yapar mıyım?" dediğinde "Hele bir yap," diye mırıldandım. "Önce seni öldüreceğim, o korkudan kendi ölür zaten."
Tekrar Oğuz'a baktım. Öfke fışkıran gözlerle ona bakıyordu ve ellerini yumruk yapmış sıkıyordu -ki öfkeden damarları belirginleşmişti-. Derin bir nefes aldım. Yürümeye başladık. Zorla.
Depoya gelmiştik. Etrafı incelemiştim bir süre, kuytu bir yerdeki depoydu bu. Oğuz ve beni bağlamışlardı, hala etrafa bakıyorduk. Sadece o Murat piçi -bizimle uğraşan piç- ve biz vardık. Oğuz'a bir mesaj gösterdiğine Oğuz'un kaşları çatıldı. Sonra bana gösterdi. Mesajı Hayal'e yollamıştı, onu arayıp tehdit eden de oydu.
Gönderilen: Hayal Ergün
Demir öldü. Hemen yollayacağim adresteki depoya gel.
(Gönderen: Gizli Numara)"Ulan Murat buradan bir çıkalım seni var ya.." dedim ve ona baktım.
"Tamam Demir çeneni kapat," dedi Oğuz. Plan yapıyordu.
İşte aramızdaki farklardan biri de tam olarak buydu.
Ben düşünmeden hareket ederdim, sonucunu umursamadan.
Oğuz ise en ince ayrıntısına kadar düşünür, dahice fikirler verirdi. Mantığına uyardı.
İstemesem de dediğini yapıp sustum. Adamlar bizi çözüp kaldırdılar ama ağzımızı bantlamadılar. Peki, neden mi yapmadılar? Bizi tutuyorlardı, hala. Bir süre sonra ağlama sesleri gelmeye başladı çünkü. Ve bir erkek sesi. Bunlar Hayal ve Eren'di. Kesinlikle onlardı. Biraz sonra Hayal içeri girdiğinde onu tuttular. Peşinden gelen Eren'i de. Bana baktılar."D-Demir?" dedi Hayal titreyen sesiyle.
"Hayal güzelim ben iyiyim, lütfen ağlama," dedim. Kafasını salladı ve onu Murat'ın önüne ittiler. Şu an ona sarılıp kokusunu içime çekmekten, yanağını okşayıp öpmekten başka hiçbir şey istemiyordum, hiçbir şey..
***
Kafamı salladım, titriyordum, korkuyordum, hem de çok. Demir'in öldüğünü düşünmüştüm ama şimdi.. O mesaj beni neredeyse delirtmişti. Beni o adamın önüne ittiler. Adam bana doğru yaklaşmaya başladığında geriledim. Yutkundum, sanki sesim çıkmıyordu, boğazımda koskocaman bir düğüm var gibiydi.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Siyahlar İçinde..
Romance"Kim bilebilirdi Siyah'ın Beyaz'ını bu şekilde bulacağını?" Dikkat!: Kötü çocuk sevenler için yazılmış bir hikayedir, fakat sonlara doğru iyi olmaya başlamıştır. ★#751 in Romantik (6 Ekim 2015) ★#661 in Romantik (8 Ekim 2015) ★#789 in Romantik (10 E...