0.1 ❀ ilk bakışma

7 2 0
                                    




"Gerçekten çok tuhaf hayat. Sadece bir konuyu sorgulamaya, düşünmeye başlayınca bile kaç konu birden açılıyor. Cümleler dağılıyor saçmalaşıyor ve olay bağımsız yerlere gidiyor. Nar misali, dışarıdan bir konu olan şey içerisinde girdikçe çoğalıyor.

Giyim tarzı, kişilik özelliklerimiz, cinsel tercihlerimiz, fiziksel özelliklerimiz, düşüncelerimiz hatta hayallerimiz bile bu kalıplar etrafında şekillenmeye mecbur bırakılıyor. Karşı gelerek kendi fikirlerimizi insanlara kabullendirmekse aslında küçük çaplı bir mücadeleden geçiyor. Denemesi bedava, ama cesareti herkeste var mı derseniz sanırım yok. Bende dahil olmak üzere.

Şimdi biraz sizi düşüncelerinizle bir arada bırakıyorum ve kaçıyorum, güzel günler."

Başımı sağa ve sola yavaşça yatırarak kendimce esnemeye çalışırken bilgisayara son bir kez göz atıp yazdığım yazıyı kaydettim ve yayınla tuşuna basarak blogumdaki yerini almasını sağladım.  Birkaç günümü vererek hazırladığım yazıda genel olarak hepimizin sıkça karşılaştığı toplumsal dayatmalardan bahsetmiştim. Benim için konuşması zor bir konuydu çünkü insanların yapmasına zaman tanımadan kendi kendime yapan ve hayatını buna göre şekillendirmeye çalışan bir insanlardandım.

Maalesef ki.

İçimdeki sıkıntıları atmak istercesine sesli bir şekilde nefes verip ayağa kalktım ve masamın hemen arkasındaki boy aynasına doğru tişörtümü kaldırarak yürüdüm. Gözlerim yargılamaktan korkmayan bir şekilde acımasızca bedenimde dolanırken ellerimle belimdeki etleri sıkıp yüzümü rahatsız olmuşçasına buruşturdum.

Elime gelen bu et parçasını istemiyordum.

Fazla kilom yoktu, tersine doktorlara göre ideal kilomda sayılırdım. Ama küçüklükten itibaren belirli bir kilonun üzerine çıkmak annem için büyük bir hata ve hayal kırıklığı olarak geçtiğinden hala bunun izlerini üzerimde taşıyordum. 

Yemek yediğimde pişman olmak ama kendimi durduramamak, sürekli diyetler yapmak ve kendimi eve gelen mankenlerle karşılaştırmak. İşte bunlar başlıca küçük yaşta yaşadığım fiziksel dayatmaların izleri.

"Ama sen vişneli pasta çok seversin. Neden yemiyorsun? Yine o saçma diyetlerden birinde değilsin dimi?"

Bir nefesi daha sıkıntıyla verdiğim esnada odanın kapısı çalarak içeri giren anneme minik bir gülümseme sundum.

Her şeyden haberleri olmalarına gerek yoktu değil mi? Yalancı bir gülümsemenin kimseye zararı olmazdı.

"Ecrin geldi canım, aşağı gel birkaç dakika da olsa, merak edip duruyor seni. Geldiğinden beri kaç defa sordu. Özlemiş."

Geldiği gibi tekrardan odadan çıkan annem, cevabımı duymaya gerek bile duymamıştı, dediğini yapacağıma emindi. Hep yapmıştım çünkü.

Yüzümdeki gülümsemeyi zorlanarak da olsa yerinde tutmaya özen göstererek odadan çıkmış ve ince uzun koridordan geçerek aşağı salona inmiştim. Kahkaha sesi ve bardak tokuşturmaları eşliğinde odaya girerken tüm gözler üzerime çevrilmiş, yüzlerdeki gülümsemeler büyüyerek kıpırdanmalar başlamıştı. Önce ayağa kalkan Ecrin teyzeye doğru adımlamış ve açtığı kollarına sıkı bir sarılmayla yaklaşmıştım.

"Aman da aman hayırsızımız, nasıl da güzelleşmiş böyle?"

Güzelleşmiş, spor yapmış, diyetler yapmış, üniversiteyi bitirmiş ve Aysun hanımın istediği o kusursuz kızı sonunda olmuştum.

"Sizden ufak tefek taktikler kapmadım desem yalan olur." Kıkırdayarak kurduğum cümlenin ardından Ecrin teyze bir kahkaha patlatırken sarılmayı sonunda bırakmış ve benden birkaç adım geriye gittikten sonra rahatsız etmemeye çalışarak baştan sona bedenimi süzmüştü.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jul 23, 2023 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

ŞEREFE?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin